- 3529 Okunma
- 40 Yorum
- 10 Beğeni
NE ÇOK CAHİL NE ÇOK HAİN
Sevgili Gölge,
Bundan sonra ruhum daralıp, canım konuşmak, dertleşmek ve hatta homurdanmak istediğinde içimden geçenleri aklım estikçe sana yazacağım ve bunu özensiz yapacağım için, içinde her şey ve hiçbir şey olacak.
Bilirsin kalıplar, kurallar beni sıkar ve ben mürekkebimi kurutup kalemimi düşürmemek, mağaramın yok olmaması için, oduna su vermek adına bunu yapmak istiyorum.
Dert varsa çare de vardır öyle değil mi?
Beni dinle rica ederim, zira kendimle konuşmaya başladım farkındasın sanırım.
Sana bir isim bulana kadar bir müddet böyle devam edeceğiz, hemen alınganlık yapma!
Hem sana ne demeliydim?
Alelade bir Seracettin mi deseydim.
Olmaz; neden biliyor musun?
Ülkemde herkes çok alınan ve pimpirikli!
Bak misal:
Yıllar önce Türk hamamlarıyla ilgili bir belgesel çekilmişti ve tellaklar ayaklanmışlardı.
Düşünsene;
Koca koca pos bıyıklı ağabeyler alınmışlar (onlara eşcinsel imasında bulunulduğu iddiasındalar) incinmişler.
Adam yabanillerden gelmiş, belgeselini çekmiş gitmiş. Be kardeşim siz de tüm maharetinizi göstermişsiniz film yayına girince “memlikat tanıtımınıza katkımız olacak(!)” düşüncesiyle sevindirik olmuşsunuz, film gösterime girip kazın ayağı görününce de renginiz benziniz atmış.
Hayret bir şey!
“Aynı şey mi” deme bu tür örnekleri artırabilirim, ülkemde bu tip manzaralar çok. Uzun sözün kısası sana hitap etsem de gelinime seslenmiş olacağım.
Keşke, tek derdimiz insanımızın alınganlığı olsaydı.
Çözerdik ama
yazık ki cehaletin ilacı yok
Neyse neyse
Sana bir ad bulana kadar adsız cinsiyetsiz cisimsiz bir gölgesin o kadar, sonra ben seni şekillendireceğim
Yani umarım.
He ne dersin?
Bak gene kaynadı mevzua bir türlü giremedim. Dinle şimdi
’Bir tarihçi, gönlünden geçeni değil, olmuş ve olanı tarafsız tespite çalışmak zorundadır.’ Der, Türk tarih profesörü Halil İnalcık. Ruhu şad olsun...
Ve
’Bizim talihsizliğimiz iki bağnaz grubun kavgasından; yani bağnaz İslâmcılar yanında bir de bağnaz devrimciler var, bu ikisinin kavgasından Türkiye daima kaybediyor.’ demiş (Halil İnalcık)
ve
Kadir Mısıroğlu, "Beni tefe koyarlar ama keşke Yunan galip gelseydi. Ne hilafet yıkılırdı. Ne şeriat yıkılırdı" dedi.
BAKALIM YUNAN DAHA İŞGAL GİRİŞİMİNDE DAHİ NE YAPMIŞ BU HALKA?
Yunan araştırmacı yazar-gazeteci Tasos Kostopulos “1912-1922 Savaş ve Etnik Temizlik” adlı kitabında, Yunan askerinin Kurtuluş Savaşı öncesi Anadolu’da işlediği cinayetleri, barbarlıkları tanıkların ifadeleri ve belgelerle gün ışığına çıkardı.
Kitap, 1912’de 1. Balkan Savaşı’ndan başlayarak, Kurtuluş Savaşı sonuna kadarki döneme farklı bir açıdan (Anadolu’da, Trakya’da, Makedonya’da nüfus dağılımı, Yunanlıların, Bulgarların, Sırpların, Türklerin, Ermenilerin, Pontuslu Rumların cinayetleri, siyasi ortamlar v.s) bakılıyor. İşte 1919-1922 arasında kitaptan bazı çarpıcı bölümler:
Cinayet, tecavüz, işkence
Yunan askerinin gelişi sırasında İzmir limanında şeref kıtasına karşı birkaç el ateş edilmesi gerekçe gösterilerek, Yunan askerleri ve silahlı olan bazı yerel hristiyanlar, iki gün süreyle şiddet, cinayet, tecavüz ve yağmalamaya giriştiler. 200 kişi öldürüldü. Aralarında bir okulun bir sınıfının tüm öğrencileri ve öğretmenlerinin de bulunduğu 2500 kişi yakalanıp işkence gördü. Şehirdeki bazı Yahudiler de öldürüldü ve dükkanları yağmalandı. Yunan askeri, İzmir’in birkaç kilometre ötesine kadar adeta bir daire çizilmişçesine, ne kadar müslüman köyü varsa hepsine saldırdı. Müttefiklerin oluşturduğu araştırma heyeti, İzmir’de dökülen onca kandan Yunan ordusunu sorumlu tuttu.�
Çocuklara atış talimi
(Yunan doktor anlatıyor) Uşak yakınlarındaki köyde Türk kadınları, çocuklar ve yaşlılar camiye kapanmıştı. Bizim bazı askerler durumu farketti. Tüm pis heriflerin yapacağı gibi caminin kapısını kırıp kadınlara tecavüz edecekleri yerde, topladıkları otları yakıp caminin pencerisinden içeri attılar. Dumandan insanlar dışarı koşuştular, o zaman da bizim reziller kadın ve çocuklara atış talim tahtası imiş gibi ateş etmeye başladılar...
Türk kızın çığlıkları
(Köprühisar 1920: Yunan subayı Dimitriu anlatıyor) Eve girdim, ölü bir Türk ihtiyarın cesedi üzerinden geçtim. İçerden sesler geliyordu. 10 kadar Yunan askeri bir Türk kızını eteklerini kaldırmışlar zorla dansettiriyorlardı. Bana, ‘gel sen de mezeden tat’ dediler. Türkçe ‘Ayıp’ dedim. Türk kızı yanıma koştu ayaklarıma kapanarak ‘Beni kurtar’ dedi. Askerlere yalvardım, kadındır yapmayın dedim. Biri süngüsünü çıkarıp bana doğru yöneldi. Kaçmak zorunda kaldım. Kadının çığlıklarını unatamadım. Sabaha karşı Köprühisar’daki bin kadar ev alevler içindeydi.
Yakma emirleri Prens’ten
(Bir Yunan askeri anlatıyor): Her şeyi yakmamız emrini Prens Andreas vermişti.
(30 Ağustos 1921: Yunan ordusundaki bir fotoğrafçı anlatıyor) Ayrıldığımız her yeri yakıyoruz. Dehşet verici bir manzara.
