- 765 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sistem 10
Evrenimizdeki eksikliği içindeki saf enerji Big Bang sonrası adeta kabına sığmaz denli devinmenin akıl almaz değerleriyle düşen bir trilyon derecedeki sıcaklığın oluşu içindeydi. Evren dalga parçacık içinde oluşun erimiş haliyle adeta kozmik bir çorbaydı. Çorba zamanla hem temadan olan bütünlüğü taşıyıp yansıdı. Bu imgeydi. Akışlı sürecin dalga tavrıydı. İmge olan, iz olan, akıl olan bu enerji temayla parçası üzerine yansıma olandı. Yani dalganın imge olan belirimiydi.
Enerjinin dalga biçimli imgesine göre olan (öze göre olur) davranış gerçekleşmesinin kesikli biçimle beliren görünüş tavrı da parçacıktı. Öz biçimleydi. Biçimsiz öz yoktu. Temadan olanla öz biçimle belirirken yani öz biçimi belirlerken; biçim de özü bağıntılı sınırlıyordu. Biçim enerjinin en uçucu tiril oluşundan; tiril oluşu en yavaşlamış enerji şekline doğru yoğun olan durumuyla masif oluştu.
İşte biz enerjinin bir uçtan diğer uca doğru olan titreşme hareketine madde ve mana olarak ikili tavırla bakıyorduk. Çok yavaşlamış tiril oluşa madde. Yüksek tiril oluşa da anlam diyorduk. Madde olan da mana olan da enerjiydi. Bu niceli tiril durumuyla madde mana olan yavaşlamanın, her bir hızlanmanın element er durumsalla belirmelerine dönüşüyordu.
Örneğin bizim sınırlı oluşumuza göre duyma sınırımız, saniyede 20 kez titreşimi olan enerji kuantumu ile saniyede 20 bin kez titreşim olan ses enerjisi kuantum durum aralığı bizim için somuttur. Bu sınır aralık masiftir, duyulabilirdir. Yine bizim için görme sınırımız: mili metrenin milyonda biri olan nano metrik ölçüyle; saniyedeki titreşim dalga boyu 380 nanometre ile saniyedeki ışık enerjisi titreşiminin dalga boyu 760 nano metre olan elektriksel titreşimli manyetik enerjidir. Bu iki manyetik enerjili dalga boyu sınırının içi bizim için somut, anlaşılır, görülür olmakla nesneldir. Ama bu değerlerin akıl almaz değerlerindeki dalga boyları olan manyetik titreşimler bizim için sadece bir anlamdırlar. Soyutturlar.
Görece imli öze göre imge olan tema özne-mana belirimle bir “kuantum durumdu“. Kuantum durumların yani üst üste dalga-parçacık durumların biçimleri de özlerine göre nesne durumlu kuantumdu. Kısaca kuantumlarda dalga parçacıkla, parçacık da dalgasıyla beliriyordu. Biçimler özle vardı. Öz de biçimle vardı. Öz biçimdeydi. Biçim de özdeydi. Zamanla yalıtımlı olan dalga-parçacık akışlı olu, atom düzenli sentez girişmeler de yeni durumlarla dalga ve parçacığın organizesi oluyordu.
Organize hem parçalı-dalgalı, hem yalıtımlı sentezler organizesiydi. Yalıtan da yalıtılan da aynıydı aynı şeydi. Enerjiydi. Tıpkı eylemli olanla eylemine karşı olan eylemini durduran öz ve biçim gibi. Öz eylemsiz biçimsiz olamıyordu. Eylem biçim de kendisine hareketi verecek depo enerjisiz (mana enerjisiz) olamıyordu. Şeyler başka başka beliren öz ve tavrın içindeki biçimlenişti. Birbirinin yerini alıyordu. Biçim özün öz de biçimin yerini alıyordu. Özle biçim birlikte belirip birlikte var olan kuantum (üst üste) durumlardı.
Bir kuantum durum değişmekle diğer kuantum durumdu. Bir kuantum durum parça durum olmakla sınırlı sonlu sürekli durumla belirmeydi. Dalga temadan ötürü süreklilikken, parçacık sürekliliğe (öze) sınırlı sonlu kesikli biçim ve eylem olandı.
Her bir kuantumunun kesikli sürekli belirmesi de kuantumları birbirine giriştiren biyolojik bireylerdi. Kesikli sınırlı biçimle birbirine göre davrandırıp birbirine göre olanla fiziksel ve kimyasal değişmelerdi. Her fiziksel biçim ve değişmenin özü bir kimyasal değişme ve biçimlenişti. Her kimyasal özün değişme ve dönüşmesi fiziksel bir durum alandı. Değişme dönüşme her ikili kuantum düzlemde birlikte varlar birlikte gerçekleşirler. Biri olmadan diğeri olamaz.
