- 650 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖMÜR DEDİĞİN KISA
Herkes düşmüş kendi haline. Maddi sorunlarla mücadeleye ev kirası, elektrik, doğalgaz, su, kredi kartları kısacası diğer tüm ödemeler. Gelir gideri karşılamıyor.
Neden ? niçin ? modern yaşamdan faydalanmak insanlara mutluluk, huzur getirmesi gerekirken sıkıntı, stres,
getiriyor mücadele çocukluktan başlıyor.
Tüketim ölünceye kadar sürüyor. İnsanoğlu hep istiyor. ne maddi ne manevi istekleri bitmiyor. yerine gelmeyince de Ruhsal hastalıklar, şizofreni…vs. tansiyon, kalp, kanser vücudun en korunmasız halinde sıkıntı ve kriz ortamlarında ortaya çıkıyor.
Bunun nedenlerinin başında ekonomik kriz geliyor zengin daha zengin fakir daha fakirleşiyor düşünce stres bunlar vücudu esir alıyor yan etkisi olarak hastalıklar ortaya çıkıyor. İnsanı kanser gibi çaresiz hastalıklara kadar sürüklüyor
. İnsanlar ev sahibi olabilmek için konut kredisi alıyor. senelerce çile dolduruyor. Sıkıntı çekiyor. Araba alıyor yıllarca sıkıntı çekiyor. Modern yaşantı ve kentsel dönüşüm insanları ölünceye kadar borç ödemek zorunda bırakıyor.
Bilinçli bir toplum olmak için lükse kaçmadan mütevazi, kanaatkar şükreden bireyler yetiştirmeyi devlet politikası haline getirilmesi gerekiyor. Aileden başlayarak eğitim kurumlarında ve televizyonlarda halkın bilinçlendirilmesi lüks yaşantıdan aşırı tüketimlerden ısraftan ihtiyacı olmadan harcama yapmaktan insanlarımızı bilinçlendirmemiz gerekiyor.
Paranın zamanın kıymetini bilen faizden kolay harcamaktan uzak duran bilinçli tutumlu üreten kazanan har vurup harman savurmayan bir toplum bizim geleceğimizi aydınlık yarınlara taşıyacaktır. Ömür dediğin çabuk gelip geçiyor. İnsanlar yaşamlarının kıymetini bilmeli. Nasıl mı?
Hayatın anlamı yaşam tarzı lüksten uzak bilinçli harcama yaparak kandırılmadan devlet halk elele stressiz bir topluma koşmalı. Bunun için halk bilinçlendirilmeli okullara bu konular ders olarak konulmalı. Paranın değeri paranın gücünü insan paraya hükmetmesini öğrenmeli.
Bu modern dünyada boşanmaların %70 geçim sıkıntısından kaynaklanıyor. Bilinçsiz harcama, bilinçsiz borçlanma insanları ekonomik uçurumlara sürüklüyor. Artık bu olaylara dur demek lazım. Devlet politikaları ile ev kuracak evlenecek gençler daha da bilinçlendirilmelidir. Eğer ülkemizde anne babaların çocuklarına evlilik öncesi ve sonrası destekleri olmasa boşanmalar %90 seviyesine çıkar.
Çağdaş olalım, modern olalım derken kendimizi ekonomik uçurumlara sürüklemeyelim. Onun arabası var, onun evi var diyerek bizlerde kendimizi sıkıntıdan sıkıntıya sokmayalım. Sonra bu işlerin içinden çıkamıyoruz, sağlığımızı kaybediyoruz.
Önce sağlık sonra huzur, mutluluk ve sabır. Çalışırsan bilinçli tüketici olursan tutumlu olursan, sabırlı olursan istediklerinin bir kısmına zamanla kavuşursun.
Önce insan diyerek krizlere gögüs gererek devlet kurumları, eğitim kurumları insana, aileye, topluma yatırım yapmalı. Aydınlık Türkiye’nin geleceği olan gençlerimize sağlık huzur ve mutluluğun da insanların bilinçlendirilmesinden geçtiği öğretilmeldir.
RAFETTİN AYVACI
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.