(4 Eylül 1921: Nikos Vasilikos anlatıyor) Bazılarımız Roma’yı yakan imparator Neron gibi mutlu. Verilen emir açık. Neyi taşıyamıyorsanız yakın. Onca köyde yaşlılar, hastalar, sakatlar, çoçuklar ne yaptı meçhul...
Ailelerin önünde tecavüz
(9 Temmuz 1921: Yunan subay anlatıyor) Arıveren köyüne girdik. Kızlara ailelerinin gözü önünde tecavüz edildi. Askerler o gece yağmaladıkları ipek yorganlarda yattılar.
(Binbaşı Panagakos anlatıyor) Uşak’da Türkler korkudan ailelerini geceleri mezarlıklarda gizliyorlardı. İki Yunan askerinin tecavüz etmeye çalıştığı genç bir kızı kurtardım. Annesi koşarak ellerimi öpmeye başladı. Az ilerde diğer iki kızı yerde cansız yatıyordu.”
Adamlar bizim ülkemize seyahat amaçlı gelmediklerini, padişaha bağlılık sunmaya ya da hilafeti desteklemeye gelmediklerini kanıtlamışlar, yıllar sonra bizde ki yonanlar seslerini çıkarıp kinlerini kusarken oradaki akl-ı selimler ya da ticareti iyi bilenler kendi ağızlarıyla detaylandırarak yazmışlar.
Kurtuluş savaşını yaşayanlar zaten Yonan’a rahmet okumuyor ama sonradan gelen ihanet ehli,
Fatiha mı rakı mı muhabbeti yapabiliyor hem de zerre kadar da rahatsızlık duymadan, acaba diye sorgulamadan, mal bulmuş mağribi gibi hemen üstüne atlıyor.
Peki nereden çıktı bu rakı Fatiha kıyası?
Şuradan; paranteze kısa bir bölümünü aldığım yazının girişindeki “domuz sıkısı” tabiriyle ifade edilen rakı kadehini şerefe kaldırmaya takılmış olanlara olan öfkemden çıktı.
Bakınız
(((Bu akşam bir kadeh rakı doldurun kendinize. Ama öyle tek-duble falan değil! Hani şu eski müdavimlerin “domuz sıkısı” dedikleri türden. Sadece rakıyı beyazlatacak kadar su… Yanına beyaz leblebi; fazla değil 3-5 tane…
27 Ağustos 1922 sabahı Mustafa Kemal Paşa’ya telefonda kuşattıkları tepeyi yarım saat sonra alacaklarını bildirmesine rağmen bunu başaramayınca intihar ederek hayatına son veren Miralay Reşat (Çiğiltepe)’a;
Özellikle cephenin biraz gerisinde yüksekçe bir yere oturup tabancalarını dizlerine koyarak "Geri çekileni vururum" mesajı vermesi ve birkaç sefer geriye kaçan askerler üzerinde bunu bizzat uygulamasıyla “Deli Halit” lakabını alan Mirliva Halit (Karsıalan)’e;
Kütahya’nın Emet ilçesinden kendisi, Emet halkı ve süvarileri tarafından kaçırılan Yunan ordusunu kovalayarak İzmir’e giren ilk süvari birlikleri komutanı Ferik Fahrettin (Altay)’e;)))))
devamını googleden sorun, bulursunuz, yazı her yerde.
Sözümona yazıyı yazan vatandaş, Atatürk ve silah arkadaşlarını anıyor, hakkını yemeyelim, isim isim sayıyor ama girişte fitili ateşleyip de öyle başlıyor o kahramanların adlarını saymaya!
Bu ülkede yaşayan birçok gayri Müslim ve farklı milletten ırktan olan Türk vatandaşı var, Atatürk’e ve silah arkadaşlarına saygısını minnetini kendi inançlarına göre sunabilir.
Sunamaz mı? Sunmuş işte ne yapacaksınız, yok mu sayacaksınız? Kimse yazdığı yazıda dini kimliğini, milliyetini ortaya koymaya mecbur değil. Hâl böyle iken Atatürk’e ve silah arkadaşlarını kendine göre anıp saygı sunuyor diye ve buna dair yazdığı yazıyı alıp didili bayrak yapılıyor bizim insanımız tarafından. Yazıda ters algı var ve yurdum insanı anladığından değil oltaya düştüğünden yazıyı didikliyor.
İma edilen aynen şu;
"ooo bu Atatürkçüler de ne kafir aha bakın rakıynan anıyorlar kadeh kaldırıyolar bunlar düşmana hizmet eden bölücü tayfa , Kemalist bunlar, laikler dinsiz, bunlar kafir, dış güçler de bunlar sayesinde ülkemizde cirit atıyor. estek köstek bla bla bla, en masum tabiriyle çirkin.
Soruyorum, belki sizin mezarınız dahi olmayacak dirilere gönderilmiş Kur’an-ı ölülere okuyanlar, bilmez misiniz ki Allah’ın terazisi sizin terazinize benzemez. Müslüman ölünün ardından kötü konuşmaz. Allah’ın kime ne yapacağını peygamberi dahi bilmezken (ahkaf-9 Ey Muhammed! De ki: «Ben Peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben ancak bana vahyedilene tabi oluyorum. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.»)
siz hangi akla hizmet etmektesiniz ben bilmiyorum.
Sizden olmayan kafir, sizden olmayan dinsiz, sizden olmayan cehennemlik ya size göre!!!
Ne vakit bu kadar sığ bakıp karşınızdakileri aptal yerine koymayı işten sayar oldunuz, çok ilginç?
O yazıyı kimin yazdığı bile belli değilken, Müslüman olduğundan geçtim, kadın mı, erkek mi, o bile belli değil, belki de hayal ürünüdür, belki kimse tarafından yazılmamıştır, ne biliyorsun bir ajanın o yazıyı yazıp ortaya salmadığını?
Senin niyetin halisse okursun bir Fatiha geçersin.
İslama göre haram olan içkiden Müslüman rahatsız olur bunda sorun yok ancak dinistlerin yaptığı gibi bunu şunlar yapmıştır zannıyla konuşmaz.
Yukarıda yonan- yunan, aşağıda rakı kadehi, az çaprazına trol koyalım
Buyurun trol fişeklemesine
Bu, sosyal medya provokatörlerinden biri şöyle yazmış;
“Atatürk olmasaydı anamızı bilmezdik babamız belli olmazdı diyorsunuz ya o sizin ananızın oynaklığıdır, bizim anamız sağlam” gibi bir şey zırvalamış, okuyunca kan beynime sıçradı
Adama kan döktürecek kadar kışkırtıcı cahil ve satılık yaratık
( internette soysal medya trolleri para alıyor bu işler için, değerleri itibarsızlaştırma bakış açısını köreltip sığ hale getirmek için çalakalem fıtı fıtı yazıyorlar- sağdan da var soldan var zira yazılanları aklıselim kimse yazamaz onun için burada ki satılık küfür değil adamların işidir.)
Gençlerimiz bu trollerin yazdıklarını okuyor ezberliyor sloganlaştırıp papağan gibi de tekrarlıyorlar.
