- 832 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DAVACIYIM HAKİM BEY
Ne yaptığını bilmeden, Türkçemi hor görenlerden davacıyım.
Atatürk’ün Türkçemize gösterdiği özeni bilmezlikten gelerek onu küçümseyenlerden davacıyım. Nasıl ki Atatürk bir konuşmasında: "Türk milletinin dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk Dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün kendisini millet yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk ulusunun yüreğidir, beynidir." demişti.
Üç kuruş fazla kazanacağım zannıyla ürününe, iş yerine ve hatta ilanlarına, reklamlarına bile yarım yamalak İngilizce sözcükler sokuşturanlardan davacıyım.
Bir taraftan Atatürkçülükte mangalda kül bırakmazken öte yandan ismini yabancı sözcüklerden seçen televizyon kanallarından davacıyım.
Türkçemizin vahim durumunu görüp bunu kendine dava kabul etmeyen Türkçe ve Edebiyat öğretmenlerinden, branşı ne olursa olsun dil sorununu ikincil olarak kabul eden hatta bu sorunu yok farz eden tüm öğretmenlerden, yabancı sözcüklerle ilan hazırlayan öğrencilerin ilanlarını okul duvarlarına astıran okul müdürlerinden davacıyım.
Dil şuurunu vermeye çalışan öğretmene: “ O boş işleri bıraksın da benim çocuğumu üniversiteye hazırlasın.” diyen velilerden davacıyım.
Şehrinin sokaklarının yabancı işyeri isimleriyle kirlendiğini gördüğü halde önlem almayan belediye başkanlarından davacıyım.
Türkçe yazım kurallarını hiçe sayan, alfabemizde olmayan harflerle yazanlardan, (kühefe yerine, qnefe, taksim yerine taxim, renkli yerine renkly, çapkın yerine chapqın) ilanlar hazırlayanlardan, bu ilanları gördüğü halde “DUR” diyecek basireti bulamayan yöneticilerden davacıyım.
Gereken tedbirleri almadığı için iktidardaki, her konuyu eleştirdiği halde dil sorunu dile getirmediği için muhalefetteki siyasilerden, adında Atatürk bulunan, tüzüklerinde gururla Kemalizm’i savunan dernek, vakıf ve kurumların Türkçemiz gündeme geldiğinde susup kalanlardan da davacıyım.
Türkçemiz konusunda yeterince girişimde bulunmadığım için kendimden de davacıyım.
Kanunlarımızda Türkçemizi, yazımızı koruyan hiç mi madde yok? Eğer var da yürürlüğe sokmuyorsa hukukçulardan da davacıyım.
Bu dava ne zaman görülür bilmem ama, bir an önce çaresine bakmazsak davacımız “TARİH” olacak, bilesiniz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.