Acı gercekler
Sormayın bugun efkarım boyumu aşar oldu
Bir sese bile tahammülüm kalmaz oldu
Sessiz cığlıklarımda boğulur oldum
Kendi feryadıma ağlar dayanmaz bu birçare bedenim
Keşkeler dilimde düşmez oldu
Neydi bu cihanda esiri olduğum beyhude ömrüm
Gönül kırk yerden kırık kırk yama yamalasanta dikiş tutmaz
Divane gönül kılınmaz namazın musallada kaldıraxak omuzun tutanın olmaz
Tacı tahtı bır kenara koyarsın benlıgin beş para etmez ömrüm
Kaç tahtı kac bahtı gönül çenberinden elersin kaçı cihanda muradını yaşattı dersin
Karalar bagladıgın yasını tuttugun tatlı şerbetini acılandırıp yıllanmış şarabı bal diye kadehde sunarsın
Gönül gönül divane gönül dur diyenin olmaz elden ele savrulursun
Mahşerin yakındır nefsin ömrüne bedel pervane döner haram kılınanlar
Eyleme dillendirme iyliklerini söyletmesinler kimler için bu bedenini hiçe saydığını
Neyidi dünyaya gelmene sebep neyidi aradıgın sadakat
Sadakan olsun ömründeki degerlere verdiğin hürmet
Derin bir ahhh çekme zamanıdır gecipgiden zamana
Secdeye düşen anlın sadece yaradana olsun kullarına boyun egmeyesın canını cananını pul ederler
Sustur dilini sustur gönül gözünü şimdi zaman haksızlığın hakkını yaşama yaşatma zamanı