- 452 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YÖRÜKLERİN TARİHÇESİ.
YÖRÜKLERİN TARİHÇESİ
Yörükler, atlı – göçebe Türk kültürüne uygun yaşantılarını diğer bir çok Türk topluluğuna göre daha uzun süre devam ettiren ve yerleşik düzene nispeten yakın zamanlarda geçen türk topluluklarından birisidir. Bu hayat tarzı onları karakterlerine yansıyan ve onların temel özellikleri haline gelmiş bir takım hasletleri vardır.
Yörükler hoşgörülü ve yardımsever insanlardır Yüksek yaylalarda çarşı pazardan uzak yaşadıkları için ihtiyaç duydukları şeyleri yine başka Yörüklerden karşılamak zorundadırlar. Bu mecburiyet onlara imece sistemini ve paylaşmayı çok iyi öğretmiştir.
Yörükler çalışkandırlar, hayatlarını yaylalarda sürdürmek ve daha rahat yaşamak için ihtiyaç duydukları şeyleri kendileri üretmek zorundadırlar. Bu yüzden her Yörük obası aslında bir tür entegre fabrika gibi çalışır. Peynir, yağ, yoğurt yaparlar, koyunlarından yün elde ederler, bu yün ile kilim, halı, çadır çulu, pantolonluk kumaş dokurlar, kazak, eldiven, çorap gibi giysiler örerler, deriyi işler, post, çarık, çanta, peynir tuluğu yaparlar. Kısacası her Yörük obası bağımsız bir ekonomik birimdir.
Yörüklerözgürlüklerine düşkündürler, Özgürlükleri için tehlike olarak gördükleri ev-bark, tarla-bahçe sahibi olma işine hiç meyletmemişler, Anadolu’nun uçsuz buçaksız yaylalarında o pınar başı senin bu pınar başı benim dolaşıp durmuşlardır. Yerleşmeleri için yapılan baskılara uzun süre direnmişlerdir. Yörükler bir süreliğine de olsa yerleştirilseler dahi bir fırsatını bulup yine eski yaşantılarına dönmüşlerdir.
Bu çabalarının özeti şudur:
“Ferman padişahınsa dağlar bizimdir”
ÖRÜKLERİN AİLE YAPISI
Yörükler daha çok erkek hakimiyetine dayanırdı. Yörüklerde esas evlilik şekli tek evliliktir. Umumiyetle evlenen çocuklar, babayla birlikte yaşardı. Bu yüzden büyük aileler meydana getirirlerdi. Yörükler, amca kızı, dayı kızı, amca ve teyze kızı gibi yakın akrabayla evlenirlerdi.
YÖRÜKLERİNİDARETEŞKİLATLANMALARI
Yörükler Oba, Oymak, boy ve ulus şeklindeydi. Yaylak ve kışlarlarda bir soyun yaşadığı alana Oba denirdi. Bu terim zamanla kaybolmuş ve yerini mahalle kelimesi almıştır.
Bir veya iki oba halkına Oymak denirdi. Oymakların başında kethüda bulunurdu. Yörükler buna kahya derlerdi birkaç oymağın birleşmesinden meydana gelen topluluklara boy adı verilmektedir. Boyun başında Boybeyi bulunurdu. Boy beylerine daha sonra Yörük bağbuğu adı da verildi. Birkaç boyun birleşmesinden ulus meydana gelir bunun başkanlarına ulus beyi denirdi.
YÖRÜKLERİN DÜĞÜN NİŞAN ADETLERİ
Oğlu evlenme çağına gelen Yörük ailesi kendisine uygun bulduğu ailenin kızına dünür giderdi. Eğer olumlu cevap alınırsa kız evinde kahve içilirdi. Bunu tersi olursa dünürcüler hemen evi terk ederlerdi. Dünürcüler uygun cevap aldıkları zaman oğlan evi tarafından hazırlanan ve bareberinde getirdikleri şerbeti içerlerdi, uygun cevap alınıp söz kesildikten sonra beylik ismi altında oğlan tarafından seçilen kadınlar, kız evine giderler ve kıza nişan takarlardı. Nişanlar, elbise altın gümüş gibi ziynet eşyalarıydı. Oğlan tarafı kızın iblise, mutfak vi diğer eşyalarını aldıktan boşka kızın akrabalarına da uygun hediyeler alırdı. Bunun ismine yol denirdi. Kız başka köyden gelecek olursa ağlan babası davet edeceği köylerin her odasına ve her oda ahibine ayrıca birer yol (davet hediyesi) gönderirdi.