Hasılı dört yanımız “puşt zulası” dördüncüye herkes kendi jokerini elbet de koyar, ben hayvan düşmanı ve tecavüzcüsü Müslüman görünümlü canileri koydum …
Müslüman adamların terazisinden şüphe edilmez ama dinistseniz sizden her şey beklenir
Azıcık uyanık olun ya, atılan yeme saldırmadan bir bakın zehirli mi değil mi içinde cam mı var çivi mi var?
Halis niyetli olan kimse tarihi ilgilendiren bilgiye dikkat eder, fesat olan da gider çere çöpe bakar. Atatürk’ün rakısından, leblebisinden size ne, neden rakıdasınız, niye leblebinin hesabındasınız, görmüyor musunuz fitneyi? Uyanık olun, rakıya leblebiye fındık fıstık hesabını bırakın da günümüzde Yunanistan tarafından silah deposuna çevrilen ve bizim Ege adalarımızın işgaline bakın.
Şayet samimiyseniz, şayet derdiniz vatansa dostlar alışverişte görsün diye değil, sahiden, delikanlı gibi Vatansa derdiniz, sen ben kavgasıyla, cambaza bak oyunundan kafanızı kaldırın da büyük resmi görün, çok hızlı değişen bir şeyler var etrafınızda fark edin. Zahmet olacak ama her şey siyaset değil, siyasetin dili çataldır ve insanları böler, bölüyor da...
Hep bunu yapıyorlar, ama sürekli
İlber Ortaylı bir programda demişti ki “siz hiç gördünüz mü Stalin’e söven bir Rus ya da hitlere söven bir Alman bir tek bizim insanımız söver kurucusuna” ( tam olarak böyle olmasa da buna yakın bir cümleydi eksiği var fazlası yok )
Anlamadıkları şu; tarihle hesaplaşılmaz, tarihten ders alınır onun içinde tarihi adam gibi tarihçilerden öğrenmeye gayret edilir. Mustafa Armağan gibi bir proje adamın ardına düşüp ecdad ayırımı yapılmaz, üstelik Armağan tarihçi değildir, edebiyat mezunudur, dahası da dehası da şu tarih tv dizilerinden öğrenilip ecdada sövülmez.
Muhteşem yüzyıl dizisinde Kanuni Sultan Süleyman’ın Şehzade Mustafa’yı öldürttüğünü öğrenen ülkemin güzide halkı ne yaptı, ne oldu???
"Bir tarihçi, gönlünden geçeni değil, olmuş ve olanı tarafsız tespite çalışmak zorundadır.’ diyor Türk tarih profesörü Halil İnalcık.
Hasılı,Atatürk’ün devrimlerini, beğenmeyebilirsiniz, sevmeyebilirsiniz, ancak sövemezsiniz,
tabiki saygı duymak zorundasınız. Daha önce söylediğim bir söz vardı;
TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURCU LİDERİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü İTİBARSIZLAŞTIRAMAZSINIZ SÖVEMEZSİNİZ, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ TEMSİL EDEN HİÇ KİMSEYE DE SÖVEMEZSİNİZ.
SUÇTUR, KANUNEN SUÇTUR. Umarım anlaşılmıştır.
Şöyle bir detay var, bizim siyasetçilerimiz, dehşet birer tarih profesörü hepsi,
acayip ama neden mi ?
Geçen ay bu sitede bir yazı dizisi yayınlandı Çanakkale anıt yazısında Şükrü Kaya eklentisi cümleler sanki ATATÜRK’ünmüş gibi sunuldu, sorgulamadan, inanıp da ATATÜRK’E VE ATATÜRKÇÜLERE SALDIRMADINIZ MI?
Sonra işin aslı 3. sayıda ortaya çıkmadı mı? ( yazarın amacını ben anlamadım safım az)
Hiç kimse bana din iman edebiyatı yapmasın, Atatürk’ü ve Atatürkçülüğü öğretmeye de kalkmasın
Ve ben çok sıkıldım
Her sene aynı şey! Atatürk rakı içerdi leblebi yerdi bardağı böyle tutar şu şarkıyı dinlerdi.
Zıkkımın kökü
Yedi de sana mı yedi, kendine yedi, kendine içti, sende patlıcan musakka yiyorsun, Maltana içiyorsun ne yapalım yani?
Komşum su niyetine çay içiyor, otobüs durağındaki amca sigarayı içmiyor sanırsın yiyor, rahmetli babaannem çayını limonlu içerdi ben de buz gibi içiyorum daha çarpıcı örnek vereyim
eski C.B Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan da yurt dışında bir davette altın yaldızlı bardakta elma suyu içmişti bunu da haber yapmışlardı filan, ee ne yapalım adamları bunun için yargılayalım mı taşlayalım mı?
Kişisel tercihleri ya da konum mecburiyetlerini bahane edip, sebepmiş gibi gösterip, düşman ağzıyla konuşmayın. Bu ihanettir, bu düşmanın elini kuvvetlendirmektir, bu toplumu bölmektir. Farkında olmadan ocu bucu şucu diye böldünüz bölüyorsunuz fitnecilere inanılmaz destek sunuyorsunuz, farkında değilsiniz.
Biriniz din elden gidiyor türküsünü söylerken, ötekiniz laiklik elden gidiyor sakızını çiğniyor. Aslında hepimizin sevdası ortak ama sevme şekli farklı, sevdiği detay farklı, elin oğlu da bunu görmüş oradan oyuyor içimizi hepsi bu...
Subliminal mesajlarınızı toplayıp cebinize geri koyun. Yeter!
Son söz:
TÜRKLER CEPHEDE SAVAŞARAK YENİLEMEZDİ, YENEMEDİLER ZATEN, ANCAK VE SADECE MASA BAŞINDA MAĞLUP EDİLEBİLİRLERDİ!
Geldiğimiz nokta
BAK BAKALIM EN SON HANGİ LİMAN SATILMIŞ?
EMPERYALİZMİN YENEMEDİĞİ MUSTAFA KEMAL’İ SİZ Mİ YENECEKSİNİZ?
SİZ SAÇINIZI TARAMAYA DEVAM EDİN
“Her şey unutulur. Fakat biz her şeyi gençliğe bırakacağız. O gençlik ki, hiçbir şeyi unutmayacaktır; geleceğin ümidi, ışık saçan çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.” Mustafa Kemal Atatürk
YORUMLAR
Okumamış olanlar için büyük kayıp.Okuyanlarında kaçta kaçı anlar onuda bilmiyorum. Tarafgirlikte tüm rekorları kırdığımız
Için bunuda taraflı yada maksatlı zannedeceklere yine tesir etmeye bilir.Fakat iyi niyetle okuyup aklıyla kavraya bilene ölümsüz nasihat yazınız.Allah razı olsun hem siz hemde cümle sevdiklerinizden.
