- 2065 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
PİRPİRİM
Anadolu’da çoğu yerde, özellikle de Güneydoğu Anadolu’da doğal yetişen semizotuna “pirpirim” denir. Doğada kendiliğinden yetişmesiyle bilinir. Doğada yetişenlerin yaprakları daha küçük ve rengi de hafif mor görünümlüdür. Kendine has ekşimsi, tuzlumsu bir bitki türü olan bu ilkbahar ve yaz sebzesinin, sıcak ve soğuk olarak tüketildiği bilinmektedir. Cacığı, mancası (salatası) ve çeşit çeşit yemeği yapılır. Bunlardan; cacık, manca(salata), bulgurlu pirpirim yemeği, peynirli pirpirim mancası, yoğurtlu pirpirim çorbası vb. sayabiliriz.
Bahar ve yaz aylarında sulu tarım yapılan yerlerde kendiliğinden doğal olarak yetişen bir bitkidir. Pamuk ya da sebze üretilen bahçelerde, sulamadan sonra pirpirim yeşerip boy salmaya başlar. Köküyle çekilmeyip, dallarından nazikçe koparıldıkça, her sulamada yeniden boy salmaya başlar.
Orta Anadolu’nun bazı bölgelerinde özellikle de Çorum bölgesinde pirpirime “soğukluk” denildiği bilinmektedir. Anlamlı bir isim, yaz aylarında soğuk olarak çok tüketildiği için bu adın verildiği kanısındayım.
Adıyaman’da pirpirim derken sözcükteki ilk “r” harfi yutularak “pipirim” diye söylenir. Sevimli bir sözcük.Yöresel ağız olarak da; çok içten ağlayan, gözlerinden yaş gelen birini belli etmek için “Gözlerinden pipirim gibi yaşlar geliyordu” derler. Pirpirim yapraklarının nemli ve damla görünümüne bakarak bu güzel ve anlamlı benzetme yapılıyor kanımca.
Beslenme açısından da halkın gereksinimlerine karşılık vermektedir. Halk tarafından bu beslenme özellikleri tam bilinmese de yılların deneyimi ile kazandıkları bazı alışkanlıklar onlara, farkında olamadan yararlı sağlık kazanımları sağladığı ortadadır.
Bu nedenle pirpirimin yararları saymakla bitmez. Bazılarını saymaya çalışalım: Çinko, fosfor, manganez, bakır ve kalsiyum bakımından oldukça zengin olan semizotu lezzetinin yanında mucize sayılacak yararlarıyla da dikkatimizi çekiyor. Kalbi koruyor, kötü kolesterolü düşürüyor, kanserli hastaların tedavisinde sıkça öneriliyor, kabızlığı önlediği gibi böbrekteki kum ve taşı döktüğü biliniyor, yorgunluk ve halsizlik durumlarına, depresyona iyi geliyor, cildi ve gözü koruyor, en önemlisi de bağışıklık sistemini koruduğu bilinmektedir. Ayrıca kemiklerin gelişmesini, üremenin güçlenmesini, hücre yapılarının yenilenmesini, diş ve diş eti sağlığının korunmasında oldukça yararlıdır. Bunlara saçların uzamasına yaptığı etkiyi de belirtmeden geçmeyelim. Kan şekerinin dengelenmesini sağlayan semizotu, kilo vermek için çırpınanlar için de en büyük yardımcılardan biridir. Kan basıncını dengelediği de söylenmektedir.
İşte ben bunları düşünürken, ülkemizi işgal eden sağlıksız, kapitalizmin tarım egemenliğinin tek ekimlik, bağımlı tohum düzeni gelip takılıyor usuma. Düşünmeden edemiyorum. Bu tohum ithallerine izin verip, yerli tohumları yasaklayan düzenlemeler ışığında, bu ülkeyi istila eden yabancı tohum şirketleri pirpirime de el atarlarsa(!) ne ederiz? Bahçelerde kendiliğinden yetişen pirpirimin tohumunu da yasaklayıp, bizden alacaksınız derlerse sonuç ne olur? Bizler ve halkımız pirpirimsiz ne ederiz?
Olurmu olur. Ancak benim gönlüm biraz rahat. Çünkü onlar pirpirimi bilmezler. Onların bildikleri semizotudur. Şimdilik pirpirimi bilmedikleri(!) için yasaklamak uslarına gelmiyor diye düşünüyorum.
Sizler ne dersiniz? Bu denli tohum bağımlılığına kapılan yetkililerimizin, yerel tohumlarımızı yasakladıkları gibi, doğada kendiliğinden var olan pirpirim tohumunu da yasaklamak gelir mi uslarına?
İnşallah gelmez.
Ne diyelim büyüklerimiz iyi bilir!
Mehmet Erbil
YORUMLAR
Evet Gaziantep lilerin pirpirim aşı dedikleri çorba çok güzeldir.Bunun yanında salatasını yoğurtlusunu, domatesle dürümünü bile yaparlar.Tanıttığınız için teşekkürler.
Mehmet Erbil
Silifke'de tokmakan derler. Yalnız izninizle bir şeyi düzeltmek istiyorum. Yerel tohumların ekilmesi yasak değil. Satışı yasak ve destek dışı, takas yapılabilir. Ki ben yerel tohumlar ekiyorum, çoğaltıp çevreme dağıtıyorum.
Teşekkürler.
Mehmet Erbil
bizde de pirpirim derler..
hatta ... bir insan acele yapması gereken işleri yavaşlatınca veya yavaş yapınca ''hadi olum ya elini pirpirim mi yedi'' derler...pirmirim nasıl eli yiyiyorsa? :)
Mehmet Erbil
Pirpirim nedir diye okudum yazıyı. Annemin soğukluk dediği ve bahçeyi ekip dikerken koparıp yediği semizotuymuş.
Balkondaki saksılarıma toprağı evin önündeki topraktan almıştım. Bu yüzden saksının birinde bolca semizotu bitti. Ben de dün pişirdim büyüyenleri. Bu kadar yararlı olduğunu bilmiyordum
Saksıdaki diğer semizotlarına da iyi bakıp büyütmek gerek.
Bilgilendirici güzel bir yazı.
tebrikler..
Mehmet Erbil
Keşke sabahtan okusaydım zira içerik de yoğurtlu pirpirim kadar rahatlatıcıymış. Ben semizotu diye biliyordum ta ki Güzelçamlı sahilinde adımbaşı rastlayana kadar.Yabani semizotu diye düşündüm topladım ancak sahilden toplamak hataymış.Kendisiyle tanışmamız nahoş olsa da cennet yurdumuzun topraklarından bereket fışkırdığı bir gerçek. Umarım yerli tohum yasağından bir an evvel vazgeçilir.Sağlıkla kalın
Mehmet Erbil
Bizde pirpirim deriz ama Egede semiz otu diyorlar.
Siteminizde haklısınız lakin pirpirim gibi doğada her ortamda var olan bitkiler için böyle bir ihtimal yok.Ama yinede bellimi olur.En iyisi mi susalım ve kimseler duymasın :)
Sevgiler selamlar