- 2036 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MUHARREM MÜSLÜMANLARIN HİCRİ YILBAŞI-AŞURA GÜNÜ.....
Bu gün hicrî yılın son günü. Bu gece ile birlikte Muharrem ayına ve hicrî 1440 yılına yıla başlıyoruz. Rabbim, Muharrem ayımızı ve yeni hicrî yılımızı hakkımızda hayırlara vesile eylesin.
Bu vesile ile Muharrem ayı üzerine bazı hatırlatmalarda bulunmak isterim.
Muharrem ayı, “haram aylar” adı verilen dört mübârek ay içinde yer alır. Kur’an’ın indirildiği Ramazan ayı bir kenara bırakılırsa “haram aylar” adı verilen Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem ayları senenin amel bakımından en faziletli ve bereketli zaman dilimleri olarak kabul edilir.
Allah Resûlü (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur:
“Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, sizin Muharrem dediğiniz Allah’ın ayındaki oruçtur. Farz namazdan sonra en faziletli namaz gece namazıdır.” (Müslim)
Bu hadisten, Ramazan ayı dışındaki en faziletli orucun Muharrem ayında tutulan oruç olduğu anlaşılmaktadır. Ancak âlimler bu konuda “adı konulmuş” bazı oruçları istisna etmişlerdir. Mesela Zilhicce ayının ilk 9 günündeki oruç, Şevval ayındaki 6 gün oruç bundan istisna edilmiştir. Genel kanaate göre o günlerdeki oruçlar daha faziletlidir.
Haram aylar içinde hangisinin diğerlerinden daha faziletli olduğu konusunda farklı görüşler mevcuttur. Kimileri içinde on günün, bayram ve teşrik günlerinin, kurban ve hac ibadetinin bulunması sebebiyle Zilhicce ayını en faziletli görürken kimileri ise Peygamberimizin “Allah’ın ayı” diye isimlendirmesi sebebiyle Muharrem ayını en faziletli ay olarak kabul etmişlerdir.
Muharrem ayının özellikle ilk 10 gününün, diğer zamanlara göre daha faziletli olduğu kabul edilir. Bu konuda selef-i sâlihîn arasında şu on günlerin faziletli olduğu genel kabul görmüştür: Ramazan ayının son 10 günü, Zilhicce ayının ilk 10 günü, Muharrem ayının ilk 10 günü.
Kimi zayıf rivayetlerde Peygamberimizin üç tane 10 günlük zamanı tazim ettiği belirtilmiştir.
Muharrem-i Şerif ayının ilk günü, (yarın) her birinde besmele ile 1000 İhlâs-ı Şerif okuyanları, Cenab-ı Hakk lütfu Keremiyle huzuruna bu âlemden kul borcu ile götürmeyecektir. Gecesini de ibadetle ihya etmek lazımdır..!."
Muharrem ayı, yeni hicrî yılın ilk ayı kabul edildiğinden yeni yılın ilk 10 gününün oruç ibadetiyle karşılanması hoş görülmüştür.
Muharrem ayının 10. Günü İslam tarihinde “âşûrâ günü [onuncu gün]” olarak bilinir. Peygamberimiz Yahudilerin o gün oruç tuttuğunu görünce niçin tuttuklarını sormuş, onlar “Allah bugünde Musa’yı ve onun yanındakileri Firavun’un zulmünden kurtardı” deyince Peygamberimiz “biz Musa’ya sizden daha layığız” buyurmuş ve ashabına bugünü oruçlu geçirmelerini, ama Yahudilere muhalefet ederek bir gün öncesiyle birlikte tutmalarını tavsiye etmiştir.
"
Muharrem ayının 10. günü aynı zamanda müslümanların bağrında büyük bir yara açan "Kerbelâ fâciası"nın da yaşandığı bir zaman dilimi olması sebebiyle de üzerinde derin düşünülmesi gereken bir zaman dilimidir.
Muharrem ayı hicrî takvimin ilk ayı olması hasebiyle İslam’ın en önemli olaylarından birinin de hatırlanmasına vesiledir. Hicret Müslümanların devlete yürüyüşlerinin sembolüdür. Bireysel anlamda ise hicret, kişinin Allah’ın yasakladığı şeylerden uzaklaşmasıdır.
Rabbimiz, bu ayın fazilet ve bereketinden en azamî şekilde istifade etmeyi cümlemize nasip eylesin. Hicrî yeni yılımızda fert, aile, millet ve ümmet olarak daha güzel günler yaşamayı bizlere nasip eylesin..!."