Bir not.ölünün ardından konuşulmaz.dinen haramdır.Da bu dini olana emir kardeş. Günümüz Müslümanın Dini iktidar.Değilse iktidarî ele geçirenin buyrukları. Hak kı bilmeyene hukuk anlatılmaz.
Elinize gönlünüze sağlık
yeğinadnan
Kadir Mısıroğlu özrü kabahatinden büyük hesabı, Yunan işgalini savunmadığını Kemalist devrimlere göre bunun daha iyi olacağını vurguladığını da söyler bir yerde
Halbuki her söz tevil götürmez, söylenemeyecek bir şeyi söylenir, söylenebilir kılmak hazin
Bugün içimizde Kuvâ-yi İnzibâtiye geleneğinden gelen insanlar yok mu sanki?
İlla genetik bağlamda onların çocukları olmakta şart değil, zihniyet bu
Beri yandan genetik bağda ilk etapta suç teşkil etmez
Sözgelimi, Şeyh Sait ve etrafında olupta idam edilenlerle soyca bağı olmak suç denebilir mi? İnsanın kimin oğlu/torunu olacağını belirlemesi mümkün değil ki
Bu konuda ilginç bir örnekte vardır
Vaktiyle Madrit büyükelçiliğimizi yürüten ve ASALA saldırısında hanımı ve emekli diplomat kayınçosu yaşamını yitiren bir Zeki Kuneralp vardır evet
İnönü'nün cumhurbaşkanlığı sırasında Dışişlerinin sınavını kazanan Kuneralp'e bazı bakanlık yetkilileri bir nedenle çarpı çekmek isterler
İstiklal savaşına muhalefet eden yazılarından dolayı linç edilen gazeteci Ali Kemal'in oğludur çünkü
Ne ki, İsmet paşa Zeki Kuneralp'in hariciyeye girmesine onay verecektir, kendisine Kuneralp'in Ali Kemal'in oğlu olduğunu söyleyenlere biz Dışişlerine Ali Kemal'i almıyoruz ki, oğlunu babasıyla cezalandırırsak devlet olamayız diyecektir
İnönü'nün bu yaklaşımını isteyen, bozuk saatte günde iki kez doğruyu gösterir sözünün hükmü kabul edebilir
Son tahlilde bu yaklaşım elbette aklı selimdir, ancak bu olayda oğul Kuneralp yıllarca ülkemize hizmet etmekte
Peki ya babası ya da dedesi idam edilipte Türkiye Cumhuriyetine ya da kurucu önderine karşı hırslananlar, hınç duyanlar, işte bu ciddi bir problem teşkil eder kanımca
Bu olumsuzluğu duyanların hangi dünya görüşüne mensup olduğu da önem arz etmeyecektir kuşkusuz
Nihayet hanımefendi
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Saygı ve selamlarımla...
Sitede ki Atatürk düşmanlarına küfür edebilmeleri için psikolojik sınırı aşmalarında yardımcı olan bütün tarih bilgini büyüklerimin hal ve hatırlarına bu vesile ile saygı sunuyorum
Çok böyük ve möhüm tarihçiler, mutlu musunuz, bakınız yonan tohumları sayenizde aleni kusmaya başladı
Okuyup anlamadıkları için ya da okumayıp duyduklarıyla kalkıp utanıp sıkılmadan bana saldırıyorlar
ben sözümün ardındayım,
siz o yıktığınız o psikolojik sınırı onaramazsınız.
hasılı
dün Sakarya meydanında savaştan kaçanların torunları bugün Atatürk'e küfrediyor.
"Mustafa Kemal'i eleştirme / hakaret etme hakkınızı bile Mustafa Kemal'e borçlusunuz
Bir doktrine karşıtsanız ona aykırı tez geliştirin...Bezelye Tenekesi"
Filiz Şahin. tarafından 9/21/2018 7:26:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
Filiz Şahin.
İngiliz Kraliyet Ailesi Kraliçe II. Elizabeth.
16 Ülkenin,52 eyaletin Kraliçesi.Dünya da kimliği, pasaportu olmayan tek insan.İstadiği ülkeye,istediği yere,istediği saatte gidebilme gibi bir yetkiye sahip.Her ülkede siyasi olarak kendisini temsil eden biri ya da birileri var.
Türkiye açısından bakarsak,devletimizin 450 ton altını bu kadının elinde esir durumdadır.Musul, Kerkük gibi bölgelerdeki Enerji kaynaklarının %50'sinin gelirine sahiptir.Onu temsil eden,ona çalışan biri partinizde olmak zorundadır.İster ekonominiz iyi olsun,ister olmasın,daima ondan borç alıp borçlu olmak zorundasınız.Aksi taktirde sizi iktidardan indirmesi sadece anlıktır.2012 yılında İngiltere Ordu müzesi 309 kişilik bir isim listesi hazırlamıştır.Bu listede yer alanlar İngiltere'ye Birleşik Krallığa zarar veren isimlerdir.İngiliz Ordu Müzesi,Kraliçe'nin emri ile İngiltere'nin gelmiş en büyük düşmanı olarak 309 ismin içinden birinci olarak Mustafa Kemal Atatürk'ü seçmiştir.
Alıntı <<
Dip not : Atatürk'e İngiliz diyenlere duyurulur !
ASIL SEBEP BUDUR DİĞERLERİNİN TAMAMI BUNDAM DOĞAR
1934 yılında, Türk kadınının seçme ve seçilme hakkının kanunlaşması esasları devlet adamları tarafından kabul edilmekte idi. Sevinç içinde idim. Çünkü Türk kadınlığı için istediğim , gerçekleşme evresine girmekte idi.
Sıcak yaz mevsiminde, otomobille Kızılcahamam yolundayız... O zamanli şose, Zir Ovası'ndan giderdi. Yol boyunca bütün köylüler, Atatürk geçecek diye çıkmışlar, kısım kısım yerlerde toplanarak, ağaç dallarından çardaklar ve taklar yapmışlardı.
Kazan köyüne yakın bir yerde durduk. Okul öğrencileri, öğretmenleriyle sıralanmıştı.Nahiye müdürü, Köy muhtarı ve kadınlı erkekli köylüler hep bir arada idiler.
Atatürk, üstü kapalı, yanları açık bir otomobilde... Yanımızda Nuri Conker ve başyaveri bulunuyordu. Otomobil durdu. Fakat o topluluktan hemen cesaret edip yaklaşan olmamıştı. Adeta emir bekliyorlar gibi bir durum vardı. Onların içinden birdenbire sırma işlemeli en güzel köylü elbiselerini giymiş, yağız çehreli bir kadın otomobile yaklaştı;
- Paşam hoş geldiniz, senin için yer hazırladık, ayran yaptık, insene, dedi.
Atatürk nezaketle yolumuzun uzun olduğunu ve her yerde durmanın mümkün olmayacağını anlattı. Fakat aynı zamanda bana da;
-Bu kadın kimmiş sorsana dedi.
Ben onunla konuşurken diğer erkekler de cesaret alarak Atatürk'e yaklaşmışlar ve O'nun çeşitli sorularına cevap veriyorladı.