Parça evrendeki genel bitişikliği ayırıyor genelle temada olana göre tılsımla tematik biçimlerdeki değişimlere dönüşüyordu. Parça dalgacık ikilemi birbirine göre olan kuantum segment ve sekans hareketi olan tılsım ve anlamdı. İçte (özde) ve dışta (biçimde) birbirine göre aynı anlam ve bağıntıyla, neden sonuç davranışına dönüşüyordu.
Atomda birçok kuantum durumlardaki parçacık öz ya da anlam veya özne durumun gel git yaptıran parçacık hareketli çekme itmesi ile çekirdek biçimlenmeleri içinde atomik özü oluşurken; atomik özün sürekli olan öz yansıması kendi üzerine ve kendi dışı kuantum durumlar olan dışındaki bir başka kuantum öz-biçim olan elektronla yeni bir biçim öz (çekirdek-elektron) girişmeli değime dönüşmelere neden sonuçla atom dediğimiz biçim ve özü ortaya koyuyordu.
Her değişme dönüşme belli bir biçim-öz ile denge ve dengesizlikte beliren ikilemler bağıntı yansıması olmakla seçme ayıklama segmentler sekans hareketiydi. Yani seçme ayıklama başla ve durdurdu. Özle başlayan, biçimle durup denge dengesizlik kararlarını oluşuyordu.
Bu kez öz bu biçime göre oluşla (aynı anda da bir önceki özle fren oluşla) yen bir eylem yeni bir akışa süreklilik (kesikli-sürekli) oluyordu. Sentez kuantum durumlarla birleşme ayrılmadır. Yani sentez birleşme ayrılmayla yine bir çekme-itme gel-git hareketidir.
Sentez birleşme ayrılmayla (çekme-itmeyle) kimyasal (öz sel) ya da fiziksel (biçimsel) bir değişme dönüşmedir. Bu değişme dönüşmenin vücuda gelen öznel olanına anlam, mana olmakla sentez olanı analiz etme (öğelerine ayırma-çözümleme) oluyordu. Öğelerine ayrılmakla çözümlenmiş olanı da birleştirme yapmanın özne anlaması oluyordu. Yani kendini bil. Kendisini bilme oluyordu.
Ölçü bir sentezin yalıtımını belirleyen denge ve dengesizlikte segmentler sekans hareketine dönmekle seçme ayıklama kuralına dönüşüyordu. Hareket te bir oluşuma göre binlerce hareket türüydü. Öze göre olan hareket, parçacığa göre olan hareketle hem farklı hem sınırlı sonlu olmaktı.
Hem de öze göre olan hareketle bunlara bağlı, bunlarla girişicilere bağlı vs. seçme ayıklamayla anlar onlarca hareket çeşidi olan bağıntı girişmelerini ortaya koymaktı. Tılsım oluşla büyü, sihir buradaydı. Bunları yani bu büyülü oluşu (değişme dönüşmedeki aksedişi) görmedikçe süreci anlamak hayli zor olacaktır.
Bir kuantum durum diğerine göre, çekme itme seme ayıklaması olmakla yalıtım içinin (öğenin- atomun-vücudun-sosyo toplumun vs.) her biri bir denge ve dengesizlikler kuralı olmakla bitişik alanlar matematik ve dinamiğini ortaya koyan yeni bir seçme ayıklama gel git. Vs. kuralıdır
Yalıtımlar organizesi enerji düzenli çevrimleri yapmak için enerjilerini hep dışarıda sağlamaya doğru yönelimledirler. Dışa yönelimle bir yalıtım içindeki bu enerji; türlü enerji düzenli değişme dönüşmeye hazır olucunu yeni durumlardı. Yeni durumlar içindeki de her yeni durum, yine bir enerji sağlama kapasitesi içinde olan şeyler ile birbirine hareket ve bağ enerjisi ile ısı gibi ışık gibi yansımanı davranır.
Yine organize sistemler karbondioksit gibi molekül parçalanması yapılanla veya oksitlenmesi yapılan sülfür, nitrat, nitrit türü moleküler sentezli besinlerle; hidrojen, demir gibi atomik sentezli indirgenen yükseltgenen süreç düzenleri içinde olan serbestleşen enerjilere doğru çekilim ile YÖNELİMLİDİRLER.
