- 798 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖZLEMEK
ÖZLEMEK
O’na baktıkça bakasım geliyor. Tıpkı ağabeyim Tunç. Bu kadar mı benzemek olur. Aynı boy pos ama Kerim biraz daha ince uzun, fakat surat aynı; gülüşü, tek ayağının üstünde duruşu. Pes.
Ağabeyimde çok yakışıklıydı, siyah kaş göz koyu kahve saçlar. Öyle yandan bıyık altından gülüşüyle çapkın İtalyan erkeklerine benzerdi. Kızlarla erkeklerin ayrı olduğu dönemde Ankara Kolejinde beraber okuduk. Pek çok kız arkadaşım ağabeyimle tanıştırayım diye peşimdeydi.
Rafine zevkleri olan bir adamdı. Çok şık giyinirdi. Salatasız sofraya oturmaz, yemeğine göre en kaliteli şarabı olacak. Maserati, Alfa Romeo arabalara olan merakını dersem sanırım anlatabilirim. Kerim de daha sonra ikinci el bir Alfa Romeo alıp kendi uğraştı adam etti. Genlerle geçen ilgi alanlarına kesinlikle inanıyorum. Kerim de aynen her şeyin iyisini sever, ister. Daha küçükken çok şımartıyorsunuz bu çocuğu dediğimizde “Ne yapalım varımız yoğumuz O” derdi.
Ağabeyim Kerim üniversiteye henüz başlamıştı ki öldü. Bugün için orta yaş bile denemeyecek bir yaştaydı. O klasik müzik (özellikle Wagner) ve arkeoloji meraklısıydı. Oğlu Mimar Sinan seramikten mezun oldu ama dedesi Celal Yetkin gibi büyük boyutlarda soyut resim yapıyor. Şimdi ünlü bir ressam. Ben sevgili yeğenimle gurur duyuyorum. Keşke babası da yaşasaydı da aynı kıvancı duyabilseydi.
Hayat böyle, sırası gelen gidiyor. Galiba tek önemli olan sonrasında güzellikle anılabilmek.
Günseli Bozoğlu Yetkin
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.