Kız evinde kına gecesi yapılırdı. Gelinin gideceği gün kız evinde hazırlanan ve oğlan tarafından önceden kız evine gönderilen çeyizler kapının önüne çıkarılırdı. Kız evinde yüzü alla örtülü olarak çıkarılan gelin ata bildirilirdi. Çeyizler de yükletilip oğlan evine götürülürdü. Oğlan evine götürülen gelinin yollarda sıksık çocuklar tarafından ipler gerilir. Çocuklara hediyeler verilerek geçilirdi. Gelinin güveyin evi önünde yengeler attan indirirdi. Gelin attan inmeden önce güveyin yakın akrabalarından biri başına üzüm, şeker,arpabuğday, para gibi şeyler serperdi. Gelin attan ineceği sırada oğlan babası davet edilir geline hediye verir veya vaat ederdi. Kaynana ve diğer yakınlar da çeşitli hediyeler verirlerdi. Gelin attan indikten sonra güveyinin evine gider çeyiz içinde ayrılmış olan ve dürü adı verilen bazı eşyalar davetlilere dağıtılırdı.
Damada törenle elbise giydirilirdi, Güvey elbiseyi giydikten sonra sağdıç adı verilen evli bir kimsenin evine götürülür, vaktin gelişine kadar güveye her türlü şakalar yapılır, güvey burada izin almadıkça yerinden kalkamaz gülemez ve söz söyleyemezdi. Bundan sonra meclise köyün hocası gelirdi Güveye gerdeğe ait sıhhi ve dini öğütler verir kendisine hayırlı bir evlilik için dua ederdi. Yatsı namazı kılındıktan sonra güveyi arkadaşları evine götürürler evin girip kapısı önünde hoca tarafından dua okunduktan sonra arkadaşları tarafından vurulan birkaç yumruk arasında güveyi eve girerdi.
Ertesi gün kadınlar gelini ziyaret ederler, bu ziyaret esnasında yapılan törene baş bağlama veya duvak açma adi verilirdi bir hafta veya bir ay sonra damat gelinle beraber kayınpederin evine giderek büyüklerin ellerini ve dizlerin öptükten sonra kayınpeder ve kayınvalidesini evine davet ederlerdi. Bu davet günü kayınpeder de ayrıca bir gün için onları davet etmiş olur ki buna el öpme denir.
YÖRÜKLERİN ANADOLUDA YERLEŞTİĞİ BÖLGELER
Bu gün hemen hemen tamamen yerleşik hayata geçmiş olan Yörükler Aydın, Manisa, Kütahya, Antalya, Mersin, Adana, Muğla, ve Balıkesir gibi muhtelif yerlerde yerleşmilerdir. Eski ananelerini ve halen konar göçer yaşayışlarını sürdüren Yörüklerde vardır. Bilhassa Orta Toroslar üzerindeki Boklar dağlarının eteklerinde bulunan Güzeloluk, Yağdağ, Karagül, Eğriçayır, Perçengediği, Sarıtaş gediği, Konçagediği, boyboğan, dülen çatalca, dikmen, yağlıpınar, Bastırık Dedeli, Berçin, Alaçayır, Cumayalık, Konurcuk, Yaylalarında yine toroslar üzerindeki Aladağlar eteğindeki Üçkapılı, Demirkazık, Baş Yayla, Alagöl, Göşdere, Dönberi, Taşhan, Tekin ve Namrun yaylarında, Kozandağı eteklerindeki Uyuzpınarı, Seyhan nehrinin kolu Zamantı suyunun yamaçlarındaki Şıhlı Yeniköy Bakırdağı, Kurşundağı, Çataloluk, Dereşimli, Gölalan, Çadıryeri, boncuklubel, Boyduran yaylarında Binbola dağlarındaki aynar pınarı, Yedi kardeş pınarı. Alapınar. Karagöl yaylaklı, Kemer gibi yaylalarda Nurhak dağlarındaki Gülkice, Akpınar, Beysögüt, Yamrıtaş, Isırganlı, Yapraklı ve abeş yaylarında yarı konar göçer halde yaşamaktadırlar.
YÖRÜKLERDEKADININYERİ
* Yörüklerin yaşamında kadının önemli bir yeri vardır. Çadırın yönetimi evin en yaşlı kadınınındır. Kadın evin direğidir. Çocuğu kadın doğurur, konuğu kadın ağırlar, kilimi, çadırı, heybeyi, kolanıkadın dokur. Keçeyi kadın pişirir. (Dokumarı genellikle küçük boyutlu, bol renkli ve motifleri özgündür) Hayvandan sütü kadın sağlar. Üzerlerine giyilen giysiyi kadın diker. Keçiden koyundan kırkılan yünü, kılı o temizler, eğirir boyar birbir renkli motife dönüştürür. Çadırda dumanı tüttürür, ekmek, aş yapar. Sözün özü, Yörük kadını beş parmağında beş hüner, üretkenliğin, sevginin vefanın eşsiz bir örneğidir.
