- 702 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ÜÇ PATRİK ASMIŞIZ BİR PAPAZI MI ASAMAYACAĞIZ?
Bilindiği üzere bizde çok yakın zamana kadar kıraathaneler ülkemizin her türlü sorununun çözüme kavuşturulduğu (!) yerlerdi. İnternet denilen zamazingonun hayatımıza girmesi ile de onun yerini şimdilerde sosyal medya aldı. Artık ülke vatandaşları ülke sorunlarını sosyal medyada hallediyorlar sağ olsunlar var olsunlar.
Günümüzün sorunu malum: Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve ABD nin tehditleri.
Çok çok böyyük uzman kişilere göre ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizde dış müdahalenin en küçük bir rolü yokmuş. Bir ülkede eğer tarım ve hayvancılık ölmüşse, samanı bile ithal ediyorsak, ihracatımız ithalatımızın onda biri bile değilse, yatırım adına tırıvırı işlere para harcanıyorsa ve en önemlisi de 600 adet milletvekiline kişi başı ayda 20.646 Tl maaş veriliyorsa böyle bir ülkede doların 7,5 Liraya çıkması, dolayısıyla da ülkenin batması kaçınılmazmış.
Ben her ne kadar bir hafta içinde mi tüm bu olumsuzluklar oldu da dolar birden bire böyle fırladı bunu anlamasam da veya yine bir hafta içinde mi tekrar üretim yapmaya, ihracatımızı arttırmaya, dışarıdan saman ithalini kesmeye, tarım ve hayvancılığımızı canlandırmaya başladık, milletvekili maaşlarını asgari ücret seviyesine düşürdük, daha akıllı ve bilinçli yatırımlar yapmaya başladık da 7.5 Tl olan 5.80 Tl ye düştü diye abes sorular sormaya devam ederken yine sosyal medyada bizim hamiyyetperver vatandaşımız pek çok farklı çözüm alternatifleri de sunuyorlar bu kriz ile ilgili olarak.
Bu çözüm önerilerini tek tek sıralamayacağım ama bazıları oldukça önemli (!)
Mesela ’Mevcut Devlet Başkanı ve hükumeti ile onun partisinden tüm milletvekilleri istifa etsinler. Olmadı bir devrimle onları indirelim. Onlar gitmeden bu sorunlar çözülmez.’ Bu tabii ki muhalif kanadın çözüm önerisi. Başka da çözüm önerisi yok bu tarafta. Çözüm önerisi yok ama iktidar kanadına gaz vermeyi de ihmal etmiyorlar. Mesela ’Sıkıyorsa İncirlik Üssünü kapat ’ gibi
İktidar tarafında çözüm önerileri ise bir hayli fazla. Mesela:’ Dövizlerimizi bozduralım. Yerli malları kullanalım.’ gibi - geç kalınmış olsa da- normal öneriler yanında sanki Dünya ekonomisi bize bağlıymışçasına her krizde ’ Mallarını Boykot edelim’ önerisi de temcit pilavı olmuştur bizim ülkemizde. Zaten öyle uzun sürmez bu ’ mallarını boykot edelim’ furyası. Üç gün sonra az nefes alalım yine Mc Donalds’da hamburger yemeye, Starbucks’da kahve içmeye herkesten önce koştuğumuz gibi I Phoneların son modellerini almak için kuyruklara gireriz.
Evet anlaşılır ya da nispeten anlaşılabilir çözüm önerileri yanında iktidar kanadında şu öneriler de vardır: Halifeliği yeniden kuralım, İstanbul’u tekrar başkent yapalım’
Sonra efendim biraz da muhalefetin gazıyla ’ İncirlik üssünü kapatalım.’ Olayı başlar. Ve en etkili (!) çözüm önerisi ise rahip Bronson’un idam edilmesidir.
Şimdi diğer önerileri bir kenara bırakıp şu üç maddeye bakalım
1- Halifelik tekrar kurulabilir mi?
2- İncirlik Üssünü kapatabilir miyiz?
3- Rahip Bronson’u asabilir miyiz?
Efendim bana soracak olursanız bu ülkede Atatürk’ün kaldırdığını indiremezsiniz. Yani Atatürk kaldırmış madem, o halifelik bir daha geri gelemez. (Bu uzun bir konu olduğu için o konuya girmeyeceğim.)
İncirlik Üssünü kapatabilir miyiz?
İstanbul- Mecidiyeköyde 2012 Yılında bizzat dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan, kağıt üzerinde Aydın Doğan’ın olmakla birlikte en büyük pay sahibinin ABD Başkanı Donald Trump olduğu ’ Trump Towers’ın ( Trump’ın kuleleri) adını bile değiştirememişken İncirlik üssünü nasıl kapatırız bilemiyorum.
Evet, bugünkü İstanbul- Mecidiyeköy Trump Towers 2012 yılında ’Trump Towers Mall’ olarak o zamanki başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı.(İlginçtir Aydın Doğan’a tam beş kez imar izni vermeyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi,o zaman sadece ABD li bir emlak milyarderi olan Donald Trump da ortaklar arasında katılınca 2006 yılında bu izni hemen verdi ve kuleler 2012 yılında bitirildi.) Sonra 2016 da ABD Başkan adayı olan Trump’un ABD deki tüm Müslümanları sınır dışı edeceğini açıklaması üzerine artık TC Cumhurbaşkanı olmuş olan şimdiki başkanımız ’ O binanın adı derhal değişmeli. Zamanında ben de bir hata yaparak onu kendim açmışım ’ deyince ne oldu biliyor musunuz? Trump kaldı. Towers de kaldı. Sadece Mall kaldırıldı. Halen o binalar ( Biri 39, diğeri 37 katlı iki kule--ABD de yıkılan ikiz kulelerin yerine Türkiye’de ikiz kuleler ) Trump Towers olarak varlığını sürdürmektedir ve orada akşama kadar ya da akşamdan gece yarılarına kadar eğlenen, tıkınan, alışveriş yaparak Trump’a her sene milyon dolarlar kazandıran vatandaşlarımız sonra klavye tuşlarına çöker ve ’ Kahrolsun Amerika’ diye yazarlar.
