- 335 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
LİDYALILAR.
LİDYALILAR
Anadolu’nun batısında Gediz ve Menderes ırmakları arasında kalan bölgeye Antik çağda Lidya, bu topraklarda yaşayanlara da Lidyalılar denilmiştir. Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan ve doğudan Anadolu’ya gelen Lidyalılar önce Hititler’in daha sonra da Frigler’in egemenliği altında yaşadılar. Dilleri, Hitit dili ile benzerlik göstermektedir.
Lidyalılar, Frigyalıların yıkılmasından sonra Kral Giges zamanında bağımsız bir devlet kurdular (M.Ö. 687). Lidyalıların başkenti, dönemin en büyük ve zengin kentlerinden olan Salihli yakınlarındaki Sardes (Sard)’dır. Giges, devletin sınırlarını genişletti. Doğu sınırları Kızılırmak ırmağına kadar uzandı. Kimmerlere karşı Asurlularla işbirliği yapmışlar ve bunun sonucunda Kral Yolu Asur’a kadar uzanmıştır. Kral Alyattes zamanında Medlerle savaş yapıldı. MÖ 585 yılında barış yapılarak, Kızılırmak iki devlet arasında sınır oldu.
Lidyalıların parayı bulan ilk uygarlık olduğuna dair bir kanı vardır. Para kullanımı daha eski medeniyetler olan Sümerler’de ve Mısır’da da vardır. Resmi makamlarca onaylanmış bazı metaların ve belirli ölçekteki tahılın kullanımı ilk parasal ögeler sayılabilir. Ancak günümüzdeki anlamına yakın kullanım Lidyalılara atfedilir. Heredot, Lidyalıların gümüş ve altın madeni parayı ilk defa kullandığını yazar. Başka deyişle Lidyalılar zaten var olan para sisteminin aracı olarak altın ve gümüşü tercih eden ilk uygarlıktır.
Son kralları Krezus dönemi Lidya’nın en parlak zamanı oldu. Başkentleri Sard aynı zamanda dönemin kültür ve sanat merkeziydi. Ancak bu durum uzun sürmedi. Adalar (Ege) Denizi’ne çıkmak istemeyen Pers Kralı Kyros (Kirus), Mısır’la ittifak yapan Lidya Kralı Krezus’u yenerek Lidya Krallığına son verdi (M.Ö. 546).
Lidyalıların Parayı Bulması
Lidyalılar tarihte ilk madeni parayı icat edenlerdir. O zamanlarda paranın adı para değildi, Lidyalılar tarafından ona “sikke” deniliyordu. Sikke eski uygarlıklarda kalmış bir para türüdür. Altın, gümüş, bakır, nikel, tunç ve aliminyum gibi metal alaşımların karışımları ile üretilmiş olup ilkel çağlarda ticarette kullanılan takas (değiş-tokuş) yöntemi yerine daha kullanışlı bir değişim aracı arayışlarının sonucu olarak ortaya çıkmıştır.