Satı Kadın'dan öğrendiğim şu idi: Kendisi Kazan köyünün muhtarı imiş ve seçimle köy yönetiminin başına yeni geçmiş. Muhtar Satı Kadın, oraların hakimi edası ile ayranı otomobile getirtti. İçtik ve kendisinden köyü hakkında bilgi edinerek tekrar yola koyulduk. Atatürk;
- İşte mebus olacak kadın dedi.
Satı Kadın, Türk köylü kadınının cesur bir sembolü olarak karşımıza çıkmıştı. Yol boyunca onun hakkında gözlemlerimizi söylüyorduk. Nuri Conker Büyük Millet Meclisi'ne üye olarak girebilecek bu yeni aday arkadaşı hakkında şakalı sözler sarf etmekle beraber, Atatürk bu muhtarın adını ve köyünü kaydetmemi emir vermişti.
Satı Kadın'ın kişiliğinde Türk köylü kadınının milletvekili adaylığını görmekle gururlu idim. Satı Kadın, 1935 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, ilk kadın milletvekili olarak seçilmiş ve o devre müddetince görev yapmıştır. Bu durum ulusun demokratik bir fikrinin ilk uygulaması olmuştur.
Afet İNAN- Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler
Sayfa:357-358
Şu an okumakta olduğum kitap bu hatıranın bu sayfaya çok yakışacağını düşündüm.
Suat Zobu
Nur içinde yat Atatürk.
Filiz Şahin.
Filiz Şahin.
Filiz Şahin.
artık nasıl acıttıysa tetikçi kiralamışlar .
Suat Zobu
''Ben, manevi miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar.''
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Filiz Şahin.
Bir ilkbahar, sonbahar,,kış ya da yaz günüydü. Silahlar cıvıltılı ezgilerini ortalığa saçıyor, ve savaşçı cesuryürekli insanlarımız cephe cephe yorgunluğun ermişliğine kan döküyorlardı...
Her şey kendi yazgısını uğraş götüyor, gökyüzünü cığlıklara boğuyordu. Ağaçlar , gezegenler, camgözler... Yaratıcı dışında her şey ! Cephe ilerisi ve gerisinde uzanmıştı, o giysisi kefenlerse paramparça...
Tarih ve onu yazan bedenler kalem kalem , şimdi destan ,şimdi şiir ,şimdi edebiyat ...
Tufan koptu, tarih yıkılıyor Tarih 1881/ tarih bitmiyor , ölüm gerçeklişmiyor asla....!
....🙏....
Filiz Şahin.
olmasaydı olmazdık
1881-193∞
Vay be, ben bu yazinin içerigine de, anlatim sekli ve üslubuna da bayildim.
Cidden harika, bizim anlatamadigimiz ama hep söylemek istediklerimizi yahutta 70 ayri vakitte anca parça parça sóyledigimizi, siz bir yaziya sigdirmissiniz. Tesekkürler.
Kadir Misiroglu denilen gulyabani'nin keske yunan galip gelseydi sözüne ve yunanlilarin Anadolu'da yaptiklarina atifta bulunup bilgiler sundugunuz için, oraya bir ekleme yapmak istiyorum. Kurtulus Savasi öncesi, Balkan Savasi'ni kaybettigimiz'de ki Balkan Savasi'na Yunan katilmadi ama biz Balkan'lari terketmek zorunda kalip çekilirken, Yunanlar o çekilme esnasi ve çekilmemizin ardindan, sadece Adalar'da yaptiklari Türk ve müslüman katli toplamda milyonu buldugu tahmin ediliyor.
Bir eklemek istedigim hususta, Anadolu'da farkli inançtan olanlar var ve herkes kendi inancina uygun sekilde kutlar diye o raki içme mevzusuna yaptiginiz dogru ve güzel atifla ilgili olsun.
Türkler arasinda da farkli inançtan olanlar var, ve bu siyasal islamcilarin yani günümüz dincileri hani hep osmanlicilik yaparlar ya, aslinda Osmanli bugúnkü dincilerden daha aydindi, bu konuda bir örnek vermek istiyorum.
Osmanli hristiyan olan Gagavuz (Gökoguz)'lara ilginç muafiyetler vermistir, Türk olmalarindan dolayi. Diger gayri müslimler gibi, vergi vermekten muaf tutulduklari gibi, müslüman olanlar gibi orduda yer alabilmis ve müslüman sehitlerden ayri tutulmamislardir zayiat verildiginde.
Ben çok keyif aldim bu yazinizi okurken, geç gördügüm ve geç okudugum içinde hayiflandim.
Keske Edebiyatdefterinde de hani Akp seçime girerken haber kanallarinin tüm Túrkiye'yi otomatikman Akp rengine boyadigi gibi (genelde izmir hariç ve birkaç baska kiyi sehrimiz) bu sitede de sevdigimiz veya sevecegimiz kisilerin paylasimlari, gözümüze otomatikman baska renkle görünebilseydi de, kaçirmadan güzel paylasimlari okuyabilseydik.
Benden sonsuz saygilar,
Filiz Şahin.
MUSTAFA KEMAL ADI TARİHE ADINI ALTIN HARFLERLE YAZILDI.
hiç bir çabaları sonuç vermez. Çünkü Mustafa Kemal'i biz evde öğretiyoruz çocuklarımıza
onlar ancak kahvehane kıraathanelerde zaman öldürmek için boş lakırdı üretilir bir tepki koyan olursa önce karalama çalışması, sonra da çevir kazı yanmasın...
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
sağlıkla kalın
Cahiller; beynini Atatürk düşmanlığıyla kirletenlerden daha evladır. Çünkü onların Atatürk'ü anlama gibi bir şansları vardır.
Yüce TÜRK milletinin aziz evlatları, Bayramınız kutlu olsun.
Filiz Şahin.
SAĞ OLUN
30 Ağustos Zafer Bayramımız ve Zafer Haftamız kutlu olsun.
Geçen 29 Ekimde yazdığım şiirimi de buraya eklemek istiyorum. Selamlar
***
Cumhuriyet Bize Mirastır
Şiirin Hikayesi
Cumhuriyetimize 41 kıta ile 41 kere maşallah.. Kutlu olsun..
.
