meselci'ye MEKTUPLAR -61
Merhaba meselci.
Selam olsun güzel varlığına.
Kelam olsun şiirsel kalbine.
Eylül ayına girdik.
Girmedik ortasına geldik.
Bugün 14 Eylül 2018.
Günlerden Cuma.
Hadi saatini de yazayım, 14:33.
Affola bu defa eylülünü gecikmeli bir şekilde kutluyorum.
Zaman yine geçiyor.
Yaşaya yaşaya yaşlanıyoruz be meselci.
Kim bilir kaç eylülü beraber yudumladık.
Kim bilir kaç defa birlikte hazana boyun eğdik.
Kim bilir kaç kez birlikte ağladık.
Düştük.
Bazen kaybolduk.
Bazen isimlerimizi dahi unuttuk.
Ne olursa olsun (yine) beraberiz.
Aynı zincirin halkaları ve aynı ağacın dallarıyız.
Bizi birbirimizden kimse ayıramaz.
Bize her yer Mardin. :)
Mardin dedim de, bu sene çok turist ağırladı.
Yerli yersiz birçok konuğu bağrına bastı.
Canlılık geldi tarihin sayfalarına.
Durağan şeyler billur su gibi aktı.
Mardin’e gelmek isteyen için tam mevsimi.
Ne sıcak, ne soğuk.
Gezmek için eylül ve ekim ayları birebir.
Evet meselci, zaman dedik, eylül dedik, yarın başka şeyler diyeceğiz.
Öbür gün başka meseleler konuşacağız.
Başka gün bambaşka konulardan dem vuracağız.
Susmayacağız.
Sessiz kalmayacağız.
İçimizde ne var ne yok dökeceğiz ortaya.
Ertelemek, utanmak olmayacak kitabımızda.
Defterimizde hayatın her hali yer alacak.
Hüzünlerimizi de, mutluluklarımızı da paylaşacağız.
Paylaşmak esas gündemimiz olacak meselci.
Benimle hem fikir olduğunu düşünüp lafı burada kesiyorum.
Kısa kesilen mektuplar daha çok okunuyormuş.
Buna ve bana inan.
Selam ve şiirle kal can meselci.
MESELCİ
14.09.2018-Kızıltepe
Fotoğraf: Meselci
YORUMLAR
Senin bu kendinle sohbetlerin çok güzel. Hem içerdiği mesajlar olsun hem de doğallığı.
Ne güzeldir insanın kendine inanması ve kendisiyle dost olması.
İnsanın en dürüst hali belki de kendiyle konuşma anlarıdır kim bilir.
Ben her defasında keyifle okuyorum bu yazılarını.
Hangimiz kendimize can diye hitap ediyoruz ki mesela... Ben genelde kendime kızdığım zamanlar konuşuyorum kendimle, iyi konuştuğum anlar sayılıdır. Kendime kızmayı çok severim:)
Peki kendime kızdıktan sonra akıllanıyor muyum ? tartışılır bu.
Çok güzel bir yazıydı Meselci arkadaşım ve senin bu yazılarından feyz alarak kendimle daha dost konuşmaya karar verdim. Konuşma diyorum henüz mektup aşamasına gelmedim çünkü. Ama senin kendinle konuşmalarının mektup tarzında olması da olaya ayrı bir güzellik katıyor.
Özellikle giriş bölümü çok güzeldi.
Selamlarımla
Duygu şöleninde resmi geçit yapan iç sesin iz düşümü.
Varlık hep mi yoksun? Hep mi umut dolu? Hem mi hüznü kabulleniyor?
Göğün mavi dokusunda süzülen tüm bulutlar bazen kuşların kanadında donan bir çiy tanesi.
Yüreğinize sağlık değerli gönül dostum.
Güne değer kattınız.
Saygı ve selamlarımla...