Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
muzaffer40
muzaffer40
@muzaffer40

Türk Dil Kurultayı

26 Eylül 2018 Çarşamba
Yorum

Türk Dil Kurultayı

1

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

987

Okunma

Türk Dil Kurultayı


DİL KURULTAYI ve ATATÜRK
.
26 Eylül 1932- 26 Eylül 2018
1.Türk Dil Kurultayı 86.yılı

“Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti;
dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır….Atatürk
.
Ulus olmanın ön koşuludur dil birliği.
Atatürk bu idealle, kurtuluş savaşı zaferinden sonra “dil ve tarih” konularına ağırlık vermiş, bu iki kurumun devrimlerin temeli olacağını belirterek, “Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumunu” oluşturmuş, 1932 yılında 1. Dil Kurultayını toplamış.

Cumhuriyetin ilk yıllarına halkın okuma yazma bilen sayısı %10 iken, başlatılan “eğitim seferberliği, okuma yazma kursları ve mahalle mektepleri” ile bu oran kısa sürede yükselmiş,
Halkın anlamadığı “Osmanlıca” Türkçeye evrilmiş, ulusal bilinç oluşmaya, Türk dilini geliştirmeye, yeni Türkçe sözcükler üretilmeye ve konuşulmaya hız verilmiş, özen gösterilmiştir.
Dil düşünceyi, düşünce de dili yaratır ve geliştirir.
Dil ile birlikte gelişen düşünce teknolojiyi yaratır, bilimselliğe geçişi sağlar.

Dilini yozlaştıran toplumlar, uluslar yok olmaya, dili gelişmiş ülkelerin egemenli altına girmesi de kaçınılmaz olur.
Son yıllarda güzel dilimiz iç güçlerin kasıtlı, planlı saldırıları ile hızla yozlaşmaktadır.
Dilin bozulmasına, düşünce üretmemesine neden olanların da iktidar sahipleri olmaları dikkat çekmektedir.
Öğretim kurumlarında, akademisyenler ve yönetim kadrolarında başlayan Arapça kelimeler sözler ve kavramlar kullanma eylimi ve özentisi dilimizi yozlaştırmada en etkili nedenler olmaktadır. Basın ve Yayın organları da bu işe oldukça hevesli görünmekteler.

İmam hatip ders programları, kuran kursları, cami vaazları Arapça ve Farsça kelime, cümle, söz ve ifadelerle yapıldığından, Türkçemiz istila altındadır. Ulusal birliğin sağlanması da olanaksızlaşmaktadır.

Dili üstün tutan uluslar, dünyanın gelişmiş, müreffeh ve saygın ulusları olurken, diline karşı hoyrat, duyarsız ve yozlaştıran uluslar savaşlarla, açlıklarla, hastalık ve yoksulluklara mahkum oluyorlar.

Unutmayalım ki, dil düşünceyi, düşünce bilimi, bilim teknolojiyi ve ulusal birliği sağlar.
KUTLU OLSUN

.
muzaffer yıldırım

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Türk dil kurultayı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Türk dil kurultayı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Türk Dil Kurultayı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Serap IRKÖRÜCÜ
Serap IRKÖRÜCÜ, @serap-irkorucu
26.9.2018 13:43:38
Ünlü filozof Konfüçyüs : “Bana eksiksiz bir dil ver sana büyük bir millet yaratayım” sözüyle dilin
toplumu bir arada tutan, o millete özellikleri katan bir milli değer olduğuna değinir..

Divan-ı Lügat'it Türk'ün Türk toplumundan sekiz yüzyıl saklanarak Osmanlıcanın egemen kılınmasıyla Arapça'nın devlet dili, Frasçanın da sanat dili sayılmasıyla başlayan bu yanlış... ne yazık ki günümüzde de sürmektedir. Çünkü hâlâ ümmet mi millet mi tartışması yapılmaktadır...

Ünlü Divan Tassavvufçumuz Mevlana da Türk beyinin oğlu olmasına rağmen Şems Tebrizi'nin etkisiyle tüm eserlerini Farsça vermiştir. kendi şairimizi çeviri yaparak okumak 13. yuüzyılda başlamıştır. O dönemin 'aydınları' da bunda bir sakınca görmemiş ki hiç seslerini çıkarmamışlardır...

'Günümüz aydınları'nın da farklı davranmasını beklemek tarihsel geçmişimize ters düşer... Büyük Kurtarıcımız Atatürk'ün başlattığı ve kendi kişisel çabasıyla da desteklediği dil atağı özellikle son yıllarda ne yazık ki bilinç bir tırpanamaya tabii tutulmaktadır...

Türk Dil Kurulyatlarının hakkıyla ve şölen gibi yapılacağı nice yıldönümlerine ulaşmak dileğiyle... bu güzel ve uyandırıcı paylaşımınız için çok teşekkür ederim...

Saygılarımla....
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.