GAYP ( Akşam ev)

• 23 Eylül 2018 Pazar 16:30:10

Akşam ev

14 sene öncesindeki gibi burnuma büyükannemin mutfaktan pişi kokusunu alır gibiyim. Her sabah bu kokuyla uyanırdım . akşamları ise bütün aile sofranın başında bu kokuyla büyülenir gibi toplaşırdı.
-adil . hayırdır 1 saattir çay bekliyoruz. Yuh daha suyu koymamış. Aşıkmısın olum sen.
Ayı ibrahim en sonunda teşrif etmişti.
-lan olum bi gün yakalanacaksın, köyün ortasında ibreti alem için dövecekler seni. Hiç akıllanmıyaçakmısın, yaşın olmuş 35 hala bal yapmak için çiçek arıyosun.
-yakalandım zaten bügün. Diğerleri gelmeden kızın abisini dövdüm baya. Hani bu almancı var ya hani küçükken okulda sürekli dalga geçtiğimiz.
-sümüklü aliyimi dövdün.adam alman polisi gerizekalı.
-tanımadı beni. Bende fırsat bildim o heyecanla biraz abartıya kaçtım. Herneyse zafer amca geleçek dedimişsin benide çağırmış filan dedin. O adamı görünce içim ürperiyor. Bizi hazır toplamışken şöle bi güzel dövmesin bizi.
-yaw bi dur zaten çay ın yerini bulamadım . hah burda , yaw arkadaş üstünde kahve yazan kavanozun içinden çay mı çıkar. Biz türkten başkası yapmaz böyle bi şey.
Genetikmidir nedir benim evdede şekerliğin içinden çok tuz çıktığı olmuştur. Ya pek öenmsemedeğimizden yada başka sebepten.
-adil zafer amca girdi avluya geliyo.
-ismail hasana söyle gene saçma saçma sorular sormasın. Zaten biliyon zafer amca asabi biraz spnra gecemiz hastanede bitmesin.
-laf dinlermi polis bozuntusu. Arabaları durdurup ehliyet soracagına adamların nereli olduğunu soruyo öküz.
-tamam tamam sen git karşıla zafer amcayı. Soba sönmedi değilmi bi odunda ona at belki gene eskisi gibi masal anlatır bize. Özledim valla.
Zafer amcayı hiç böyle tebessüm ederken görmemiştim o geceye kadar. O masal anlatır bizim korktuğumuzu anladığında hiç bozuntuya vermeden kalkar giderdi. Ama şimdi utanmasa kahkaha ataçak gibiydi.
-zafer amca hayırdır sen bizi neden çağırdın. Diye atıldı polis hasan
-bekle biraz . hayırdır karınımı özledin. dİye sert bakış attı zafer amca.
-yok ondan değil, merak ettim işte kızma.
-adil . diyerek bakışlarını bana çevirdi ve
-şimdi size anlataçaklarımı ister gerçek ister masal sanın ama senin dedeninde , dedenin babasınıda ve babanıda nasıl tanıdığımı anlatacam size.
-yuh zafer amca hadi babamı ve dedemi anladım da onların atalarını nerden tanıyacan sen babamdan sadece 5 yaş büyüktün. Dedim gülümseyerek .
-hanginizin babası sağ? Neden köyde sadece sizin babalarınızın mezarında sadece mezar taşı var da mezarı yok?
Birden içim ürpermeye başladı ama çabuk atlattım ve sebebini söyledim hemen.
- O gece senle beraber çıktılar ya sonra köylü günlerce sizi aradı , hatta sizin için defineci dediler, o yağmurda heyelan oldu dediler siz o toprak yuttu dediler.
- Evet dayıoğlunun söylediği doğru . hersene gidip o heyelan olan yerde kuranı kerim okuyoz. Asıl sen nasıl kutuldunda onlar kurtulamadı hiç kimseye dememişsin bi şey. Diye sert çıktı dayıoğlu.
- Var elbet bi sebebi. Şimdi onun sırası değil zamanı geldiğinde öğreneçeksiniz. Şimdi beni dinleyin.
Zafer amca konuşurken ibrahim çayları dolduruyordu. Zafer amca devam etti
- Herbirinize birer yüzük verdim. Adil inki parmağında sizinkiler nerde?
- Hanım kızıyo zafer amca illa düğünde takılan yüzüğü takacakmışım. Diye atıldı hasan
- Benimki çekmecede takmayı pek sevmiyom sürekli aklım babama gidiyo işlere yoğunlaşamıyom. Deyip kenara çekıldi dayıoğlu.
- Zafer amca benimki cebimde . işim olduğunda çıkartıyom sonra takıyom . valla ben takmayı seviyom aslında. Deyip parmağına geçirdi yüzüğü cebinden çıkartıp ibo.
- Ulan senin işlerini biliyoz aynı baban gibisin zaten sus bari. Şimdi anlataçaklaımı iyi dinleyin. Hepiniz bilirsiniz dünya çölde bir kum tanesi. Yani evren denilen bu muazzam büyüklük içinde bir ufaçık noktaçık. Sizce ol dediğinde oldurma kuvveti olan rabbim neden bu muazzam büyüklük içinde bir nokta misali dünyayıseçmişte bizi buraya yollamış. Neden bu dünyanın dengesini muazzam yapmış. Hafif eğilse dünya mevsimlerin gecenin gündüzün tabiatın ve hayvanatın şu işleyen dişlileri bir anda değişmezmiydi. Şimdi şu yanyana oturduğumuz mekanda biz birbirimiz görüyoruz ama ardaki perdeler kalksa daha neylerin bizimle birlikte yaşadığını görmezmiyiz.