***
Muharrem ayı, Hicrî senenin birinci ayıdır. Bu ayın ilk gecesi, akşam ile yatsı arasında Allâhü Teâlâ’nın rızâsı için iki rek’at namaz kılınır. Namaza şöyle niyet edilir: “Yâ Rabbi, bizi yetiştirmiş olduğun bu seneyi hakkımızda mübârek kılman, aff-ı ilâhîne, feyz-i ilâhîne mazhar kılman, dünyevî ve uhrevî saâdetlere nâil eylemen için.” Allâhü Ekber. Her iki rek’atte 7 Fâtiha-i Şerîfe, 7 Âyetü’l-Kürsî, 7 İhlâs- ı Şerif okunur. Namazdan sonra:
11 defa: “Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît, ve hüve Hayyün lâ yemût, biyedihi’l-hayr, ve hüve alâ külli şey’in kadîr.”
11 İstiğfâr-ı Şerîf, 11 Salevât-ı Şerîfe okunup duâ yapılır.
Duâda, geçmiş senenin günâhlarının affı ve yeni seneye günahsız girmek için ilticâ edilir.
Muharremin birinci gecesi ayrıca şu şekilde niyet ederek bir Tesbîh Namazı kılınır: “Yâ Rabbi, bu yeni senede beni mağfiret-i ilâhiyene, rızâ-yı ilâhîne ve hidâyet-i ilâhiyene mazhar eyle, yeni açılan amel defterimi rızâ-yı ilâhîne muvâfık amel ile doldurmayı bana nasip eyle, beni gadab-ı ilâhîne dûçâr edecek amellerden muhâfaza buyur.” Tesbih namazında (15 tesbihden sonra) şunlar okunur:
1. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 1 Âyetü’l-Kürsî,
2. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 1 Âmene’r-Rasûlü… (Sûre-i Âl-i İmrân’ın ilk 2 âyeti de ilâve edilerek)
3. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 1 Hüvellâhüllezî…
4. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 1 İhlâs-ı Şerîf.
Namazdan sonra istiğfâr edilir, salevât-ı şerîfe getirilir ve arkasından duâ edilir.
***
Muharrem ayının onuncu günü Aşûre günüdür. Muharrem ayı, Kur’an-ı kerimde, kıymet verilen dört aydan biridir. Muharremin birinci günü oruç tutmak, o senenin tamamını oruç tutmak gibi faziletlidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur.) [Müslim]
Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşûre gecesidir. Allahü teâlâ, birçok duaları Aşûre günü kabul etmiştir. Hazret-i Âdem’in tevbesinin kabul olması, Hazret-i Nuh’un tufandan kurtulması, Hazret-i Yunus’un balığın karnından çıkması, Hazret-i İbrahim’in ateşte yanmaması, Hazret-i İdris’in canlı olarak göğe çıkarılması, Hazret-i Yakub’un oğlu Hazret-i Yusuf’a kavuşması, Hazret-i Yusuf’un kuyudan çıkması, Hazret-i Eyyüb’ün hastalıktan kurtulması, Hazret-i Musa’nın Kızıldeniz’i geçmesi, Hazret-i İsa’nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması Aşûre günü oldu.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Aşûre günü Nuh aleyhisselamın gemisi, Cudi dağına indirildi. O gün Nuh ve yanındakiler, Allahü teâlâya şükür için oruçlu idiler. Hayvanlar da hiç bir şey yememişti. Allahü teâlâ denizi, beni İsrail için, aşûre günü yardı. Yine Aşûre günü Allahü teâlâ Adem aleyhisselamın ve Yunus aleyhisselamın kavminin tevbesini kabul etti. İbrahim aleyhisselam da o gün doğdu.) [Taberani]
Öteden beri Kureyş de, Resulullah da Aşûre günü oruç tutardı. Medine’ye gelince de yine o gün oruç tuttu ve tutulmasını emretti. (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud)
Medine’de aşûre günü oruç tutan Peygamber efendimiz, Yahudilerin de oruç tuttuklarını gördü. (Niye oruç tutuyorsunuz?) diye sordu. Onlar da, (Allah’ın İsrail oğullarını düşmanından kurtardığı bir gündür, Musa bu günde oruç tuttuğu için) dediler. Resulullah efendimiz de, Müslümanların bugün oruç tutmalarının sebebini anlatmak için, (Ben Musa aleyhisselama sizden daha layıkım) buyurdu. (Buhari, Müslim, Ebu Davud)
Aşûre günü yapılması iyi olan işler:
1- Aşûre günü oruç tutmak sünnettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Aşûre günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur.) [Müslim, Tirmizî, İ. Ahmed, Taberanî]
Tek başına Aşûre günü oruç tutmak mekruh olur. Çünkü Yahudilere benzenmiş olur. 9. ile 10. veya 10. ile 11. günü tutulursa mekruh olmaz.
