- 620 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ÇORAK TOPRAKLARIM VAR
Çorak topraklarım var benim. İçine umut, heves, mutluluk, hırs, heyecan ve sevgi ektim. İlla ki büyür bir şeyler. Yeşerir, geleceğim olur benim. Mutlu geçen yıllarım olur. Nadasa bırakıp hayatsız kalmaktan daha iyi ya.
Nasipse kimselerin sözüyle hareket etmeden, denizleri deryaları kendi gücümle aşmak istiyorum. Ya da aşamamak... Hatalarımla, yaralarımla, bağırtılarımla, sessizliklerimle, yaptıklarımla, yapamadıklarımla; kısacası ben kendimle var olmak istiyorum arkadaş. Geçmişi silmeden ve geçmişe takılıp kalmadan, kabuğuma çekilmeden ama insanlara bıkkınlık vermeden, zararsız ziyansız, kendi derdinin peşine düşerek yaşayan biri olmak istiyorum ben artık. Yeter artar zaten bana dünya malı. Ben artık yeni şeyler denemek istiyorum. Yeni bir ben yaratmak, yaşamla yüz göz olmak, aramak istiyorum ben. Bir söz vardır ya, "Ara, daima ara. Bugün altın ararken bakır bulursun, yarın bakır ararken altın bulursun." diye. İşte ben de sürekli arayacağım, çalışacağım hep daha iyisi için. Çünkü hayatta bazı pişmanlıklar vardır. Yapmadığınız şeylerden duyduğunuz pişmanlıklardır bunlar genellikle. Daha iyisi neden olmadı, niye gitmedim o işin peşinden, keşke arasaydım onu gibi hayıflanmalar hiçbir işe yaramıyor. En azından kaybettiğini geri getirmiyordur, ondan eminim. Onun için hayatın kaybettirdiklerini unutup kazanacaklarına odaklanmak en iyisi şu devirde. Kendime bir sözlük oluşturup olumsuzlukları yasaklıyorum, çünkü uğursuzluk getiren telkinlerdir bunlar. Yapamamak yok, yapmak var. Pes etmek yok, azim var. Yere yığılmak yok, var gücüyle koşmak var. Bundan sonra böyle.
İnsan bencil, insan nankör; hayat da bencil ve hayat da nankör. İnsan hep kendine ister, şükretmeyi de bilmez. İsyan etmesine eder ama. Hayat da hep senden alır, alır götürür her şeyini. Asıl mesele nedir peki? Asıl mesele hayatın senden aldıkları değil, senin hayata verdiklerindir. Boşa yaşama bu diyarda, bir amacın olsun. Bir dilek tut, neyse o senin olsun. Yaşa bu hayatta, yaşamak ölmemek değildir ama. Yaşamak dibine kadar sıyırmaktır bu hayatı. Zevk almaktır yaşamak. Kendine hediyeler vermektir, sevmektir yaşamayı yaşamak. Üzülüyorsan dibine kadar üzül, seviniyorsan da dibine kadar sevin. Çünkü bu hayata bir daha gelmeyeceksin. Ve sen de benim yaptığımı yap arkadaş. Çorak toprakların olsun, büyüt onları. Bir şeyler ek oralara, yeşersin yeşermesin, sen yine de ek. Umut kötülüklerin anasıdır belki ama azimle birleşince ne kötülük kalır ne de felaket. Onun için sen de dene, yanıl ama dene. Pişman olmayacağını göreceksin.
YORUMLAR
Çok idealist bir yaklaşım...
Genellikle hayata dair üzüntüleri, kırgınlıkları, pişmanlıkları olanlar hırslarını katlayarak yaklaşırlarken hayata, yazınızdaki bu 'insancıl öneriler' çok kayda değer...
Özellikle 'çorak topraklar'ın seçilmesi, onların verimli hale gelinceye kadarki göze alınan emekler açısından çok anlamlı...
Yazının özü de "Asıl mesele hayatın senden aldıkları değil, senin hayata verdiklerindir." cümlesinde kendini bulmuş... Kutlarım...
Bereketiniz bol olsun... Saygılarımla..