İşte bu akışla enerjiyi dönüşme enerjiyi düzenleme ve transfer etme gibi akışlar olmakla eksiğine tamamlanmanın kendisini tekrarlayan, kendisini çağıran dengesizlikler çevrimi içinde olması kesikli sürekli oluşun imleyeniydi. Tamamlanmaya yönelim süreci; duyarlığın, etki ve tepkinin kaynağıdırlar. Tekilliğin patlaması evrenlere enerji ve depo enerjidir. Yani ilk hareketi başlatıcı oluştur. Seçilimdirler. Örgütlenmedirler. Örgütlenme en az iki elemente re gereksinme duyar.
Atom düzeyini baz alırsak çekirdekte proton ve nötronlar hem tek tek kendi içlerinde kendi gibilerle; hem kendi aralarında proton nötron bileşimli moleküler sentezle organizesidirler. Bir kural durumla bir aradayken bu durum kural, çekimin merkezidir. Birbirine zıt durumlar, tekillikten gelen eksiklikle vardır. Eş deyişle tekil durumun patlamakla git yapan parçalanmasından kaynaklı evrensel parçalar ve tekil oluştaki tema bilgisi olan dalgayla görüntü imgenin evrenlere akış yapman parçalanması tekilliğin evrenlere dağılan parçalar her bir evrenlerle sürecin delta durumunu oluşan parçalanmalarıydı.
Bu parçalanma tekilliğe göre açılacak evrenlere doğru git yapmıştı. Git sonrası eylemi, tekilliğine doğru gel yapar. Ama gel dönütü evrensel engeli aşamaz. “Gel hareketi evren içinde tutulup, adeta tuzaklanır. Gel içinde olan saf enerji her bir evrenle her bir evren engeli ile gerisin geriye seker (yansır). Böylece gel hareketi geriye sekmekle o evrenin gel-git ile kendisini çağırmasına; kendisini tekrarlamasına dönüşür.
11
Yani evren içindeki tekilliğe ait şok dalgalı gel hareketi, evren içinde sürekli kendi gel hareketi tekrarlayamaz. Açılan evrensel çap içindeki evrenin yalıtım duvarına çarpan gel eylemi bu kez kendi içinde ve kendi üzerine sekme çarpışması olan enerjiden dönüşümle zıt bir git eylemine dönüşür. Gel şoklu dalga evrenin git hareketi olan zıt enerjiyle gel-git titreşimli salınım osilasyonlarına dönüşür.
Tekillik sadece evrenlere parçalanırken enerji kaybetmez. Parçalanan enerji kendi evrensel zarflı yalıtımını oluşur. Evrensel yalıtımı ortaya koyar. Bu yalıtımı ortaya koyan enerji zarfı kapsamı içindeki akan saf enerjiye bir sınırlama ve fren olmanın enerjisi kaybı olur. Buradaki enerji kaybının zıt kuvvetli belirimle başka bir etki ve bağıntıya dönüşen enerji olduğu her halde görülmüştür.
Böylece evrensel enerji de hem kendi üzerine kendi etkimeli bir enerji eksilmesidir. Hem de bu eksilme kendi üzerine bir başla-dur fren etkisi olmakla yeni bir bağıntı yeni bir etkidir. Örneğin fren etkisi ısı enerjisine dönüşmekle ısı enerjisi çevreye genleşme boy uzaması gibi yeni bir olumlu ya da olumsuz etki girişmesi ortaya kor. Bir akış kendi üzerine zıt etkili tersi eylemle sürekli akış olamaz.
Evrenler tekil ligin şok dalgasını yalıtmakla saf enerjili süreci olabildiğince geri dönüşsüz yapar. İşte biz evrensel yalıtım içindeki gel yapan sok dalgalı tiril oluşun evren engeli nedenle sektirilip bir yay gibi git gel salınımlı birçok salınımlara parçalanması içindeki bin bir tür yalıtımlarının girişmeler organizesiyiz.
Bir şey her şeydi her şey bir şeydi. Bir gel hareketi yeniden git olmakla git-geldi. Gidenle, ileride olan; gelenle, geride kalandı. Git olan terse doğru gel olana göre öndü. Faz farkıydı. Derişimdi. Sürtünmeydi engeldi vs. Gel ile git birbirine göre daha az, daha hızlı olmakla nicelikti azlıktı, çokluktu. Azlık çokluk hareket farkıyla ısıydı, sıcaklıktı. Gidin ya da gelin salınımı birbirine göre küçüktü büyüktü. Yani çekme itmeydi. Yani elektrik manyetik yüktü. Yani alan etkisiydi. Yani git gel ya da yüklerin zıt belirmeleriydi.