(Aşûrenin faziletinden faydalanın! Bu mübarek günde oruç tutan, melekler, peygamberler, şehitler ve salihlerin ibadetleri kadar sevaba kavuşur.) [Şir’a]
(Aşûre günü bir gün önce, bir gün sonra da tutarak, Yahudilere muhalefet edin!) [İ. Ahmed] [Yalnız Aşûre günü oruç tutmak mekruhtur. Bir gün öncesi veya bir gün sonrası ile tutmalı!]
Peygamber efendimiz bir gün öğleye doğru buyurdu ki:
(Herkese duyurun! Bugün bir şey yiyen, akşama kadar yemesin, oruçlu gibi dursun! Bir şey yemeyen de oruç tutsun! Çünkü bugün Aşûre günüdür.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud]
Bugün oruç tutmak çok kıymetlidir. Peygamber efendimiz, bugün bir hurmayı mübarek ağzında ıslatıp çocukların ağzına verirdi.
Çocuklar, Resulullah’ın mucizesi olarak akşama kadar bir şey yiyip içmezlerdi. Bugün bazı hayvanların bile bir şey yemediği bildirilmiştir. Bir avcı, Aşûre günü, bir geyik yakaladı. Geyik, yavrularını emzirip akşamdan sonra dönmek üzere, avcının izin vermesi için, Resulullah efendimizden, şefaat istedi.
Avcı, geyiğin akşama kalmadan hemen gelmesini isteyince, geyik, (Bugün Aşûre günüdür. Bugünün hürmetine yavrularımızı emzirmeyiz. Onun için akşamdan sonra gelmek için izin istedim) dedi. Bunu duyan avcı, geyiği Resulullah’a hediye etti. O da, geyiği serbest bıraktı.
2- Sıla-i rahim yapmalı. Yani salih akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalı. Hadis-i şerifte, (Sıla-i rahmi terk eden, Aşûre günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa’nın sevabı kadar ecre kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)
3- Sadaka vermek sünnettir, ibadettir. Hadis-i şerifte, (Aşûre günü, zerre kadar sadaka veren, Uhud Dağı kadar sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir’atül İslam)
Aşûre tatlısı pişirmeyi sünnet sanarak pişirmek, bid’at olur, caiz olmaz. Ama sünnet demeden Aşûre veya başka herhangi bir tatlı pişirmekte mahzur yoktur. Bu inceliği iyi anlamalıdır. Tedavi niyetiyle sürme çeken bugün de sürmelenebilir. Hadis-i şerifte, (Aşûre günü ismidle sürmelenen, göz ağrısı görmez) buyuruldu. (Hâkim)
4- Çok selam vermeli. Hadis-i şerifte, (Aşûre günü on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)
5- Çoluk çocuğunu sevindirmeli! Hadis-i şerifte, (Aşûre günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur) buyuruldu. (Beyhekî)
6- Gusletmeli. Hadis-i şerifte, (Aşûre günü gusleden mümin, günahlardan temizlenir) buyuruldu. (Şir’a) [Bu sevaplar, itikadı düzgün olan, namaz kılan ve haramlardan kaçan mümin içindir. Bunlara riayet etmeyen kimse, Aşûre günü, bir değil, defalarca gusletse, günahları affolmaz.]
7- İlim öğrenmeli! Hadis-i şerifte, (Aşûre günü, ilim öğrenilen veya Allahü teâlâyı zikredilen bir yerde, biraz oturan, Cennete girer) buyuruldu. Bu gece ilim olarak, ehl-i sünnete uygun bir kitap, [mesela İslam Ahlakı veya Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye] okumalıdır. Ayrıca Kur’an-ı kerim okumalı, kazası olan kaza namazı kılmalı. (Şir’a)
Hazret-i Hüseyin, 10 Muharremde şehit edildi. O yüce imamın şehit edilmesi, elbette bütün müslümanlar için büyük musibet ve üzüntüdür. Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman, Hazret-i Ali ve Hazret-i Hamza’nın şehit edilmeleri de, böyle büyük musibet ve üzüntüdür.