Medeni insanın yönetim şekli
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Aydın yolu rehber olmuş sürekli,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Cumhuriyet fazilettir bilene,
Hür yaşamış gelenekten gelene,
Yediden yetmişe yurttaş olana,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Türkü, Kürdü Lazı hepsi buralı,
Hepsi de kardeştir değil aralı,
Doksan dört yıl olmuş onu kuralı,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Dünyanın merkezi tam da burası,
Burada oluşmuş tarih sırası,
Doğuya Batıya eşit arası,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Arsamız değerli yerimiz güzel,
Böylece yaratmış Yaradan ezel,
Üç yanı denizdir konumu özel,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Övünelim kardeş birlik içinde,
Yaşayalım barış dirlik içinde,
Hem özgürlük hem de hürlük içinde,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Yürü Atatürk’ün aydın izinde,
Çetin yollar büyümesin gözünde,
Azmin dirayetin olsun dizinde,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Kardeşin kardeşe olamaz kini,
Birdir yaradanı hem birdir dini,
Düşmanlıklar karartmasın içini,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Amerika Rusya halinden bilmez,
Kara günde kimse yanında kalmaz,
Bizim bizden başka dostumuz olmaz,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Türkün asaleti tarihten gelir,
Sever vatanını uğruna ölür,
Övünmek gereksiz bilenler bilir,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan
Dilerim Allah’tan düşmesin dara,
Görünmez beladan almasın yara,
Açık olsun bahtı olmasın kara,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Ben böyle bilirim böyle söylerim,
Ülkem için Hak’ka niyaz eylerim,
Almanya Fransa Çin’i neylerim,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Suriye karıştı Irak karıştı,
Hain oğlu hainlikte yarıştı,
Düşmanım düşmanı ile barıştı,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Atatürk yolunda saygın ülkemiz,
Barış dostluk ile dolu helkemiz,
“Yurtta sulh cihanda sulh”tür ilkemiz,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Bir ülkede olan biteni duysa,
Kadına araba yasakmış oysa,
Bu çağdaş asırda insanlık buysa,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Seksen milyon aynı yürek atıyor,
Hepsinin gönlünde aslan yatıyor,
Kardeşliği kardeşliğe katıyor,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Kadına değer var insana değer,
Çok çok ilerisi görülmüş meğer,
Doğrusunu demek gerekse eğer,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Aşağılık duyup küçük gören var,
Düşmandan tarafa hüküm veren var,
Bu ülkeyi maalesef yeren var,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Kızılırmak Seyhan Sakarya burda,
Fırat ile Dicle can verir yurda,
Aras Asi Meriç dururken orda,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Ağrı Süphan Erciyes’im dumandır,
Palandöken üstü karı yamandır,
Dört mevsim yaşanır türlü zamandır
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Bu güzel ülkeyi yolda bulmadık,
Bir karışı para verip almadık,
Yorulduk yıprandık rahat olmadık,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Kahramanmaraş’ın Sütçü İmamı,
Adamlığın adam gibi adamı,
Demiş esarette açılmaz cami,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Çaresiz kalmışız dibe vurunca,
Bütün dünya Türke karşı durunca,
Silbaştan değişmiş bunu görünce,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Şahin Bey Antep’te gurur mu gurur,
Yol vermez düşmana vurur ha vurur,
Şehit Kamil yılmaz düşman kudurur,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Soysuz düşman işgal etmiş vatanı,
“Hasta Adam” imiş konulan tanı,
Yokluklar içinde yazmış destanı,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Urfa Karaköprü yolların taşı,
Milisin önünde Saip Yüzbaşı,
Kendisi kahraman gencecik yaşı,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
İflas etmiş bir bir bütün kurumlar,
Daha da kötüye gitmiş durumlar,
Ölüyor ölecek olmuş yorumlar,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Düşman çizmeleri toprak taşında,
Zehir varmış Türk’ün ekmek aşında,
Yirminci yüzyılın daha başında,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Bir yiğit gelmiş ki yaman mı yaman,
Yedi düvele de vermemiş aman,
Makus talihimi yendiği zaman,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Ondokuz Mayıs’ta çıkmış Samsun’a,
İngiliz Fransız şaşırmış buna,
Hayatını koymuş vatan yoluna,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Bizim şansımıza gelmiş Atatürk,
Yönetimi ele almış Atatürk,
Yüzyıl sonrasını bilmiş Atatürk,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Savaş yorgunuymuş millet fukara,
Kararmış ufuklar karadan kara,
Umut ile başkent olmuş Ankara,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Toprağında şehidimin kanı var,
Aziz bildik şerefi var şanı var,
Doğusu Batısı dört bir yanı var,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Kem gözle bakanın kör olsun gözü,
Hain düşünenin kalmasın izi,
Senlik benlik olup bölmesin bizi,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Mehmedim sınırda gündüz ve gece,
Gözünde vatanı yüceden yüce,
Dilinde türküdür heceden hece,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Vatanım toprağım dünyada gözde,
Yok yoksul olsak da insanlık biz de,
Yürürüz Ata’nın çizdiği izde,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Bu coğrafyadayız Türk’üz elbette,
Demokratik yolda kutsal nöbette,
İçimize sinmiş, kemikte ette,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Dünya insanlığı ilmi bağ’dalar,
Çevremize bakın Orta Çağ’dalar,
Medeniyet gelmez sanki dağdalar,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Kim ne derse desin bin yıl öndeyiz,
İbremiz doğrudur doğru yöndeyiz,
Demokrasi varken iyi gündeyiz,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Sütten yanmış ağzımızda dilimiz,
“Ohhh be” deyip doğrulmamış belimiz,
Yanmışsa da ateşlerde elimiz,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Evveli Bismillah, ahir Bismillah,
Doksan dört yıl olmuş binbir maşallah,
Vatanıma zeval vermesin Allah,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Doğru yapmış ülkemizin mimarı,
Düşünmemiş asla vurgunu karı,
Vatan millet demiş yokmuş çıkarı,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..
Suat Zobu
***
CUMHURİYETİMİZİN 94. YILI KUTLU OLSUN.
SONSUZA DEK YAŞATMAK ANDIMIZ OLSUN..
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..
Helke: Su kovası
.
Filiz Şahin.
Doksan dört yıl olmuş binbir maşallah,
Vatanıma zeval vermesin Allah,
Cumhuriyet bize miras Ata’dan..."
amin , Allah nice 94'ler nasip etsin inşallah
ve çok emek verilmiş, güzel bir şiir, kutlarım.
Filiz Hanım çok güzel bir yazı okuttunuz sağolun.
Yazının altına izniniz olursa ben de imzamı atıyorum.
Söylenecek her şeyi naif bir seviyeyi koruyarak söylemişsiniz. Birikiminizi ve hanfendiliğinizi ayrıca tebrik ederim.
Selam ve saygılarımı bıraktım buraya..
Filiz Şahin.
Selam ve saygı sunarım , var olun
Bayrağı teslim almaya geldim, bi sonraki arkadaş yorum yazana kadar ...
''“Atatürk sana ne yaptı?” diye soruyorsun;
“Dinimi yaşayamadım” diyor. “Ulan soysuz, Yunan’ ı, İngiliz’i memleketi işgal etse mi yaşayacaktın dinini?” diye soruyorsun. “Daha hayırlı olurdu” diyor. (üstadları fesli soytarı)
Kadına bakıyorsun, “bak sana seçme, seçilme hakkı verdi, kimse de yokken sende vardı” diyorsun, “sen mal gibi alınıp, satılma diye kanunlar yaptı” diyorsun, “Ben çarşafla özgürüm” diyor, kocasından dayak yiyor, öldürülüyor, on iki yaşında tecavüze uğruyor! O hırsla çocuğunu da kendi gibi yetiştiriyor.
