- 1137 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DÜRÜST MÜYÜZ YADA NE KADAR DÜRÜSTÜZ ?..
Gündemdeki olaylara göre insanların birden dürüstlük damarları kabarıyor. Bazılarının ki ise haddinden de fazla kabarıyor. Elinde gelse yargılamanın sonunu beklemeden, “Suçluluğu ispat edilinceye kadar herkes suçsuzdur.” Temel hukuk kuralını hiçe sayarak suçlanan kişileri ipe çekecek. Aynı durum kendi başına geldiği zaman da “Hukuk herkese lazım.” Diyecek. Evvela bu iki yüzlülükten kurtulmamız gerekir.
Peki, gerçekten de bizler dürüst müyüz? Yoksa elimizde yetki bulunmadığı, dolayısıyla da iştahımızı kabartacak kadar büyük paralar veya dünyalık başka şeyler teklif edilmediği için mi dürüst kalabildik! Yoksa sadece Ramazan ayında veya Cuma günlerinde veya kendimizce kutsallık atfettiğimiz zamanlarda mı dürüstüz? İnsanların içine çıktığımız zaman dürüstlük maskesini takıp, tek başımıza kaldığımızda bu maskeyi çıkarıyor muyuz?.. Ya da yüzde bilmem kaç mı dürüstüz?.. Bu soruları kendimize sorarak, cevabını da kendimiz vermeliyiz… Her zaman, her yerde, her durumda yüzde yüz dürüst olamadığımız müddetçe, bizler dürüst birer insan olamayız.
Hırsızlık yapanlar, bulundukları mevkiden dolayı alavere - dalavere ile çıkar sağlayanlar, ahlaksızlık yapanlar ne yazık ki parti, mezhep, siyasi düşünce gibi sebeplerden dolayı birileri tarafından korunabiliyor. Bu durum dün vardı, bu gün de var. Bu hastalıktan kurtulmadığımız müddetçe de var olmaya devam edecek. Bunun sebebini sadece sisteme, kanunlardaki boşluğa vs. bağlamak kolaya kaçmak olur. Kanunları yapan da, sistemi kuran da insan. O halde insanlar fert, fert kendini düzelttiği zaman her şey kendiliğinde düzelecek.
Sabri Koca