- 595 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Havadan sudan
Havadan sudan
"Ne konuştunuz" dendiğinde; "havadan sudan" deriz ya hani. Maksadımız küçümsemek, durumu basite indirgemektir.
Keşke havadan sudan gerçek anlamda konuşabilseydik. Havayı ve suyu yaşamımızdan çıkarsak, ne kadar yaşayabiliriz acaba?
Önce havadan konuşalım, sonra suya da el atarız.
O hava ki, sevdiğim çiçeğin kokusunu bana taşır. Sevdiğimin sesini ulaştırır. Hava, sevgimi, sesli mesajımı yayandır evrene.
Hayat verendir bana, ciğerlerime doldurmazsam iki dakika; bu yazıyı yazabilir miydim?
Güneşin enerjisine, ısısına ve ışığına, hava aracılığıyla ulaşırız. Bazen işe yararken, bazen de bir kaybın habercisidir.
Balonumuzun ve tekerimizin dolgu maddesidir. Boşalan kiler, torba, depo ve kavanozumuz hava ile dolar, bir değer kaybını temsil eder bu durumda. Aç bırakılan mide, boşalan yakıt deposu hava yapar.
Hava olmasaydı, uçak yolculuğu yapamazdık, bitkiler ve hayvanlar alemi de olmazdı değil mi?
Geç kalan, geç kalkan tembel insana; "pazar bitti şimdi havanı alırsın" derler ya, aslında o havayı bile hak etmemiştir.
Hava yoluyla o kadar çok elektromanyetik dalga yayılır ki evrene, listeleyelim fakat unuttuğumuz da olabilir.
Radyo, tv, telsiz, cep telefonu, internet ve diğer görünür/ görünmez ışın ve dalgalar.
Havanın dokunduğu daha nice önemli konular vardır. Hava - civa diye geçiştiremeyiz.
Meteorolojinin vermediği hava durumunu verdik bugün.
Sudan bahsetmedik değil mi? Ömür yeterse ona da bir el atarız.
04.08.2018
Ali Rıza Malkoç
#armozdeyis
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.