“Bir gecede cahil kaldık” diyor. “Bak o savunduğun osmanlı’ da sen ırgattın, senin dedenin dedesi okuma yazma bilmezdi. Osmanlı’ da okur yazar bu kadar, Cumhuriyet dönemi bu kadar” diyorsun; “o iş öyle deeel” diyor.
Örnekler uzar gider ama aslında gerçek ne biliyor musun?
Atatürk’ü sevmiyor!
Sevmiyor çünkü halk olmayı sevmiyor, ümmet olsun biri onu gütsün istiyor.
Sevmiyor çünkü derdi vatan, millet, birlik falan değil. Kendisi gibi olmayan ölsün istiyor.
Sevmiyor çünkü “allah, kitap” deyip hırsızlık yapsın, kimse hesap sormasın istiyor.
Sevmiyor çünkü medeni kanun, hukuk falan işine gelmiyor. İstediğine tecavüz etsin, sıkıldığı kadını sorgusuz sualsiz kapının önüne koyabilsin istiyor.
Sevmiyor çünkü yaşadığı yerin içine sıçıp, içine sıçamadığı bir cennetin hayaliyle yaşıyor.
Sevmiyor çünkü sanat, doğa, bilim falan işine gelmiyor. O istiyor ki beyni hiç çalışmasın, osurana gülsün, küfredeni sevsin, ağaç keseni baş tacı etsin.'' (Alıntıdır)
Filiz Şahin.
teşekkür ederim
Yakamoz Deniz arkadaşımla bire bir aynı düşüncedeyim.
Demek ki doğru yazılar paylaşıldığında takdirde alabiliyormuş insan..
İnşallah güne gelir de bir çok kişi okur..
Takdir ve teşekkürlerimle,kaleminize yüreğinize sağlık arkadaşım..
Sevgilerimle
Filiz Şahin.
Dilek USTA
Her okuduğum yazıda ise haklı yazılmış yazılara hakkını veriyorum. Filiz hanım mükemmel bir yazı hazırlamış ve baya emek vermiş . Yerinde,keskin ve duygularıma tercüman bir yazı gerçekten..
Sevgilerimle
Atаtürkçülük ne demektir? Atаtürkçülük, kısаcа ulusаl bаğımsızlık ve ulusаl onur demektir.
Atаtürkçülük, özetle аntiemperyаlist bir Kurtuluş Sаvаşı’nı bаşlаtаn ve sürdüren bir eylem ve öğretidir.
Milliyetçilik, sömürücülerin değil; Mustаfа Kemаl devrimcilerinin bаyrаğıdır.
*
Gelecek nesilleri değil, gelecek seçimleri düşünen politikаcılаrımız bu tаblonun ressаmlаrıdırlаr. Bırаkınız yаpsınlаr, bırаkınız geçsinler” pаrolаsı ile liberаlizm, en аcı örneğini Türkiye’de vermiştir. Temelinde bаğımsızlık hаrcı yаtаn Cumhuriyetimiz, İkinci Dünyа Sаvаşı’ndаn sonrа emperyаlistlerin аhtаpot kollаrındа teslim edilmiştir. Öyle bir teslimiyettir ki, yer аltı zenginliklerimiz çokuluslu şirketlerin emrindedir; öyle bir teslimiyettir ki, petrol, mаden ve yаbаncı sermаye yаsаlаrı yаbаncı uzmаnlаrcа hаzırlаnmıştır; öyle bir teslimiyettir ki, ülke toprаklаrının bir bölümü üs аdı аltındа bаşkа devletin genelkurmаyınа аrmаğаn edilmiştir; öyle bir teslimiyettir ki, ordumuzun silаhlаrı, аrаç ve gereçleri okyаnus ötesi ülkelerin buyruklаrınа bаğlаnmıştır.
Uğur Mumcu
Beni yanlız bırakmayan, yazıma zaman ayırıp okuyan herkese teşekkür ederim.Esen kalın.
Küçük bir anekdotla devam edeyim. Atatürk’e sevgim genlerimden gelmektedir. Annemin babası Selaniklidir. Atatürk’le aynı yaşlarda ve komşularmış. Beraber oynamış beraber okumuşlar. Savaş zamanında dedemin dil zenginliğini sebep göstererek sivil olarak yurtdışı görevi vermiş. Soyadı kanunu çıkınca da dedemin ismini değiştirip (istihbaratta görev yaptığı için) soyadını Atatürk vermiş. “Her zaman ahlakın ve yüzün gibi Akkal” demiş. Son zamanlarında annem de tanışma fırsatını elde etmiş henüz lise öğrencisiyken. Ben Atatürk’ü kitaplardan önce annem vasıtasıyla tanıyıp sevdim. Kimse düşüncemi ve duygularımı değiştiremez. Mekânı cennet olsun.
Filiz Şahin.
Hicran Aydın Akçakaya
Afet İnce Kırat
Afet İnce Kırat
Afet İnce Kırat
Den(iz)
Bizim kandan çıksa çıksa MUSTAFA KEMAL çıkar zaten... ve iyi ki !
:)))
Filiz Şahin.
Afet İnce Kırat
Deniz hanım halen İzmir'de misiniz, 8 aydır ben de oradaydım. Yakında yine gideceğim. Bu arada annem o yıllardaki Karşıyaka Kız lisesinde de okumuş. İzmir de canımız bizim.
Den(iz)
Evet bilirim karşıyaka lisesini. Annem muhasebe mezunu. Eski dolmuş duraklarının orada,çankaya civarıdır, sümerbank vardı. Orada çalışmış bir dönem. Şimdi o yerler de hep başka şeyler var tabi de eski İzmiri bilenler için yazdım.
Sizinle akraba çıkacağız bu gidişle: )
Suat Zobu
Muhabbetin koyusu burada imiş meğer. Afet Hanım 3. ağızdan da olsa yazın lütfen.
İyi akşamlar..
MÜSLÜM BAYRAM
GÜNCELLİĞİ SÜRESİZ TEBRİKLER DOST ŞAİR
ATATÜRK EN AZ BEŞ BİN KİTAP OKUMUŞ VE DE BİTİRDİĞİ OKULLARDA EN BAŞARILI OLMUŞ VE DE HAYATI SAVAŞ MEYDANLARINDA GEÇMİŞ ENDER BİR KİŞİLİKTİR.
BU NEDENLEDİR Kİ KENDİSİNE DEHA DENİLMESİ BOŞUNA DEĞİLDİR.
BEN ŞAHSEN DİYORUM Kİ.... ATATÜRK YÜCE ALLAHIN TÜRK MİLLETİNE GÖNDERDİĞİ PEYGAMBERİMİZ KADAR DEĞERLİ BİR ŞAHSİYETTİR.