* Mektep, medrese görmemiş göçebe Türk kızlarının ibda edercesine meydana getirdikleri motiflerle müzeyyen halı ve kilimler, yükte hafiftir, ancak bir çuvalı doldurur. Fakat en modern bir şehirdeki, en mutena bir salonu ziynetlendirecek vasıfta, sanat derğerindedir. Ücra dağ başlarında umulmadık yerlerde büyük bir manevi kültürü temsil eder.
* Bir çadıra atlı bir misafir geldiği zaman onu mutlaka genç kızı yoksa kadın karşılar silahını alır, atını bağlar, en ağır döşekleri altına sermek ve yastıklarını dayanarak rahat etmesini için bir biri üzerine etrafına yığmakla ikram ve izaz eder, kahve ve ayran sunar.
* Yörükler tutucu insanlar değildir. Kadın, erkek dağda, bayırda rahatça konuşurlar. Genç kız, genç delikanlı ile birlikte koyun, keçi otlatmaya giderler. Kaçma, göçme olayına pek sık rastlanmaz, kimsenin namusuna leke gelmez.
YÖRÜK YEMEKLERİ
Kakaç, keşkek, topalak, sıkma-dürüm, kaymaklı bükme, bulgur pilavı, yoğur çorbası Yörük, sütlüaş, höşmerim, pekmez helvası, gelin önü, tepit(sızdırma), tavuk dolması, çalkama, yufka aşı, sura, kölle, alca aşı, kuzu etli genger, ateş pidesi, tas kapama, kırık helva, çekme kebabı, etli aşır, kekik salatası, ayran aşı, yuvarlama, ısırgan kavurması, Yörük mantısı, Yörük çorbası.
YÖRÜKLERİN BAĞLI OLDUĞU BOY
Yörük obaları, Türk boylarının dahil olduğu dört ana gruptan Karluk ve oğuzlara bağlıdır. Türkler dört ana gruptur. Dördüncü grubu göçebe ve konar göçer, hayvancılık yapan bozkır ve yayla Türkleri oluşturur Avşar, bekdik, Kaşgar, kazak Kırğız Türkmen ve Yörükler.
Oğuz boyları önce Bozoklar ve üçoklar olmak üzere iki gruba ayrılır. Bu iki grupta 12 şerden 24 oğuz boyu vardır. 24 oğuz boyundan Türkmen grubuna dahil edilebilecek boy sayısı en çok 11 dir. Bunlar, Alayuntlu (Alacaatlı, iyiatlı) bayat, beydili Çavuldur (Çavdarlı, Çavdar) Döger, iğdir, kayı(Karakeçili) Kınık, Salur(Salar) yuva ve yüreğir
Bu boylardan bazıları 1880’lere kadar değişime uğrayarak Türkmenistan’da Alieli, Ata, Çavdarlı, Gökler İğdir. Kara, Sarı, Salur, Teke(Akalteke) ve yemut oymaklarına dönüşmüş. Kuzey ve güney Türkmenistan (Horasan) da ise bu oymak adları Alili, ata (Atabay) çeverbaylar, çovdur, Gerkez, Gölken, İğdir, Kara keçilik. Nohurlu, Teke ve yamuş olmuştur.
Özellikle 11 yy.da Selçuklu göç politikası 13 YY.da moğal ve 15 YY.da Timur’un zorlaması ile Anadoluya 3 büyük türk boyu gelmiştir. Bunlar,
Horzum Yörük Boyu; Aydın, Balıkesir, İzmir, Kütahya, ve afyon yöresine Honamlılar yine Aydın, Isparta, Antalya,
Teke Yörük Boyu; Antalya, Alanya, Burdur ve Fethiye yöresine yerleştirilmiştir.
Horzum Yörük Boyu; Adana, Mersin Honamlılar yine Mersin, Kahramanmaraş, Konya ve Aksaray’a iskan edilmişlerdir.
En son 1934’lerde iskan edilen türkiyedeki bu asya ana Türkmen boyuna mensup oymaklar kısmen isim değiştirerek kısmen de büyük oymakların devlet tarafından parçalanıp yeni küçük oymak oluşturulmasıyla sayıları artmış olarak günümüze ulaşmıştır. Çoğu aile adı taşıyan küçük Türkmen oymak sayısı 2000’i geçmiştir. Anadolu’daki Büyük Türkmen oymakları ise şunlardır Atçeken, Bereli, Barak. Bekdik, Cerit, Çavdar, Danışmentli, Elbeyli(Ylbeyli) gök (Gökçeli) Halep türkmeni, ışıklar, iğdir, Karakoyunlu, Karakeçili, Kızılkeçili, Mamalı, Sarıtabanlı, teke, Yeni il Türkmeni, (caber, Musalı)