seni şiddetle seviyorum kadın
‘Seni şiddetle seviyorum kadın.’
İşte gördüğün üzere ve duyduğun şekilde şiddete meyilliyim. İhbar et beni. Mimle söz mermisiyle. Bir kadın nasıl da sevilir böyle şiddetlice ve nasıl da ayyuka çıkar bir adamın sevdası vahşice bilsin dünya alem.Üzerindeki göğü paramparça edercesine, üzerindeki yerin altını üstüne getirircesine...
Bahçendeki çiçekleri koparırcasına ve kuşları düşürürcesine kalbinde kondukları dallarda.
İfrat ve tefritle...
Öfke ve özlemle...
Yaşam ve ölümle... diye yazmıştım birkaç satırlık.Sanki sevgili bende satırlık...İkazlar oldu, yorumlar illaki. Herkesin göğü kendisine güzeldir, göğsü kendisine özeldir.Kimi incitmeden sever, kırmadan, yıpratmadan...Kimi kırıp dökerek sever, kıtır kıtır sever.Kim en çok sever? diye sormayın çünkü bunu en iyi sevilen bilir.
- Çok sert bir yazı, muhattabı bu kadar dövercesine seveni görmedim desem...
- Hımmmm bizim kanımız delice aktığı için sevdamız da harbice...
- Sevmek zarafet ister, Zarifoğlu’nun şiirleri gibi.
- Tam tekmil seviyorum tavrım ve tarzım başkası gibi değil.İstiyorum ki kemikleri kırılırcasına hissetsin beni. Kaburgaları çatırdarcasına... Damarları sevmekten şişip patlarcasına hissetsin beni.
- Var mı böylesi günümüzde?
- Başkasını bilmem ama bir adam bir kadını seviyorsa eğer; sevdiği kadın o adamı iliğine değin hissetmelidir. Adam yeri geldi mi şimşek olmalıdır ve çakmalıdır kadının gri göğünde ‘Seni seviyorum kadın!’ demelidir. Yeri geldi mi adam, kadını uçurum bilip kendisini o uçurumdan atmalıdır. Yeri geldi mi de kadını iki yanı keskin bıçak kabul edip çıplak elleriyle o bıçağı tutmalıdır.
- Bunu taşıyabilecek kadına helal olsun derim.
- Sol yanımda saklı tuttuğum sevdamın dizginlerini bıraktım onu sevmeye başladıktan sonra. Buzlu bir cama atılan yumruk gibi seviyorum onu. Ateşten bir selde yüzer gibi... Dikenlerle ve cam kırıklarıyla dolu bir yolda yalınayak yürür gibi seviyorum onu.
- Böyle sevmek mi olur?Hangi dünyada yaşıyorsun sen Allah aşkına?
- Dostum! İşte halimiz aynen de bu: Çok sevince bu dünyadan değilsin, az çok sevince böyle de sevilmez, az sevince samimi değilsin, az biraz sevince sen de sevdiğini mi zannediyorsun, diyorlar. Herkesin gözlerinin tam da ortasına diken sokarcasına sevdiğimi ifade etmek istiyorum, dillerini eşek arılarına soktururcasına, kulaklarını sivrisinek vızıltılarıyla sağır edercesine, beyinlerini yakarcasına ve kalplerini sarsarcasına sevdiğimi ilan etmek istiyorum.
- Yani söylediklerinden anladığım şu: Şiddetlice sevmek istiyorsun.
- Olabilecek bir depremin çıkabileceği en yüksek şiddet neyse onu o şiddetle sevmek istiyorum. Dudaklarımı ısırıp kanatırcasına, etimi kopartırcasına,kemiklerimi kırarcasına... Bunları dedikten sonra sustum. İçim yara bere içindeydi, kalkıp da cicimli bicimli sevemezdim onu. Patır kütür sevmeliydim, çatır çatır...Şiddet kelimesi bile sana sarf edilen yolu çarçabuk tüketirken aslında özünü de evcilleştirip ehlileştiriyordu.Çivi çiviyi söker savınca ben de severek; acılarımı ve hüzünlerimi döküyordum. Kurşun döktüren rağbet görüyor da kurşun gibi kalbe isabet eden sözler sarf edip adam gibi seven adamlar iltifat görmüyordu memlekette.
- Seni şiddetle seviyorum kadın. diye haykırdım şehrin yüzüne. Deli midir nedir diye düşünüp baktılar bana. Bir tane Allah’ ın kulu da dönüp demedi ki ‘Güzel seviyorsun arkadaş!’ KAPTAN
YORUMLAR
" Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirirseniz ilk vazgeçeceği siz olursunuz"
demiş FREUD.. Bence de çok doğru söylemiş..
Bence sevin ama şiddetli sevmeyin. Tavsiyem sizi çok seveni sevin..
Selamlar arkadaşım..