- 847 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEDELLİ ASKERLİK TARTIŞMALARI
BEDELLİ ASKERLİK TARTIŞMALARI – ı -
Dr. Sadık ÖZEN
Son günlerde ülkemizdeki en önemli tartışma konularından biri “Bedelli Askerlik” oldu. Devletin aldığı bir kararla sağlanan olanaktan yararlanarak kısa süreli askerliğe başvuran gençlerimiz ağır ithamlarla suçlanıyor. Aşırı uçlarda yer alan bazı kişi ve yazarlar onlara ağır bir dille saldırıyor, vatansever olmamakla hatta ihanette bulunmakla suçluyorlar. O kadar ki; bu gençler, bundan 100 yıl önce Sakarya Savaşı ve I. İnönü Savaşında, Yunan cephesine kaçmaya çalışan hainlerle bir tutularak linç edilmeye çalışılıyor.
Tabii ki onlar arasında, söz edilen savaşlarda cepheden kaçanların torunları da bulunabilir. Bunları bulmak, ortaya çıkarmak ve bertaraf etmek devletin işidir. Aslında bunu yapabilmek için iyi bir fırsat yakalanmış da olabilir. Dilerim işin bu yönünü devletimiz dikkate alabilir. Ayrıca bu konuda provokasyon yapan bölücü ajanların da olabileceği düşünülmelidir.
En azından, bunu yapanların, kafalarında yer etmiş bazı önyargılarla hareket ettiklerini, empati yapamadıklarını ve gençlerimizin durumlarını iyi tahlil edemediklerini ve onları horlayarak ve küçük düşürerek büyük bir haksızlık etmiş olduklarını düşünüyorum.
Konuyu enine boyuna ele alıp irdeleyerek gerçek durumun ne olduğunu gözler önüne serebilmek için bu yazımı kaleme almış bulunuyorum. Şu içinde bulunduğumuz ortamda bu konudaki tartışmaların içine dahil olmanın güçlüğünün bilincindeyim. Ancak Büyük Atatürk’ün “Doğru bildiklerinizi söylemekten korkmayınız” ilkesini içine sindirmiş yapım gereği, bana yöneltilecek her türlü eleştiriyi göğüslemeye hazırım.
Öncelikle benim bir torunumun da bu kısa askerlik döneminden yararlandığını açıklamak istiyorum. Nedeni yazdıklarımla, olaya taraf olarak kabul edilerek eleştirilere uğrayabilmemdir. Ancak ben buna açığım. Zira “Kargadan korkan darı ekmez” ve “Yarası olan gocunur” Allah’a şükürler olsun ben sadece Allah’tan, bir de kendi vicdanımdan korkarım. Beni tanıyanlar ne kadar açık sözlü olduğumu bilirler. Bu konuda vicdanım çok rahat. Eğer torunum işin içinde olmasaydı; haksızlığa uğratılan gençlerimizi savunmak için ben yine de bu yazıyı yazar, görüşlerimi açıklardım.
Kaynak olarak; 27 Ekim 1921’de Hakimiyeti Milliye Gazetesi’nde yayınlanan ve Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya atfedilmeye çalışılan “Paralı bedel kanunu çıkarmak, zenginler yaşasın, fakirler gebersin demektir. Herkesin görevi cepheye gitmektir” sözlerinden hareket ediliyor. Oysa bu söylemin Atatürk tarafından söylendiği kesinlik taşımıyor. Zira ne NUTUK’da ne de Atatürk’ün söylemleri arasında bu sözlerin Atatürk tarafından söylendiğine dair bir ibare ve ifade bulunmuyor.
Türk Ulusu için Büyük Atatürk’ün bütün söylemleri son derecede önemlidir ve asırlar boyu değerlerini koruyacaklardır. Bu söylemler içerisinde bölücülük ve ayırımcılık anlamına gelen tek kelimelik bir söylemi olmamıştır Büyük Atatürk’ün. O her zaman ülkesinin içinde bulunduğu koşulları dikkate almış ve halkının nabzını tutmuştur. Bütün söylemleri ulusal birliğin gerçekleştirilmesi için ve ulusunun yararınadır.
26 Eylül 2018 / Antalya
(Devamı var)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.