Yani kısaca Trump Towers’ın adını bile değiştiremezken. Trump denen herifin adını bile bu ülkeden kaldıramazken sen kalk İncirlik Üssünü kapat, pek olacak iş gibi görünmüyor.
Peki Rahip Bronson’u asabilir miyiz?
Her ne kadar 1999 Yılından beri Abdullah Öcalan denen bebek katili haini asamamış isek de Rahip Bronson’u asarız arkadaş.
Biz ki tarihimizde üç tane patrik asmış bir milletiz, bir papazı mı asamayacağız?
Evet biz...Ya durun ’Biz’ de denmez şimdi. Çünkü bazı vatandaşlar Osmanlı olduklarını kabul etmezler. O halde ne diyelim: Osmanlılar diyelim..
Osmanlı Devleti döneminde biri 1638 de, biri , 1657 de, biri de 1821 de olmak üzere üç patrik asmışız.
1638 de asılan patrik resmen mok yoluna gitmiş. Zavallı Patrik I. Kril Cizvitlerle Kalvencilerin mücadelesi sırasında Kalvencilerin tarafında yer aldığından Cizvit keşişleri bu adamı Fransa ve Avusturya’ya şikayet etmişler. Onlar da sahte belgelerle bu patriğin Osmanlı ülkesinde fitne çıkardığı yolunda Padişah IV. Murat’ı dolduruşa getirmişler ve sonuçta Patrik I. Kril 26 Haziran 1638 de Rumelihisarı’nda idam edilip cesedi denize atılmış.
1657 de idam edilen Patrik 3.Parthenius, Eflak Voyvodası Constantin’i Osmanlı Devletine karşı isyan ettirdiği için dönemin sadrazamı Köprülü Mehmet Paşa tarafından Parmakkapı’da idam ettirilmiş, onun da cesedi denize atılmış.
1821 Yılında idam edilen Patrik 5. Gregorius ise 1820 de başlayan Yunan İsyanını açık bir şekilde desteklediği, Etniki Eterya’nın bir üyesi olduğu ve dahası Rus çarı II. Alexandr’a Osmanlı Devletinin nasıl yıkılabileceğini anlattığı bir mektup gönderdiği için Sadrazam Benderli Ali Paşa’nın hışmına uğramış ve 22 Nisan 1821 de Patrikhanenin kapısı önünde idam edilmiş. İşin komiği Patriğin idamından bir kaç gün sonra Sadrazam Benderli Ali Paşa da Yunan İsyanında parmağı olduğu gerekçesiyle idam edilmiş.
Patrik 5. Gregoryus’un idam edildiği Patrikhane kapısı hâla kapalıdır ve rivayete göre bir Türk büyüğü o kapıda asılmadığı müddetçe de açılmayacakmış. Hatta Rumlar arasında o kapıya ’ Kin Kapısı ’ denirmiş ( 2. Resim ) Lakin Patrikhane ’ Yok öyle bir şey. Patrik bu kapı önünde asıldı ve buraya gömüldüğü için bir mezarın üstünden geçmemek adına bu kapıyı kilitli tutuyoruz’ Diyor. Lakin patrik gerçekten oraya mı gömüldü yoksa diğer patrikler gibi o da denize mi atıldı bu konuda bir kayıt yok.
Velhasılıkelam ’3 Patrik idam etmişiz bir papazı mı asamayacağız?’ demek geçiyor içimden illevelakin Osmanlı Devleti değiliz.
Yine de ’ İstediğin Papaz olsun. Buyur al ’ yerine ’ Tehtitlerinize boyun eğmeyeceğiz ’ diyebilmiş olmak çok çok önemlidir ama yine de söyleyeyim: Rahip Bronson’u asamayız. Onu asmakla ekonomimizde hiç bir iyileşme olmaz. Velhasılıkelam saçmalamayalım lütfen.
RESİMLER
İstanbul- Mecidiyeköy- Trump Towers ( solda)
İstanbul- Fener Rum Patrikhanesinin 1821 yılından beri kapalı olan kapısı ( Ortada )
Rahip Bronson ( Sağdaki resimde işaretli olan )
YORUMLAR
Kıymetli hocam. Bundan on altı yıl önce değil bir papazı göz altına almak sıradan bir amerikan vatandaşına bile dokunmak mümkün değildi. Daha doğrusu o iradeyi ortaya koyacak ne bir siyasetçi nede bir bürokrat vardı.Suçlu bile olsa yapabildikleri tek şey yargılanmak üzere amerikaya geri göndermekti.
Papazı asmak şöyle dursun, teröre destek verdiği iddiasıyla göz altına alınmasına bile haçlılardan çok bizim içimizdeki kanı ve sütü bozuklar isyan edip feryat fiğan bağırıp duruyorlar. Ve açıkça ''biz kimiz ki amerikalı papazı göz altına alıyoruz hak hukuk adalet diye çırpınıp duruyorlar. Bu cenabet kesimler birde utanmadan soylu ceddimize iftira atarak Osmanlı dönemini basiretsizlikle suçlayıp, devlet iradesinin olmadığı yalanını söyleyip duruyorlar. sevsinler bunların ulusalcılıklarını...
Saygı ve sevgilerimle iyi bayramlar.
Serhat BİNGÖL tarafından 8/22/2018 1:15:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Hayırlı bayramlar. Selam ve sevgilerimle.