Fakat, Peygamber efendimiz, Hazret-i Hamza’nın şehit edildiği günün yıldönümlerinde matem [yas] tutmadı. Matem tutmayı da emretmedi. Matem yasak olmasaydı, herkesten önce Peygamber efendimizin ölümü için matem tutulurdu.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Matem tutan, ölmeden tevbe etmezse, kıyamette şiddetli azap görür.) [Müslim]
(İki şey vardır ki, insanı küfre sürükler. Birincisi, birinin soyuna sövmek, ikincisi, ölü için matem tutmaktır.) [Müslim]
***
Şiiler Aşure gününü gerçekleştirdiği dindışı kanlı gösterilerle düşmanlık üretmekle kalmıyor; aynı zamanda dinimiz İslamiyeti gayrimüslimlere yanlış tanıtıyor ve dinimize en büyük zararı veriyorlar.
Şiiler “Aşure” yerine “Aşura” kavramını kullanırlar. Kerbela’da yaşananlar acıları Aşura Törenleri adı altında her yıl tazelenen yas törenlerine dönüştürmeyi başaran Şia, dinimizin çizdiği sınırları çoktan aşmıştır.
Şiiler tarafından gerçekleştirilen Aşura Yas Törenleri, matemin boyutlarını anormali ölçüsünde aşan, kendileri dışındaki Müslümanlara karşı bin yıllık kin, nefret ve düşmanlığın tazelenmesini sağlayan ve Pers/Şii kimliklerini bu düşmanlık ekseninde koruma amaçlı propaganda faaliyetleri haline gelmiştir.
Şiilerin Kerbela’da Hz. Hüseyin’in şehit edilmesini Hz. Peygamberin vefatından daha çok önemsemeleri, yeni bir dinin teşekkülünün neticesidir.Diğer yandan, İslam tarihi açısından Aşure gününde sevinilmesi gereken onca mühim olay varken, Şiilerin bu günü, sadece diğer Müslümanlara kine ve nefret duymaya vesile olacak yas etkinliklerine dönüştürmesi düşündürücüdür.
Kanlı aşura törenlerinin, resimde görüldüğü gibi, Hz. İsa’nın işkence gördükten sonra çarmıha gerildiğine inanan Hıristiyanların yas törenlerine benzemesi, Şia’nın farklı dinlerden etkilenerek oluşturulmuş karma bir inanç olduğunu göstermektedir.
Aşure Günü’nde normal Müslümanlar aşure yapıp bunu dağıtarak hayır işlerken, Şiilerin bu günde kan dökmeleri; İslamiyet ve Şia arasında topluma, insana, dine bakış arasındaki temel farklılaşmayı gösterir.
Her zamanki gibi Şia kin nefret ve intikam penceresinden bakarken, İslamiyet sevgi ve yardımlaşma penceresinden bakarak Aşure gününü kutluyor.
Alıntı...
***
Hicri yılbaşında okunan bu dua, Aşûre günü de okunabilir:
(Elhamdülillâhi Rabbil-âlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allahümme entel-ebediyyü’l-kadîm, el-hayyül-kerîm, el-hannân, el-mennân. Ve hâzihî senetün cedîdetün. Es’elüke fîhe’l-ısmete mineşşeytânirracîm, vel avne alâ hâzihin-nefsil-emmâreti bissûi vel-iştiğâle bimâ yukarribünî ileyke, yâ zel-celâli vel-ikrâm, birahmetike yâ erhamerrâhimîn. Ve sallallâhu ve selleme alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve ehl-i beytihî ecmaîn.)
Muharrem ayının onuncu gecesi, Aşûre gecesi, onuncu günü de Aşûre günüdür. Muharrem ayı, Kur’ân-ı kerimde kıymet verilen dört aydan biridir. Aşûre, bu ayın en kıymetli gecesi ve günüdür. Allahü teâlâ, birçok duaları Aşûre günü kabul buyurdu.
