Gitmeler Üzerine
Gitmeler Üzerine
Anımsıyorum, küçüktüm ve küçük bir şehirde büyüdüm. Babasının memuriyetinden dolayı bu şehirde yolumuzun birleştiği bir çok güzel arkadaşlıklar kurdum. Hayatımın en güzel, en masum dönemlerine dokunup birer birer tayin olup gidenleri bilirim.
Yıllar sonra hayatın denk getiresi tutup da, ilk okulda sıra arkadaşlığı yaptığım sadece 1 yıl birlikte kaldığımız ama çok iyi anlaştığımız bir arkadaşla sosyal medya üzerinden konuştuk. Eskilerden çok eskilerden sohbet ettik... Ettik dediğime de bakmayın ben anlattım o hatırlamadı bile... Hayal meyal bir köşelerde kalmış olan hatıraları canlandırmaya çalıştı sadece. Ama ben neredeyse daha dün gibi hatırlıyordum her ayrıntıyı. Beraber yapmaktan inanılmaz mutlu olduğumuz şeyleri bir bir saydım. O neredeyse hiç birini anımsamadı. Sonra fark ettim ki giden arkada bıraktıklarını önemsemiyor zaten... Yeni bir hayata, yeni bir düzene alışmakla geçiyor ömrü. Yeni olan her şey daha bir alışıla geliyor. Geride kalanlar ilk zamanlar akılda yer etse de. Güzel bir tebessüm olsa da. İnsan yeni hayatının tadını çıkarmakla meşgul oluyor. Büyüktür belki geride bıraktıklarını anımsamak, yad etmek eskileri zordur, hatırlamaya çalışmak. Ama asıl zor olan geride kalanadır, canlı tutması gerekir her şeyi... Bir vebal gibi boyna asılır çünkü. Giden zamanla unutacağı için, kalanadır tüm eziyeti yaşanmışlıkların. Giden görev verilmiş bir asker gibi ömrünün sonuna kadar anımsar yaşanan tüm hikayeyi... Bu yüzden bir gün karşılaşırsa giden ile kalan. Giden sadece susar ve kalan anlatır bir bir tüm hikayeyi... Mahcupluğu bundandır gidenlerin, hatrında sadece bir kaç güzel şey kalmıştır. Ama kalan bir film şeridi gibi gözünün önünden geçirir ve en ince ayrıntısına kadar döker her şeyi...
Sevdalar, en tutkulu aşklar da böyledir aslında. Giden yeni bir hayata alışır, yeni bir düzen kurar, eskiden olduğunca uzaklaşmaya gayret eder. Kalansa anılarla oynayıp durur. Kalanın intiharı bundandır, içinde öldürür her şeyi. İnatla yaşatmak isterken hatıraları...
YORUMLAR
Benzer bir olayı ben de yaşamıştım. Ben de bir bir anlatmıştım, yıllarca gülümseyerek aklımda tuttuğum anıları, ama arkadaşım hatırlamamıştı bile. Ve asıl işte o gün gitmişti benden. Onca anıya sahip çıkmanın gereksizliğini göstermişti.
Sizin için önemli olan, kutsal bir emanet gibi muhafaza ettiğiniz anlar, karşınızdaki insan için hiçbir şey ifade etmeyebiliyor bazen, ne yazık ki!
Güzel bir anlatım, duygulara tercüman bir yazıydı... Kutluyorum saygıyla...