- 580 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Modern Dayatmalar
Modern deyince sakın aklınıza ilmî (bilimsel) yaklaşım gelmesin. Hani hep böyle kabullendirilmeye çalışılıyor da.
Gerçekte modernlik nedir bilmem ama, bizde uygulanışı birilerini ne adına olduğu bilinmeyen dayatmalarına ses çıkartmamak olarak uygulanıyor. Sözde ilme dayalı olan modernliğin aslında ilimle pek de barışık olmadığı iyi izlenimciler tarafından hemen anlaşılıyor.
Ülkemizde modernliğin kaynağı Batıdır ya. Oradan ne gelirse modern demeye, sorgulamadan kabul etmeye o kadar alışmışız ki, eğer biri çıkar da sorgulamaya kalkarsa anında aforoz ediyoruz. Hani eski Sovyetlerde de öyleydi. Kendi kurdukları düzene o kadar güveniyorlardı ki, biri eleştirmeye kalkarsa anında delilikle suçlayıp, tımarhaneye atıyorlardı. Aynı tavrı modernlerimiz de yapıyor inanın.
Birkaç örnek vermek istiyorum. Batıdan geldiği için hiç düşünmeden kabul ettiklerimize bir bakın.
Ev içinde dışarı ayakkabısıyla dolaşmak,
Yer sofrasını terk edip masada yemek,
Atlet giymeden gömlek giymek,
Alkol içmek,
Asri tuvalet,
Ayaküstü beslenme,
Zinaya düşkünlük,
Büyüklere saygının gereksizliği,
Kadın erkek ayrımı yapmadan eğlenceler düzenlemek,
Maddiyata düşkünlük,
İsrafa düşkünlük,
Peki bunlardan kaçını düşündük, tetkik ettik? Kaçının insan tabiatına uygun olduğunu, insanı gerçekten mutlu ettiğini saptadık da yapıyoruz? Bunları yapmamızın sebebi, gerçekten doğru olduğunu bildiğimiz için mi, yoksa nefsimizin galebesinden mi? Bir başka deyişle, aslında biz nefsimizin kölesi mi oluyoruz? Nefsimiz bizi nereye götürüyor, Batı gerçekten aradığını buldu mu?
Daha önceki yazılarımda da değindiğim gibi bizim Üniversitelerimiz yüksek lise olmaktan öte keşke bunlarla uğraşsa, bize yol gösterse.
Bir de şu aklıma geldi şimdi. Üniversiteler bu araştırmayı yaptıktan sonra sonuç eğer nefsimize ters düşerse. Ne olur o zaman, bizim modernlerin yönü ne olur dersiniz?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.