Âdem aleyhisselâmın tövbesinin kabul olması, Nuh aleyhisselamın gemisinin tufandan kurtulması, Yunus aleyhisselamın balığın karnından çıkması, İbrahim aleyhisselamın Nemrud’un ateşinde yanmaması, İdris aleyhisselamın diri olarak göğe çıkarılması, Yakup aleyhisselamın, oğlu Yusuf aleyhisselama kavuşması ve gözlerindeki perdenin kalkması, Yusuf aleyhisselamın kuyudan çıkması, Eyyub aleyhisselamın hastalıktan kurtulması, Musa aleyhisselamın Kızıldeniz’den geçip, Firavun’un boğulması ve İsa aleyhisselamın viladeti, doğumu ve Yahudilerin öldürmesinden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması hep Aşûre günü oldu.
Nuh aleyhisselam gemide aşure tatlısı pişirdiği için Müslümanların Muharremin onuncu günü aşure pişirmesi ibadet olmaz. Muhammed aleyhisselam ve Eshab-ı kiram böyle yapmadı. Muhammed aleyhisselamın yaptığı veya emrettiği şeyleri yapmak ibadet olur. Din kitaplarının yazmadığı, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirmediği şeyleri yapmak, sevap olmaz, günah olur. O gün, herhangi bir tatlı yapmak, tanıdıklara ziyafet, fakirlere sadaka vermek sünnettir, ibadettir.
Aşûre günü, Berât ve Regâib geceleri, camilerde toplanarak cemaat ile namaz kılanlar, bu toplantılarla sevap kazandıklarını sanıyorlar ise de, bunlar fıkıh âlimlerinin söz birliği ile mekruh dedikleri işi işlemektedirler. Mekruhu iyi bilmek ise, büyük cinayetlerdendir.
Mübarek gecelerde ibadet etmek çok sevaptır. Rıyâd-un-nâsıhîn kitabında buyuruluyor ki:
“İmâm-ı Nevevî hazretleri, Ezkâr kitâbında ‘gecenin oniki kısmından bir kısmını yani bir sâat kadar ihya etmek, yani okumak, namaz kılmak, dua etmek, bütün geceyi ihya etmek olur. Yaz ve kış geceleri için hep böyledir’ buyuruyor.” İbni Abidînde de böyle olduğu bildirilmektedir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Aşûre gününün orucu, bir senelik geçmiş günahlara kefarettir.)
Aşûre günü oruç tutmak isteyenler, Muharremin 9., 10. veya 10., 11. yahut 9., 10., 11. günleri tutmalıdır.
AŞURE günü yapılacak ibadet ve faziletlerini kısa kısa bu paylaşımda sizler için yazmaya çalıştık..
AŞURE GÜNÜ ORUÇ;
Her kim muharremin 9-10 unda (19 EYLÜL VE 20 EYLÜL) yada 10-11 (20 VE 21 EYLÜL ) de oruç tutarsa 2 yıl ibadet etmiş olur, her kim bunu duyurursa 80 yıl ibadet etmiş olur...
Hadisi Şerif: Aşure günü de, tek olarak oruç tutmak mekruhtur. Bir gün öncesi veya sonrası ile birlikte tutmalıdır.
AŞURE GÜNÜ NİYET VE HAYR İSTEKLERİN KABULÜ İÇİN;
Aşure gününde 786 besmele-i şerif her ne niyet üzerine okunursa kabul olur...
Aşure günü akşamla yatsı arası 40 Fatihayı şerif ne niyet üzerine okunursa kabul olur..
RIZIK BOLLUĞU;
Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadır
"Kim kendinin ve aile efradının nafakasını geniş tutarsa, cenabı Hakta senenin tamamında o kişinin rızkını genişletir"..
Ramüzül ehadis sh446/5568
Bazı zatlar "evde ihtiyaç bilhassa gıda maddeleri o gün alınınca evde sene boyunca eksikliği görülmez" demişlerdir...
AŞURE GÜNÜ NAMAZI; GÜNAHLARIN BAĞIŞLANMASI;
Aşure Günü Namazı,Aşure Günü Namazı Kılınışı
İbni Abbas tan rivayet ediliyor.
Kim aşure günü 4, rekat namaz kılar da
her rekatında fatiha dan sonra 50, ihlas okursa,
Allah ü Teala geçmiş ve gelecek 50 senelik günahlarını bağışlar ve Mele i Ala da cennette onun için nurdan bir kürsü bina eder,
Aşure gecelerini ibadetle ihya eden melekler mukarrabin gibi Allaha ibadet etmiş sayılır..
