- 709 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Gayet Yüksek Bir Eğitim
Öğrencilik yıllarımız pek de parlak geçti sayılmaz. Okuduğumuz dönemlerde ikmal imtihanları vardı ve bizim o imtihanlara her sene aboneliğimiz vardı, hem de parasız pulsuz. O adı sanı büyük ve her zaman öğrencisi olmaktan gurur duyduğum Bahçelievler Deneme Lisesi’ni bir yıl rötarla da olsa ben de bitirdim. Hatta bir şey daha söyleyeyim ertesi sene üniversiteye de girdim. Yıl 1982 Uludağ Üniversitesi-İİBF-İşletme Bölümü, sonra ver elini Bursa’nın ufak tefek taşları, keman olmuş o yârimin kaşları...
Güzel yurdum anarşiden yeni yeni kurtulmuş, ortamda müsait ama işte o matematik var ya o matematik, o benim ruhuma müsait değil. Toplama, çıkarma, çarpma, bölme tamam ama, daha ileri gittin mi, iki bilinmeyenli, üç bilinmeyenli denklemlere, türev, limit, integral, işte onlar bizi fersah fersah aşıyor be dostlar. Ne işin var senin adam İşletme Bölümünde, git tarih oku, felsefe oku, sosyoloji oku. Tabi o zamanlar okullarda rehberlik hizmetleri bu kadar yaygın değil. Yoksa hayatında sene içinde matematikten hiç geçerli not almamış benim gibi adamın İşletme Bölümü’nde işi ne? Lisede iken milleti çok işletirdik, bazen de onlar bizi, oradan mı bulaştı acaba bu işletme okuma sevdası bilemedim...
Ama bir bakıma iyi de oldu, hayatta ilk defa gurbet gördüm, dostluk arkadaşlık kurdum bir dolu insanla çoğu ile dostluklarımız hâla devam eder. Hepsi bir tarafa menemen yapmasını öğrendim yahu menemen bu bile her şeye değer değil mi? Arkadaşlarım bitirmiş ben bitirememiş olsam bile, hiç de umurumda değil, ilk zamanlar bir de askere giderken, az taktım kafaya ama şimdi o da geçti gitti işte...
Bazı bazı şehirlerarası otobüslerde giderken yanıma konuşma heveslisi biri geldi mi sohbet olurda ’’Ne iş yapıyorsun sen arkadaş’’dedi mi ben de cevap hazır’’Yardımcı Doçent’im ben’’diyorum esprisine. Adam tekrar soruyor ne üzerine’’Fahri fahri Yardımcı Doçent’’ adam yine şaşırıyor, ben de cevap hazır’’Başımızdaki kodamanların elli tane fahri profesörlüğü var biz de bir tane fahri Yardımcı Doçent’lik o da insan sevgisi üzerine’’
Bazen lise arkadaşları ile bir araya geliyoruz, ya da bir ortamda beraber oluyoruz. Ben de sordular mı sen ne mezunusun diye, üniversite terk adlı bir diploma olmadığı için, kasıla kasıla Yüksek Ortaöğretim diyorum. Baştan biraz şaşırıyorlar, o da ne ki diyorlar. Açıklama gayet basit ’’Kardeşim benim okuduğum lisenin kalitesi gayet yüksekti o sebepten ben de Yüksek Ortaöğretim mezunuyum yani sizin anlayacağınız’’ diyorum ve kapatıyorum konuyu...
AHMET ZEYTİNCİ
YORUMLAR
Okumak, öğrenmek; bir kaldıraçtır...
Neyi kaldırdığınıza;
Ne kadar kaldırabildiğinize;
Ve çevrenize, ne kadar fayda sağladığınızla değerlendirilir.
Öğrendiği iyi ve faydalı bilgiyi, kötüye kullanıp suç işleyen, yakalanan ve
suçu sâbit olanları da bu ölçü ile değerlendiriyor ve üzülüyorum.
"Bugün, Vatan İçin Ne yaptım?."
Sağlıkla kal... kuşa- kediye de merhâmetli ol...
Faydalı İnsan olduğunu, yazılarından biliyorum.
kadiryeter Kadir Yeter. 28.9.2018 CUMÂ. TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/177164-gayet-yuksek-bir-egitim/
AHMET ZEYTİNCİ'YE