LANETLİ ÇOCUK VE TANRILARIN ÖYKÜSÜ
Bir an o mülteci çocuğun gözlerinde ölür insanlık
Utanırsın cisminden varlığının ,
-bir rakı masasından kalkar toplu mezarlar.
Şık bir silah sesi gelir Ta! Oradan
İnsan olan yutkunamaz kan kokusundan ya
- yemeği seviyoruz… En çok İnsan etini.
- sisli bir kabus gibidir uzaktan
- seyre daldığımız fakirlik…
-Ramazan bereketi ile gelir nasıl olsa
İğreniyorum hepinizin anladığınız,hiç dilinizden düşürmediğiniz ahlaktan,
- bacak arasına sığdırdığınız
- Görgü kullarınızdan,
-osurmamak sandığınız.
Rast gele getirdiğiniz düzene saygılı yaşamanız midemi bulandırıyor
- Mülteci çocuğun zeytin gözlerinde ve kirli minik ellerinde ölüyorsunuz birer birer
- Avuç açarken önünüzde.
Size
-sesleniyorum!
-Bayım; sanalın külhan beyi ya da gerçeğin beyefendi kişisi
- Siz madam; zarif bir meleksiniz , he hoş!
-Arkanızdan geçen çocuk hamalı boş verin,gülümseyin çünkü bu ‘’Selfie’’
Görmemek için oyuklarınızı uzaktan baksam da size burnumu yakıyor içinize çürüyüşünüzün kokusu
İrili ufaklı parçalanıyorum… bütünün aslını yitirirken mutsuzluğuma bile alışıyorum.
Rengarenk taşlar gibisiniz,değersiz…
- ‘’ İnsanIarIa uzun süre yaşayamıyorum. SonsuzIuğun payından bana biraz yaInızIık gerek. ‘’
demiş ya Camus
Sevgili Yaratıcı; Bana da aynısından iki doz lütfen….
İçimden geçiyor bazı ayıplı küfürler,çınlasın kulaklarınız ve siz dahasını anlarsınız.
Nasıl olsa sevmekten anladığınız da sevişmek değilmi ki…
Hulasa; her yeni gün ile utanmazlığınızın maskelerini boyayıp
dünyanın kanını içerken bile umursamıyorsunuz.
Bir şiirin lafı mı olur aramızda…
Deniz....
(Şu girinti,çıkıntı işini yapamadığımdan şiir bölümünde paylaşamadım.Üzgünüm)
YORUMLAR
Ey kutsal yolların Lanetli Çocuğu, tapınağın çirkin tanrıçası! Neye çevirdi bana bu yazını açıklayan brahman ! O zamanlar başka şimdi bambaşka...Ansıyorum şiir ve yazılarını saatleri ırmaklara doğru,kırım omzundaki şiirini, ve anlamları okşuyordu biberli dilimizi ayakta...
LaL şiirlerin kanatlanışı,düşüncemin yöresinde gülüyor .
... O zamanlar ben Lanetli Çocuktum ve sürgün olduğum bu yerde,bir sahnem oldu ki,orda oynanır tüm yazınların acıklı başyapıtları....
Bu yazı sizinse , o gün sarhoştunuz.... Bu yazı eğer sizinse diğer bütün yazılarınız gölgenizin olmalı. Bu yazı diğer yazılarınızı ezer geçer ve hızla bana gelir....
Bu yazı SİiZİ aşmış. 😂😜🤣😅🤪
Den(iz)
Sandığımız kadar akıllı olamıyoruz bazen...
Sınırlarımın çok altında bir şiir in mesajı akrostij bulunmayı bekliyordu oysa...
Demek ki bu şiir sizi benden daha çok aşmış....
:)))
Yeni üyesi olduğunuz sitede eski kimliğinize rast gelmek ne hoş tesadüftü...
:))
Sevgilerimle
AyKıRıSaNaT
Yalnız biz ona akrostiş şiir diyoruz edebiyatta... yukarıdan aşağıya okuyunca ulaşlmaz CaNMaYBuLL çıkıyor 😂😜🤣😅🤪
Tanrı’nın Lanetli çocuğu mu yoksa sitenin mi diyelim ,bilimiyeceğim JuJu !
😂😜🤣😅🤪🐝🍺👍
Den(iz)
Insan böyle devasa bir bir göbek gibi egoya sahip olunca böyle oluyor sanırım. Keşke bununda yağ aldırmak gibi kolay bir çözümü olsa idi.
Sizi anlıyorum demek isterdim ama boş başaklar nasıl yaşar bilemiyorum.
Sahi zor olmuyor mu ?
AyKıRıSaNaT
Yeter ! İşte cezalandırma. İleriiiii !
Ahh çiğerler yanıyor’ şakalar zonkluyor, gece yürüyor gözlerimde,bu pervasız hengameler. Yürekcikler, kollar ve bacaklar...
Nereye gidiliyor ? Çarpışmaya ! Güçsüzsün ama lakin ötekiler ilerliyor. Araç-gereçler, pusatlar ve zaman....
Ateş ! Ateş üstüme😜
Ama buraya yoksa gidiyorum.
Alçaklar!
Öldürüyorum kendimi ve seni. Atların ayakları altına atarak.
Ahhh !
Alışacağım sana
Bu olur ancak bu sayfada onurun yolu !
AyKıRıSaNaT
Bu arada fitim
183,73 ..... gram yağ wook... hepsini geride öldürdüm... Sadece şahane ben kaldı... ama sendeki ben’ değil...
Her şartta kayıtsız şartsız seviyorum sizi...
Mutlaktır bu...
Den(iz)
Ya zaten kız kostümü çok eğreti duruyordu. Bak böyle bi havan olmuş canım...