AŞURE GECESİ VE GÜNÜNDE KILINACAK (ÇOK FAZİLETLİ) NAMAZLAR
Peygamber Efendimiz SAV buyuruyor (Hz Aişe RA’den rivayet): Aşure gecesi yada kılınamıyorsa günü, her rekatta Fatiha Sûresinden sonra 3 İhlâs-ı Şerif okuyarak 100 rekat namaz kılınırsa, (Gece kılınırsa 2 rekatta, gündüz 4 rekatta bir selam verilecek) arkasından 70 SübhenALLAHi velhamdülİLLAHivela ilahe illALLAHu VALLALU ekber vela havle vela kuvvete illa BİLLAHil Aliyyil Aziym, 70 EstağfirULLAH, 70 Salavat-ı Şerife okursa.
Bu kişi öldüğü zaman ALLAH’u Teâlâ o kişinin kabrini misk-ü amber doldurur ve kabre konan herkesin saçı başı kaşı kirpiği her tarafı kılları dağılır, bu namazı kılanın kabrinde saçları tüyleri dağılmaz.
Mahşere çıktığında yüzü ayın ondördü gibi parlar, yeni gelinin kocasının evine gönderildiği gibi Cennete gönderilir.
Nitekim hadîs-i kudsîde:
بِالْفَرَرئِضِ نَجَى مِنِّى عَبْدِى وَ بِالنَّوَافِلِ يَتَقَرَّبُ اِلَىَّ
Farzlarla kulum benim gazabımdan azabımdan kurtulur.
Nâfilelerle bana (benim rızama) yaklaşır. buyurulmaktadır.
Böylece nâfile ibâdetleri yerine getirmek mecbûrî olmamakla beraber, bu ibâdetler kulu Allah’a yaklaştırmaktadır.
O halde değerli Müslüman Kardeşlerim mânevî mertebelere nâil olmak isteyen herkes, bu tarif edilen ibâdetleri imkân nisbetinde yerine getirmelidir. Yapılmadığı takdirde ise, mânevî bir mes’ûliyeti yoktur.
AŞURE GÜNÜ ŞİFA İÇİN;
Gül suyunu kaseye koyup 7 tane Fatiha Sûresi (her okuyuşta besmele ile) okuyup her okuyuşta üfleyip sonrasında bu gül suyunu önce saçlarımıza sonra ellermizle yüzümüze sürüyoruz. Tüm hastalıklardan arınıp korunmak için..
SÜRME;
Tedavi niyetiyle sürme sürmelenebilir. Hadis-i şerifte, (Aşure günü ismidle sürmelenen, göz ağrısı görmez) buyuruldu. (Hakim)
SON NEFESTE İMANLA ÖLMEK İÇİN;
Aşure günü 7 kere Tevbe suresinin son ayeti okunursa iman ile ahirete göçülür..
Tevbe 129.ayeti
“Bismillahirrahmanirrahim Fe in tevellev fe kul hasbiyallahü la ilahe illa hu aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil aziym”
FAKİRLİK GÖRMEMEK İÇİN;
Aşure günü Vakıa suresini okuyan kimse fakirlik görmez..
İkramda bulunulmalı:
Her kim aşure gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder.
Aşure günü Rahman suresini okuyan kişiye cennet vacip olur..
GÜNAHLARIN AFVI İÇİN;
Aşure günü 313 defa La’ilahe illa ente subhaneke innii küntü minezzalimiin duası okunur..
"Ya Rabbi, razi olmadıgın Şeylerden ne yapmIssak hepsini affet.. AMIN..
Aşure gününde günahlarımızın affı için Bol bol istiğfar çekilir...
Belki bedenin... Belki de ruhundur kıvranan...
Belki de bin bir türlü muamma...
Her ne durumda olursan ol diline yakısır bu ..Dua.. "La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimiin..
AŞURE GÜNÜ SELAM;
Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmakta
"Her kim aşüre gününde müslümanlardan 10 kişiye selam verise, O kişi bütün müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur.. "
Şir’atül islam şerhi sh 217
SADAKA;
Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmakta
"kim ki Aşüre günü zerre miktarı tasaddukta bulunursa, Cenabı hak ona "Uhut dağı" kadar sevap verir. ve kıyamet günü o sevaplar mizanına konulur."Şir’atül islam sh 217
AŞURE GÜNÜ GUSUL (BOYABDESTİ);
Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur..
"Aşüre günü boy abdesti alan, ölüm hastalığından başka hastalık görmez.
