KARANLIĞIN UFKUNDA
‘’Bir insanı fark edebilmek için bir dakika, onun hakkında fikir yürütebilmek için bir saat, ondan hoşlanabilmek için bir gün, onu sevebilmek için bir hafta, onu unutabilmek için bir ömür yetmezmiş’’
Yaşam uzun, ince bir yol. Büyük ozan Aşık Veysel’in dediği gibi gidiyoruz gündüz gece. İnsanlar çeşitli etkenlerin de yönlendirmesiyle bazen kendi çizdikleri bazen de kendilerine çizilen bu yolda yürüyüp giderler. Bu uzun ve çileli yolculuk çoğu zaman engellerle dolu bir süreçtir aynı zamanda.
Çoğu insan bu süreçte takılır, sendeler, düşer. Bir çoğu da dimdik yürüyebilmenin haklı gururuyla yaşamda bir yer edinmeye çalışır. Karanlığın içinde ışık arayanlar da vardır, karanlığa ışık olmaya çalışanlar da. Genel anlamda bunu her insan kendi özgür tercihiyle yapamaz. Çoğunluğun içinde debelendiği mutsuzluk, umutsuzluk bataklığının nedeni de bence; bu açmazın sağlıklı bir bilgi birikimiyle çözülememiş olmasıdır.
Nereden geldiğini bilemeyen, nereye gideceğine de sağlıklı karar veremez. Bu da insan ruhunda dalgalanmalara yol açar kaçınılmaz olarak. Peki bizi bu dalgalanmalardan koruyacak ya da o dalgalardan uzakta tutacak formül nedir? Hep aradığımız, hep muhtaç olduğumuz o ışık nerededir? Olanaksız mıdır yakalamak?
Yaşamın bu umutsuzluk ve mutsuzluk girdabından umuda yürüyen bir insan, Sırat köprüsünden geçmek zorunda hissetmez mi zaman zaman kendini?
Bu noktada baktığımız her resim bizi bambaşka dünyaların gizemine sürükler. Sonuçta çevremizdeki her obje, her nesne insan aklının ortaya koyduğu, çıkardığı bir değerdir. Asıl önemli olan kullanım amacıdır. Bir birey olarak yaşama kattıklarımız kadar değerimiz vardır. Ne eksik ne fazla. Yoksa yaşamak sadece nefes alıp vermek değildir. İnsanın huzuru, toplumun mutluluğunun da temel taşıdır edindiğimiz bu bilgiler. Sağlıklı toplum ancak ruh ve bedenen sağlıklı bireylerden oluşabilir. ’’Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" malum.
Düşünsel anlamda sağlıklı birey olabilmenin temel koşulu da çağdaş bilgi kaynaklarına sahip olabilmektir. İnsan güzel düşünmeden güzel şeyler hissedemez. Bu güzelliği kendi iç dünyasında yaşayamayan da, çevresine bir güzellik ışığı veremez.
İşte tam da bu noktada okuma ve kitap olgusu karşımıza çıkıyor. Gelişen teknoloji aslında bilgiye ulaşım yollarını inanılmayacak kadar zenginleştirmiştir ama kitaplar hep özel kaldı. Tarih boyunca kalıcı bilgilerimizin en önemli kaynaklarından biri olan kitapları da, bir eğitimci olarak hep önemsedim. Bu yazıyı çalışmama ilham kaynağı olan ekli resmin içimde kopardığı fırtınayı sizlerle paylaşmaya, dillendirmeye çalışıyorum aslına bakarsanız.
Elimde değerli meslektaşlarım, ağabeylerim Salih Cengiz ve Hasan Hüseyin Karabat‘ın büyük özverileri ile hazırlanıp, köyümüz derneklerinin dağıtımını yaptığı "KARANLIĞA IŞIK TUTANLAR" adlı biyografik bir başyapıtı var. Otobiyografik bu çalışmada, Cumhuriyetten bugüne beldemiz özelinde, ülke genelinde sürdürülmeye çalışılan bu uzun ve kutsal yolculuğa emek verenlerin ayak izlerini göreceksiniz. 100 TL. ödeyerek edineceğiniz bu güzel çalışmayla, bu ayak izlerinden yürüyerek yüzlerce, binlerce üniversite öğrencimize bir katkı sağlamış olacaksınız.
Yönünü aydınlığa çevirmiş tüm dostlarımızı, bu noktada tabiri caizse büyük usta Nazım’ın dediği gibi "kurşun eritmeye" çağırıyoruz.
Yolumuz aydınlığa, uğraşımız ışığa. Işığımıza yoldaş olanlara selam olsun. ’’Öğretmek, iki kere öğrenmek demektir’’ demiş bir düşünür. Eğitimin ve bilimin aydınlık yolundan yürümeye mecburuz. Bu kör karanlığı aşmak, aşabilmek için bilginin ve öğrenmenin aydınlık yolunda güçlerimizi, birikimlerimizi birleştirme ve çoğaltma zamanıdır. Damlaya damlaya göl olmak bize yetmeyecek. Zira toplum olarak sürüklendiğimiz nokta hiç de iç açıcı değil maalesef. Bir okyanus olmak zorundayız. Ancak bu dayanışma ruhuyla silinir karanlığın izleri, ancak bu azimle yıkılabilir karanlığın saltanatı. "Hiçbir sorun onu yaratan bilinç seviyesiyle çözülemez". (Albert Einstein)
--------------------------------------
Yeni şeyler söylemek lazım. Ben de karınca kararınca bir şeyler söylemek istedim. Bu çabaya destek olmak için, bu güzel eserden edinmek isteyen dostlar: Yazıcık Kasabası Kültür ve Dayanışma Derneği irtibat numarası Dernek Başkanı C. İhtiyar (Tel 05323572542) ile bağlantı kurabilirler. Kitaplar isteyen dostlara kargo aracılığıyla ulaştırılacaktır.
.Bahri Yıldırım