Bu herkese oluyor.... yani genel olarak. Uzun lafin kıssası ben değneğimi saklamam ona göre.
:)))
AyKıRıSaNaT
Vurrrt bana o halde elindeki değnekle , canı çıkasıcana 😂😜🤣😅🤪
Den(iz)
Bizim koğuş var tımarhanede ya gel allesen bi çay koyak da iç yabancılık çekmezsin...
O çarpışma dediğin benim sayfamda öykü biliyorsun cicim...
:)))
Lanetlenmiş olan insanlık değil zira lanetlenmiş olarak değil lanetin kendisi olarak var artık insan.
İnsanoğlu var olmaya başladığı günden beri binlerce türü yok etti buna artık dünyanın kendisi de dahil.
Üstelik insanlık iyiliğe meyletse de özünde kötülüğü var eden asıl varlıktır bu yüzden insanlığın bu yaptıkları lanetlenmişlikten öte lanetin kendisidir. işte böyle bir şey bu zaman
Televizyon ve dahi tüm sosyal medya insanları uyutmak, zamanlarını boşa harcatmak ve bir takım sinyalleri beyinlerine yollamak için var zaten Deniz.
Ben televizyon izlemiyorum özellikle haberleri. Çünkü gerçek bir habere rastlamak çok zor.
Gerçekte kim kimin umurunda ? Keyfi yerinde olanlar ne hamal çocukları, ne açlıktan kırılanları ne ölen mülteci çocukları umursuyorlar mı ? İşte seni ve senin gibi düşünen insanları da kahreden bu.
Kediden bahsetmişsin. Hemen hemen aynı bir olaya ben de şahit oldum bundan altı ay kadar önce. Düşüncesiz ve sevgisiz bir sürücünün çarptığı yavru bir kediydi. Öyle bir hale geldi ki insanlık herkese sadece kendi canı tatlı. Yazdıkça sinirlerim bozuluyor. Bu nedenle böyle yazı şiirlere yorum yapmıyorum elimden geldiğince.
Bilmiyorum sonumuz ne olacak...
"Duruşunu sevdiğimi" söylemiştim bir konuşmamızda... Seni okudukça, o dimdik duruşun arkasındaki dünyayı kucaklayan kalbi keşfediyor, onu da ayrı seviyorum...
Şiir yazmayı beceremediğim gibi, yorum yapmak da pek harcım değildir.
"Burnumun direğini sızlattın" desem, yeter sanırım!
Sevgiyle...
Sen ne güzel bir kalemsin sevgili Deniz, deniz yüreğine kocaman sevgimle kutluyorum her bir şiirini, yazını...
Den(iz)
Sevgilerimle...
Daha Suriyeli çocuğun gözleri gözümün önünden gitmezken bugün de bir kedinin öldürülüşüne şahit oldum. Sonra haberlere bakıyorum kargalara izmarit toplatan çok bilmiş bilim adamlarının başarısını okuyorum. Nefes alamıyorum ben... Bu kadarı çok fazla....
Siyah küçücük bir kedi ya... Çöp kutusunun yanında onu bekleyen kedinin miyavlayarak nasıl ağladığını iyi ki görmediniz.
Çok fazla ... Taşıyamayacağım yükleri neden benim kalbime yüklüyorsun Tanrım?
Çok şey diyesim var Deniz'im ama biliyorum ki dediklerimiz, diyeceklerimiz, içimizi boşaltmak dışında hiç bir işe yaramayacak.
Kaldı ki; ben dile getirdikçe daha çok kızıp, daha çok delirenlerdenim. Değiştiremeyeceğim şeyler için ses etmeyi bırakalı çok oldu.
Nadiren haberleri açıyorum ve şok üstüne şok yaşıyorum izlediklerim karşısında. İnsanlar nasıl bu kadar kötü olabiliyorlar, nasıl böyle vicdansız olabiliyorlar aklım almıyor.
Hele ki günümüzün din ve ahlak anlayışı..!
Demem o ki; dünya öyle kötü bir yer olmuş ki, içimize sığınmaktan başka çare yok.
Sevgimle.
Den(iz)
Sevgilerimle...
Sevgili Deniz hanım,
Yaşadığımızı sanarak, içimizdeki öfke içinde boğuluyoruz. Bu denli çaresiz, bu denli umutsuz olmak zaman zaman kusma ihtiyacını nüksettiriyor. Kimi zaman taneli kimi zaman tanesiz.
Denge nerede. Arıyorum. Aslında böyle bir kelimenin altının boş olduğunu gördüğüm için literatureden kaldırıyorum.
Sevgilerimle
Fatma Oral tarafından 8/12/2018 5:21:53 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hep en sonuncusunda görür hissederiz . Tabii ki kalmışsa bir yanımızda insanlık. Oysa dün de böyleydi, evvelki gün de ondan evvelkisinde de taki Habil ve Kabile kadar yaratılışın ilk yanlışıydı aslında başlangıcı da ve korkarım hep devam edecek....
Özgür
Ben şiirleri pek sevmem, belki çocukluğumun zorlamaları mı bilmem...her sözcüğe derin anlam yükleyen şiir insanlarını belki de kıskandığımdan içimde iftira atarım " söz cambazlari, mana tacirleri" .
Öyle bir yerimden yakaladı ki; ben onu çektim o da beni. Kutlarım sizi.
İyiki burda paylasmışsınız....
Selam ve saygılarımla.
Den(iz)
Sevgilerimle...
Inan bilmiyorum artık bu dünyayı ve içindekileri ne değiştirebilir.
Kendi türkümüzü kendimiz dinliyoruz o kadar. Güclüler keyfinde güçsüzler ezilmekte...
Ben hiç bu kadar çaresiz ve bitmeye yakın görmemiştim bu dünyayı!
Neyse...
Den(iz)
Sevgilerimle...