Hadis-i şerifte, (Aşure günü gusleden mümin, günahlardan temizlenir) ( ve şifa bulur) buyuruldu. (Şir’a) [Bu sevaplar, itikadı düzgün olan, namaz kılan ve haramlardan kaçan mümin içindir. Bunlara riayet etmeyen kimse, Aşure günü, bir değil, defalarca gusletse, günahları affolmaz.]
Diğer bir hadisi şeriflerinde:
"Aşure günü iki defa boy abdesti alan kişinin gözlerinde ebediyyen hastalık olmaz"Şir’atül islam-Riyazüz-salihin
HASTA ZİYARETİ
Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur..
o gün bir hastayı ziyaret eden bütün insanları ziyaret etmiş gibi olur .Aşüre günü bir kimseye su veren isyan etmemiş gibi afv olunur."
AŞURE GÜNÜN SUYUN ZEMZEM AKMASI;
"kim ki Aşüre ggünü gusledecek olursa Anasından doğduğu gün gibi, cenabı hak onu günahlardan temizler."Şir’atül islam şerhi sh 218
Allah dostları bu işin hikmetini şöyle izah etmişlerdir.
"Aşüre günü bütün sulara zemzem suyu karıştırılır. bu nasıl olur ? denirse nasılki arzın bir cüzü olan insanoğluna bir damarından herhangi bir ilaç verilirse vucudundaki bütün kılcal damarlarına varıncaya kadar o ilaç ulaşır.
Aynı şekilde arzın damarları su kaynakları da birbirine bağlıdır.
Aşüre günü vazifeli melekler tarafından arzın bütün sularına zemzem suyu sirayet eder.
ve o gün bütün sularda zemzem bereketi olur . Binaen aleyh o gün gusleden, sulardan içen bütün müslümanlar için Allah tarafından şifadır. ruhul beyan c.4 sh.83.
AŞURE GÜNÜ AKRABA ZİYARETİ;
Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) buyuruyorlarki;
"Kim ki akrabaları ile ilişkisin kesmiş iken Aşüre günü onları ziyaret ederse Allah’ü Teala ona Zekeriyya (A.S) ve İsa (A.S)ın nasibini verir.
Ve orta parmakla şehadet parmağının yakınlığı gibi cennette o iki peygamber Aleyhimüselam komşu eder. Şir’atül islam şerhi sh 217.
AŞURE GÜNÜ İLİM MECLİSİNDE BULUNMAK;
Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) buyuruyorlarki;
"kim ki Aşüre günü Allah’ı anan bir topluluğa gider, onlarla 1 saat bulunursa,Onu cennetine koymak Allah üzerine haktır.
Şir’atül islam sh 217
AŞURE GÜNÜ YETİM SEVİNDİRMEK;
Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) buyuruyorlarki;
kim ki Aşüre günü eliyle bir yetimin başını mesh ederse,(okşarsa) cenabı Hak o yetimin başındaki saçının her bir teli için cennette yüksek dereceler verir."Şir’atül islam şerhi sh 218
AŞURE GÜNÜNÜN ÖNEMİ
Muharrem ayı, Kur’an-ı kerimde, kıymet verilen dört aydan biridir. Muharremin birinci günü oruç tutmak, o senenin tamamını oruç tutmak gibi faziletlidir.
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur.) [Müslim]
Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşûre gecesidir. Allahü teâlâ, birçok duaları Aşûre günü kabul etmiştir.
Hazret-i Âdem’in tevbesinin kabul olması,
Hazret-i Nuh’un tufandan kurtulması,
Hazret-i Yunus’un balığın karnından çıkması,
Hazret-i İbrahim’in ateşte yanmaması,
Hazret-i İdris’in canlı olarak göğe çıkarılması,
Hazret-i Yakub’un oğlu Hazret-i Yusuf’a kavuşması,
Hazret-i Yusuf’un kuyudan çıkması,
Hazret-i Eyyüb’ün hastalıktan kurtulması,
Hazret-i Musa’nın Kızıldeniz’i geçmesi,
Hazret-i İsa’nın doğumu ve ölümden kurtulup göğe kaldırılması.
Alıntı.
Rabbim yaptığımız ve yapacağımız tüm ibadetlerimiz şimdiden kabul eylesin.
Rabbim geçen hicrî yılı bizden davacı eylemesin, gelen yeni yili
da hayirlara vesile eylesin.
10.09.2018//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.