TÜRKİYE OLARAK BİZLER ATATÜRK ÜN DEVRİMLERİNİ ANLAYABİLSEYDİK VE DE ONUN GÖSTERDİĞİ İSTİKAMETTEN AYRILMASAYDIK DÜNYANIN İLK ÜÇ SÜPER DEVLETİNDEN BİRİYDİK
MAALESEF Kİ BUNU ISKALAMIŞ BİR MİLLETİZ ACI AMA GERÇEK BUDUR
SAYGILARIMLA.
Filiz Şahin.
selam ve saygıyla
Bu yazı bugün ana sayfadan düşmeyecek gelip gidip yorum yazacağım :))
''Bizi yanlış yola sevk eden soysuzlar bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz... Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harabeden fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir.''
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Filiz Şahin.
Bu yazıyı size yazdıran yazıyı okudum.
Eğer o yazı sadece rakı içilir mi ölünün ardından diye bir eleştiri şeklinde olsaydı belki eyvallah diyen olurdu.
Ancak konu öyle bir başlayıp öyle garip bir noktaya gelmişki şaşırmamak mümkün değil.
Rakıyla başlayan konu milli mücadele kahramanlarının Atatürk yüzünden yargılanması sorgulanması idam edilmesi kimisinin de sefaletle ölmesi ile nihayet bulmuş. Uzun sözün kısası rakı falan bahane o alıntı yazı da bahane maksat saldırmak ve apaçık Atatürk düşmanlığı. Çok güzel bir cevabi yazı olmuş ama ne yazarsanız yazın anlamamakta ısrar ediyorlar ve edecekler maalesef.
Filiz Şahin.
Cumhuriyet kadınları onların kafalarına vura vura anlatır.
Tatlısu kurnazlığını ve kurnazlarını hiç sevemedim.
var olun, saygı ve selam sunuyorum
Yazınız hakkında yorum yazmayacağım, Filiz hanım. Okudum, imzamı bıraktım..
Zafer Bayramımız Kutlu Olsun..
Saygılarımla...
Filiz Şahin.
zafer bayramımız kutlu olsun.
Filiz Hanım yazınızı sonuna kadar okudum.. Katılmamak elde değil.. Yalnız şunu da belirtmek isterim ki Ülkemde ne yazık ki cahil bir gençlik çoğalmakta.. Okumak araştırmak yerine sanal alemde dolaşan yalan yanlış bilgilerle kafaları bulanmış bir gençlik.. Çok üzülüyorum inanın..
Yazınız içerik olarak çok güzel..Tebrik ederim.
Yalnız affınıza sığınarak bazı yerlerde harf eksiklikleri var.Düzeltilirse daha şık olur.
Filiz Şahin.
umarım üniversite sınavını kazanır
Yazım hatakarına gelince evet çok hızlı yazayım derken noksan yazmışım düzeltmeyi deneyeceğim bakalım
Zafer bayramımız kutlu olsun
Yazıya on puanda benden... Filiz'im senin benim gibi insanlar Atatürk'ü anmayı bırakıp anlamaya çalışanlardır. Onu anlamaya başladığımızda önümüzde açılan ufuk göz kamaştırıcı dır. Işte yazında bahsettigin şu kör fareler aydınlık sevmezler. Toprak altında hızla ilerleyip vatan dediğimiz ve kanımızla suladığımız hayati mahsulün talanına başlarlar. Ve herkes mahsulü talan edenin köstebek ler olduğunu sanır. Oysa köstebekler böcek yerler... ışte bu köstebek ve kör fare benzerliği cahili kandırır...
ATATÜRK oturulup anlatılacak bir ders konusu değildir. ATATÜRK milli bayramlarda tören geçişi sırasında bir şiirle anılacak bir değer de değildir. Bunları yapmak sadece vefa borcu olur. Bunları bize yaptırmasalarda biz her birimiz tek tek birer Mustafa Kemal olarak kalmaya ve yaşamaya devam ederiz. Işte bize dayatmaya çalıştıkları karanlıkta yaşayanların göremediği budur.
ATATÜRK her sözü ile her devrimi ile her mirası ile her emri ile her vasiyeti ile her davranışı ile yaşanılan bir gerçektir. Bunu başaramayan hiç kimse ben ATATÜRK çüyüm demesin dostum.
ATATÜRK sonu neye varırsa varsın inatla sürdürülecek tek yaşam biçimidir. Aksi sadece kör karanlıktır.
Seni çok seviyorum Filiz....
Sevgilerimle...
Filiz Şahin.
Bu gerçekleri kaç yobaz kabullenecek acaba. Çocuğunun dizinden tahrik olan sapıklar mı?
Atatürk 'e ve bu günlere gelmemize sebep olan tüm şehitlerimize minnet borçluyuz. ruhları şad mekanları cennet olsun.
Gençliğin hitabesinin yılmaz bekçileriyiz
Dünya durdukça
Teşekkür ederiz kaleme
hazal tarafından 8/31/2018 12:07:01 AM zamanında düzenlenmiştir.
Filiz Şahin.
sağ olun. saygı ve selam
Şahsen ben kişilerin şucu bucu diye kategorize edilmesine karşıyım, siyasi görüş olarak da inanç konusunda da, yaşayış biçimi olarak da etnik köken olarak da. Bildiğim ve inandığım bir şey varsa yaşayan liderlerin hakkında kötü konuşulmuyor, hakaret suç oluyorsa bu konuda tedbirli olmak en çok korkudan ve menfaattendir. Ölmüş kişilerin hele de bu dünyanın kabul ettiği kahramanların arkasında hala onu savunacak insanlar varsa bu gerçek sevgi ve saygının ifadesidir. Atatürk kim ne derse desin yaptıklarıyla dünyanın bir numaralı lideridir. Şahsi hayatı bizi ilgilendirmez. Türkiye'yi Türkiye yapan odur, ülkenin zor şartlardan kurtulması için önderlik yapan odur. Her zaman saygımız sonsuzdur. Onun ve onunla beraber olan bütün şehitlerin, gazilerin ( ki zaten onlar da yaşamıyordur) mekanları cennet olsun.
Filiz Şahin.
Her insan "hiciv" yazamaz...
Hem zeka, hem bilgi ister...
Zaten o tür yazanlar, Atatürk'e, Türk'e ve Türk Cumhuriyetine laf atamaz!
Zekaları ele verir, cahillikleri eteklerinden dökülür!
Bugün, Atatürk'ün ve "Ne Mutlu Türk'üm" diyenlerin...
Hilafet eskilerinin, Yunan artıklarının sesi çıkmaz.!
Giderek de çıkmayacaktır...
Sizi tebrik ediyorum Filiz Hanım...
Zafer bayramınız kutlu olsun...
Filiz Şahin.
Filiz Şahin.
Ayakta alkışlıyorum sizi Filiz Şahin.
Altına bir imza bırakarak tebrik ediyorum.
Cehalet yenilmesi gereken en büyük düşmandır. Mustafa Kemal Atatürk