- 1741 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
EĞİTİMİN ÖNLENEMEZ GÖZYAŞLARI
Kaygılar ve yargılar insan davranışlarının şekillenmesinde birinci öncelik. Hayata bakışınız,
yaşama sevinciniz, eş seçiminiz, iş seçiminiz, komşu seçiminiz, ev seçiminiz, yöresel ve
küresel gelişmeleri takip etme isteğiniz, rekabet gücünüzü artırma isteğiniz, ülkeler arası
küresel oyunu kurma isteğiniz, yanlış veya doğru kaygı ve yargılarla olmakta. Bir söz var
‘Ön yargıları yıkmak, kör keserle ağaç yontmaya benzer.’ Gelişimin ve değişimin gücü
eğitim maalesef ön yargılardan ve kaygılardan kurtulamadı. Bu amaçla toplumsal
beklentilerle, akademik ve siyasi beklentiler birbirleriyle örtüşmedi, yapılan değişikliklerde
doğal olarak siyasal kaygı ve yargılar ön planda kaldı. Siyasi iktidarın yaptığı değişiklikleri,
kendi varlığını pekiştirmesi bakımından kendisi için doğru bir yaklaşım olduğu kabul edilse
de toplumsal gelişimin ve bireysel gelişimin önüne set olduğu da bir gerçek.
Ülkemizde eğitim sisteminin yeniden yapılanması küresel güçlerle mücadele etme
anlamında doğru kurgulanamadı. Yapılan değişiklikler daha çok siyasi kaygılarla yapıldı.
Yapılan yerli ve yersiz değişiklikleri takip etmekte zorlandık, zorlanıyoruz, adeta
değişikliklerden başımız dönüyor. Politika yapıcılar, küresel sisteme yön veren, gerek
teknolojik gerekse bilimsel düzeyde rekabet eden ve insani değerleri ön planda tutan,
geleneksel değerlerine sahip çıkan toplumların eğitim sistemlerini incelemeli, kaygı ve
yargılardan uzak düzenlemeler yapabilmelidirler. Bu ülke bizim. İnsani gelişmişlik
düzeyimize katkı sağlayacağı düşünülen uygulamalar eğitim sistemine entegre edilebilmeli.
Bu anlamda yeni yöntem ve programlar geliştirilebilmelidir.
Kaygılar ve ön yargılardan kaynaklı olacak ki, imam hatip liselerinden mezun olanların
bir yerlere gelmesini engellemek adına, meslek liselerinin gelişimlerini maalesef
tırpanladılar. Fiziksel ve akademik yönden niteliksiz öğrenciler meslek liselerine
yönlendirildiler ve bu öğrenciler ikinci sınıf öğrenci muamelesi gördü. Ebeveynler
çocuklarının meslek lisesine gittiğini söylemekten utanır hale geldiler.
‘Meslek Lisesi Memleket Meselesi’ felsefesiyle eğitim sistemi yeniden yapılandırılmalı,
ülkemizin geleceğinin doğru eğitim sisteminin kurgulanmasıyla olacağını söylemek yanlış
olmayacaktır. Eğitim sistemimiz maalesef suni yapılandırılmış ortamlarda yapılmakta.
Okullarımızda uygulanan programlar toplumsal beklenti ve davranış biçimleriyle uyum
gösterememekte. Öğrenciler; ebeveynler, öğretmenler, yöneticiler tarafından sürekli
pışpışlanmakta, pışpışlanmış eğitim ortamından, gerçek yaşama ayak atan bireyler
maalesef hayal kırıklığına uğramakta. Eğitim hizmetinden bütün bireylerin faydalanması
adına ortak eylem planları yapılmalı.
Piyasa ekonomisinde arz ve talep dengesini korumak kaçınılmaz sonuç. Arz talep dengesi
kapsamında ‘Meslek lisesi memleket meselesi’ felsefesiyle hareket edilmeli, meslek
liselerinin temel oluşturduğu alanlardan üniversitelerin ilgili alanlarına gitmek isteyen
öğrencilere ek puan verilebilmelidir. Bunu yapmakla meslek liselerinin cazibesinin
artacağını söylemek yanlış bir düşünce olmayacaktır. Eğitim kurumları yalnızca mesleki
eğitim anlamında farklı kurgulanabilmeli, öğrencilerin istek ve ihtiyaçlarına göre ders
programları, okulların bünyesinde farklı alanlar oluşturulmalıdır. Eğitim sisteminin
yeniden yapılandırılması ciddi bir reform düşüncesi kapsamında ortaöğretimde uygulanan
lise türleri uygulamalarına derhal son verilmeli, kaygı ve ön yargılardan uzak ülkemizin
geleceğine yön veren ve yol veren gelişmeler uygulamaya konabilmelidir. O zaman belki
eğitim sisteminin önlenemez gözyaşlarına çözüm bulunur.
Özer YILMAZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.