- 512 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
DEĞİŞİMİN MUCİZESİ
İşleyen demir ışıldar misali gelişmiş toplumlar gelişimlerini ve değişimlerini eğitim marifetiyle
yapmakta. Eğitim, toplusal değişimin kilidi olmuş olacak ki kutsal kitabımızın ilk ayeti ‘İkra’
(oku) olarak inmiştir. Eğitimin değişim gücünü, Müslümanların gelişiminde kullanan Peygamberimiz,
Bedir Savaşı sonunda esir aldığı Mekkelilerden, her 10 Medineliye okuma yazma öğretmeleri karşılığında
Mekkeli esirleri serbest bırakmıştır. Yine eğitim ve bilimin önemini Peygamberimiz ‘Çin’de de olsa ilmi
arayınız çünkü ilim öğrenmek her Müslüman’a farzdır.’ Hadisiyle daha da pekiştirmiştir.
Hz Ali ise ‘Bana bir harf öğretene kırk yıl köle olurum.’ Sözüyle insanların cahil olmaması gerektiğini ve
bir harfin bile çok değerli olduğunu
belirtmiş, eğitimin toplumsal değişim üzerinde ki etkilerini anlamlı bir şekilde ifade
etmiştir. Yine Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk
‘Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve
sefalete terk eder.’ Sözüyle eğitimin değişim gücünü güçlü bir şekilde ifade etmiştir.
Eğitimin değişim gücünün kendi saltanatlarını yıkacağından korkan, kendini sözde aydın
kabul eden bazı cahil profesörler var. Nihayetinde Bizde de şimdi okuma oranı arttıkça
beni afakanlar basıyor. Ben açıkçası korkuyorum, ben her zaman cahil halkın ferasetine
güveniyorum’ diyecek kadar toplumun gelişmesini istemeyen beyinleri küflü sözde
eğitimli cahiller var. Bu adama sormak lazım, kardeşim sen kimin davulunu çalıyorsun.
Ezilenlerin, mazlumların ve mağdurların sözcüsü müsün, yoksa emperyalist güçlerin mi?
Sen peki niçin okudun ve profesör oldun? Git dağ başına, tek başına mağaranda yaşa,
topluma da zararın olmasın, kendine de.
Bir insan olarak benim derdim, ülkem, insanları ve insanlık. ‘Bana dokunmayan yılan bin
yaşasın’ felsefesi sakat bir düşüncenin tezahürü. Bireylerin niteliklerini önceliğine alan,
gençliğinin politik inşasını yeniden planlayan, eğitimin felsefi temellerinin hangi
değerlere dayanacağını, farklı medeniyetlerin eğitime yaklaşımlarını, ülkelerin sosyal
kültürel arka planlarını ve tarihsel gelişimlerini, kendine özgü bir sistem içinde inşası
yapılmalıdır. Eğitimin mevcut durumu yeni gelişmelere, yeni değişimlere ve toplumun
beklentisine cevap veremediği gibi küresel güçlerle mücadele etme yönünden de yetersiz
kaldı. Küresel güçlerin terör ve finans tehdidi altındaki Türkiye’nin durumu gerçekten
zordur.
Günümüz dünyasında ki eğitim anlayışında, sosyal hayatta ki genel değişmeler ve
bilimsel gelişmeler temel alınarak, eğitim planlamaları yapılmalıdır. Bu bağlamda, bilgi
tabanlı değişim hareketlerine uyum sağlayacak iyi insan yetiştirme felsefesi temel
alınmalı. Bilimin ve ilimin ışığı altında gelişmeleri destekleyen, sistemin güçlü ve zayıf
yönlerini, fırsatlarını ve tehditlerini dikkate alan; nitelikli ve ferasetli insan kaynağının iş
başında olmasını merkezine alan; adaletin, insan hak ve hukukunun öncelikli olduğu;
insanları ötekileştirmeden değişimin mucizesi eğitim sistemi yeniden inşa edilmelidir.
Çünkü eğitim, değişimin mucizesi vazgeçilmez anahtarıdır.
‘Savaş meydanlarında kazanılan zaferler, eğitim zaferleriyle desteklenemezse, o zafer
taçsız kalır.’
Otuz Ağustos Zafer Bayramı Kutlu Olsun.
Özer YILMAZ
Eğitimci Yazar