Zıt hareket olan çekme itme veya gel-git bir eylem ya da hareketti. Bir kuvvetti. Ya da akan zamandı. Mekandı. Dalga ve parçacıktı. Yani dalga özne olanla kendini bilme, temadan olmaydı. Temadan olan da tematik ilikti (çekilimdi). Parçacık ta nesneydi. Öznenin eylemli, fiili; sınırlı sonlu geçekleşmesiydi. Çekme itme, git-gel vs. olanın ete kemiğe bürünmesiydi.
Kısaca biz buna ÖZDEK diyoruz. Tüm bu belirimle oluşlara “özdek sel özellik-özdeki ilik” diyoruz. Özdek, öze dek, özünen ikileme dek: kişiden, kişisi bilinçten ve kişisi istekten; kişiye ve sosyo topluma göre oluştan, sosyo toplumdan sosyo toplumsa istek ve sosyo toplumsa bilinçten bağımsız bir dıştan var oluşun, ikilemli ve çok yönlü belirimiyle zorunlu var oluşudur.
Akan enerji parçası kendi üzerine kendi etkisiyle akmaya karşı akmaz lığın eylemsizlik hareketli fren ve elektro motor kuvvetiydi (EMK’ydı). EMK bir hareketi durdurmak isteyendi. Durmaya karşı da duranı hareket etmeye zorlayan tersinmeydi. EMK bir fren etkisi ile durduran ve duracak olan bir hareketi de başlatmanın, sürdürmeye yöneltmenin depo enerjisiydi. Yalıtımla kendinsin ve kendi kendilik olmanın kaynağıdır.
Evrene ait enerji akana karşı (gir olana-itilene vs. karşı) akmayanla (gel olanla-çekim olanla, tersine hareketle fren olana vs.) direnç olma, zıt eylemiyle sürtünen enerji akış yapanın yalıtma zarfını oluştu. Zarf evrensel engeldi. Evren sel engelli, bloklaşmaydı. Özle biçimdi. Bu nedenle evrensel parçalar bir türlü ilk tekillik ile yenden buluşamaz. İlkteki tekilliği ortaya koyamaz olmanın eksik oluşu içindeki arayışla şimdi evrensel süreçlerdi. Sosyo toplumdu.
Patlama süreçle tekildi durumsal olandan eksiği olanları evrenler içine dağıtmış olacaktı. Patlama açılmaydı. Tekil oluşu açmaydı. Patlama kendi üzerine kendi etkiyle belki de patlayanı kadar patlama olanı da durduran eylemdi. Patlamanın şok dalgalı kesikli sürekli parça oluşu ile niceli parçalar evren içine hapis olmuştu.
Hapis olan tuzaklı saf enerji kendisin çağıran hareketle gerisin geri tekilliğe doğru gel hareketi yapar. Dışa kapalı içte açık evren içinde olmakla açılım veren evren içinde hapis olmakla gel hareketi yapan enerji salınımı evrensel engel nedenle ilkteki tekilliğiyle buluşup kararlı yapıyı oluşamaz. Kararlı yapıyı oluşamayan gel hareketi o evren içindeki koşullarla kendi eksikliğini tamamlayıcı çıvlamalarını yapar.
Evrensel alan içinde “gel” hareketine dönen ileri salınıma olan dalga parçacık hareketi gel esnasında evreni başlatan evrensel engele çarpar ve tekrar açılan evrendeki geliş yönüne doğru zıt bir hareketle seker. Bu gel salınımlı evren içi hareket evren içi gel git salınımlarına parçalanan şimdiki dönüşmeleri ortaya koyar.
Eksikli ve parçalı evrensel hareketle olan salınımlı titreşim; kendi gel hareketi üzerinde kendisine zıt hareketi olan git hareketi ile kendi eylem özünü tamamlayan oluşumu oluşturur. Gel evren içinde git-gel oluşun zarfı olan yalıtılmadır. Zarfı oluşan gel de ilk tekillikten olan karakter temadır. Böylece gel hareketi içinde git gel titreşmeli salınma hareketini yapan gel halindeki kararsız ya da dengesiz fiil oluştu.
Dengesiz fiili eylem kendi içinde git hareketi ile kararlı dengeli ve doğuran ve kendi olan süreçlerine dönüştü. Böylece itme olan git hareketi ile çekme olan gel yapan hareketler bu kendi olgu, olay bağı içindeki yansımalarını dönüşümlerle ortaya çıkarırlar.
Patlayan tekillikte itme ya da git yapan salınımla açılan kuvvet, salınım yapan hareket sonrası hareketi tekrar tekilliğe doğru gel yapama çağrısı üzerine; evrensel engelden ötürü “git olan hareketin” tamam olmamış olma eksikliğini içeren hareketti. Git oluş çağırması olan gel; tekil bir tema olan tekil iliği ile geri bağlanım yapamamakla evren içi git-gel olan kendi özel salınımı içinde geri bağlanıma duyulan eksikliğin stresiyle, zıt yönlü stresin spin (dönme) yük akışı ile çok aktifti.