- Cin lerden bahsediyosan hemen kapatalım şu mevzuyu. Beni korkutur bunlar. Diye atıldı konuya ibo.
- Yok yeğenim onlardan değil belli ki konuya yanlış yerden girdim yada gidaşıtı yanlış. Süleyman peygamberin belkzın tahtını almaya neden bi cin değilde insanı almaya gönderdiğini hiç düşündünüzmü yada nasıl göz kirpiğinin kapatılıp açılması esnasında geçen zaman zarfında o koskoca taht geliverdi odaya? Bu sizin aklınızla izah edebileceğiniz bir şeymi.
- Zafer amca onlar peygamber ve eşrafı . rabbimin lutfu onlarla buna neden kafa yoralım. Dedim
- Tamam o zaman yakın zaman olsun somuncu baba nasıl her 3 kapıda birden gözükebilir sizce.
- Tamamda amca bu dediklerin rabbimin sevgili kulları. Haşa sual olunmaz akıl sır ermez. Bizler günah denizinde boğumamak için çırpınan balıklarız. Dedi ibo.
- Bakın ademde utanç nuhta gemi musada deynek peygamberimde kuran vardı. Süleymanda ise yüzük. Birini babamız saydık birini yeniden doğuş biri denizi yardı ümmetini geçirdi karşıya sonuncusu ise dünyayıa ışık oldu karanlıkları def etti.
- Zafer amca bunları neden anlatıyorsun. Diye araya girdim dayanamıyarak
- Bak adil bunları anlatıyorum çünkü bu akşamdan sonra görecekleriniz ve yaşayacaklarınızı hayal edebilesiniz kavrayabilesiniz diye. Olurda bu gece uyursunuz sabah başka bi dünyaya uyanırsanız saşırmayın, korkutmasın sizi görecekleriniz.
- Zafer amca gene başladın anlatmaya . küçüklüğümdede rüyalarıma girerdi bu canavar hikayelerin. Dayıoğlu hangisiydi o , hani bir devin hiçliğin ortasında bir kapının başında nöbet beklediği vardı hani gözleri aynı anda herkeze bakabilen.
- Evet ismail bi de vardı büyük büyük hayvanların üzerindeki beşerlerin avaşları vardı. Yok uçan kanatlı insanlar filan. Zafer amca bunların hep filmi yapıldı biliyon değilmi. Bunlar sadece senin hayal dünyandan çıkan şeyler değil. Bigülümseme geldi ama birden irkildim.
- Lan bunlar seneler önce senin anlattıklarınla aynı. Nasıl? Diyebildim sadece.
- Adil , bu gece herkez o yüzüklerle uyuyacak eğer takmayan varsa ben gelip zorla takıcam . bana bunu yapmaya zorlamayın.
- Zafer amca ben zaten geçeleri takılı yatıyom sanki babam yanımdaymış gibi .
- Biliyom zaten ibo . babanda biliyodu.
Dedi zafer amca ve ayaklandı.
- Zafer amca gene içime düşürdün korkuyu. Helal olsun valla bu akılsızları nasıl kandırdın bilmem ama ben yemem artık bunları. Sizde aval aval bakmayın ne olacak sabah kalktığımızda başka dünyayadamı uyanacaz. Güldürme beni. Dedi hasan
- Tamam ben gidiyom dediğim gibi gece gelip kontrol edicem hepinizi.
Zafer amcayı uğuladıktan sonra ismaile dönüp
- Dayıoğlu sen satıydın han yüzüğü.
- Evet sattım. Ne diyeyim sattım ben yüzüğümü diyeydim de kızsın bana.
- Yaw bu ne böyle kalkacakmışız sabah başka dünyada olaçakmışız sanki film amına koyayım. İyicene gitti kafası bunun.
- Lan olum hergece ışık açık yatarım ben ama sabah kalktığımda ışık söne benim. Dedi ibo şaşkın bakışlarla.
- İbo bi sus. Anan gelip kapatıyordur. Dedim. Her neyse beyler bu gece burda yatacaksınız. Bu satten sonra hele zafer amcadan sonra gödermem sizi. Dedim herkeze
- Ben burdayım dayıoğlu seni yanlız bırakmam zaten. İboda burdaçünkü kızın akrabaları kahvedeymiş. Bi tek hasan kalıyo oda burda çünkü yenge ve çoçuklar manisada. Tamamdır bu iş burdayız bu akşam.
- Lan siz cidden korktunuzmu? Diye güldü hasan
- Korktum tabi lan. Sanki sen korkmadın. Zaten olma ihtimali yok ismail yüzüğü satmış. Senin yüzük manisada bi ibo ile ben kaldık. Saçma geliyo şimdi ama sabah ibo ile biz olmazsak anlayın işte ya gerçektir yada gene korktuğumuzla kalırız.
- Bana ne lan ben takmam bu gece . bunlarda madem yok ben neden takıyom ki.
- Bende var ibo . ben takıyom. Beni yanlızmı gönderecen.
- Yaw yokta zaten olmayacak öyle bi şey. Uykum geldi yatacam gidelim yatakları hazırlıyayım ben. Dedi ibo
- Dayıoğlu sabah gider son bi su dökeriz değilmi mezarına annemin. Bide şu ismet abiyi bulalım da etrafını örelim .
- Tamamdır adil hallederiz hele sabah olsun.
Gerçi unutmak için konuşuyodum herşeyi. Cenazde ismet abiyle konuşmuştum bile maksat kafamı dağıtmaktı. Ama doğruluk payının olmasını çok istedim o gece , uyuyup sabah başka bi dünyada uyanmak aynı filmlerdeki gibi.....