- 657 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
İmkansızlıkların Adamı
İmkansızlıkların adamıyım ben. Bir arayış halinde yollara düşen, varış noktasının belirsizliğini ancak ayrılış yerinden çok uzaklaştıktan, dönüşü olmayacak kadar uzaklaştıktan sonra anlayan biri. İki bilinmeyenin arasında ne tarafa yönelmesi gerektiğini bilemeyen, etrafında da yol gösterecek kimsesi olmayan biri.
Doğrularının yanlış olduğunu anlayan, sonrasında da elindekileri doğru kılmaya çalışıp en sonunda her şeyin zıtlıklar içerisinde doğru ve yanlış olmaksızın bir bütün olduğunu; her şeyin olması gerektiği, daha doğrusu her şeyin olduğu gibi olduğunu; bunlara isimler takabilecek kadar kendini yüce gören bir aciz olduğunu anlayan biri.
Ayın da güneş gibi doğduğunu bir türlü fark edemeyen; gökyüzünün sadece maviden ibaret olduğunu sanacak kadar meşgul biri.
Her girdiği savaşta kazanmak zorunda olmadığını anlayan ve bundan dolayı da kendine özgü kaybedişleri olan biri. Evet, kendine özgü kaybedişleri, başarısızlıkları, yıkılışları, buruklukları olan biri.
Ancak biriyle çok iyi anlaşabilirim: Kendi başına düşebildiği kadar düşmüş, günlük yanılgılarına dönmeye ne arzusu ne de gücü kalmış birisiyle. (a)
İnsanın kendi bilincine mahkum olduğunu anlayan biri.
Gerçeklik algısını epten kaybetmiş, aklı kendisine düşman kesilmiş biri.
Yaptıklarının ve yapacaklarının oyalamalardan ibaret olduğunu, ancak yine de geçici suretle olsa da bunları hayatının manasıymış gibi görmede direnen; bu hususu da tekrarlamayacağına defalarca kez kendine söz veren biri.
Bunu gibi düşüncelerin üzerine inşa edilmiş doldurulamaz bir boşluğu ömrü boyunca taşımak zorunda olduğunun bilincinde olan biri.
Hayallerimde bile kavgalar var. Hayallerimde bile bir zıtlık, bir eşitsizlik var; birinde olanın bir diğerinde olmaması var.
(a) alıntı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.