Evrensel yalıtma içindeki hapsiyle evren içinin gel hareketi olma nedenle hem evren sel zarfa çarpıp geri yansıma yapması nedenle şok, evren içine ait git hareketine dönüşmüştü. Gel salınımlı titreşimi belirten şok dalga ve parçacıktaki saf enerji hareketleri; gel eylemini git gel yapan zıt hareketle tamam olur. İşte evrene özgü özel bağıntı ile parçalanmakla zıtlık olan çelişki, varlığın geliştirici özü olmuştu.
Tekilliğe ait şok, evren içi tuzakla gel titreşimli salınım üzerinde parçalanır. Parça git gele veya çekme itme ikili zıt karakterlere dönüşür. Böylece bambaşka bir var oluşun dünyasına adım atılır. Git olan şok enerjinin açılma imgesi ise gel imgenin eyleme dönüşen parçalı biçim belirmesiydi (parçacıktı). Yok eğer git olan açılmanın biçim eylemli parçacık titreşmeli frekansıyla sınırlı oluşu ise gel çağırması da temaya ait bellek olmanın imgesiydi (dalga hareketiydi).
Hiçbir oluşum temaya olan geri bağlanımını oluşamaz. Temadan örneklem oluşturlar. Temadandırlar. Temadan olmanın tema olmadığını biliyoruz. Yani tükenmez kalem kapağının, tükenmez kalem olmadığını biliyoruz. Tekil durumsalının (tükenmez kalem) tekil oluş teması ile bulamayan her bir oluşmalar, gelip geçici denge içinde olsalar da hep istikrarsız olmanın bu çelişkileri ile dinamiktirler.
Gel hareketi içinde tuzaklanan kaç hareketi, gel enerjisini git gel yapan titreşimler salınmasına çevirir. Bu ikili zıt karakterli titreşim salınımları birbirine elektrikti yük, alan, manyetik etki ile, biri diğerinin boşluklu ve tanecikli belirimi olmayı, dalga kuantum gibi bir yığın çelişki sel nicelemişlerini yansımakla süreç akıl almaz git gelelerin denge ve dengesizlik süreçlerini yaşamakla, öznel hayata dönüşür. Gelişir. Akışlı olur. Zaman akar. Süreç zıtların birbiri olması nedenle kesikli sürekli olur vs.
Evren içi evrensel akış, evrensel zarf hareketiyle (evrensel palet hareketiyle) hem akış hem de engellenmedir. Engelleme, engellenenin temadan olan; temayı tamamlayan imge boşluk eksikliğini evrene özgü zıt karakterleriyle dönüşür. Evrenin dengesizliği; akış halindeki dengesizlikle, evren içinde yeniden gel git hareketinin rezonanslarına dönüşür. Her rezonans yeni bir rezonansız niceleyişine dönüşmekle süreç karşılıklı ikili karakterine döner. Evren kendi rezonans salınımlarıyla sünme, kısalma salınımın eylemi olmakla kesikli sürekli titreşim veya tiril hareketidir.
Konuyu yinelersek eş zamanlı, iç içe, birbirine paralel evrenler hareketi; patlayan tekilliğin evrenlere dağılmasıyla hayat bulmuştu. Patlayan tekillik te evrenlere dağılan tekillikten akıştı. Tekille olan (tema olan) bu birçok parça enerjilerini evrenlere saldı. Evrenlere salınan enerji, evrenler arası yalıtım olan (delta yalıtımı olan) delta izolasyonundan ötürü birbiriyle ve kendilerini oluşan tekillikle buluşamaz. Gibi bir durumla tekilden salınan enerji, şimdilik yeniden tekilliği ile buluşup; çevrimini de yapamazdı.
Parçalar bir evren içinde diğer evrendekilerle ve gerilerindeki tekillik üzerinde kolay kolay birleşeme yapamazlar. Böylece devre tamamlanmaz. Tekillik eksenli çevrim oluşmaz. Evrendeki akış, temadan yansıma parçalardı. Tema üzerinde tamamlanmayan, temanın tematiği eylem olmakla eksikliktiler. Eksikle oluş evrenimizdeki parçalarda zıt durumlar olukla belirmeydi. Eksiklik zıt durumların birbirine denge ve dengesizliklerini ve zıddını da oluşmasıyla çevrimli eylemlilikti.
12
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.