- 860 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
Sığınak II
Ben hep içimden konușuyordum, çocukluktan kalma bir alıșkanlıktı bu.
Ağzımı açtığımda düzen bozuluyordu. Gerçekleri bir tek ben görüyordum sanki...
Yalanla, riyayla peynir gemilerini yürüten fareler vardı. Kedilerin pençelerini sökecek kadar hırslanmıșlardı dünyaya.
Gözüme kötü gelen herșey bir düzen tutturmuș ilerliyordu. Ben virglünden noktasına kadar titizlikle doğru yașamaya çalıștıkça insanlar kocaman, eğri büğrü ünlem olarak çıkıyorlardı karșıma. Sesleri o kadar yüksek çıkıyordu ki ben içimden konușmak zorunda kalıyordum. Bu beni iyice derine itiyordu. İșin açıkçası bu beni mutsuz ettiği kadar huzursuz etmiyordu. İç huzurumu hiç kaybetmiyordum. Kimse benden alacaklı değildi. Benim alacaklı olduklarım vardı. Tahsilat peșine düșmeden uzaklașıyordum onlardan. Onlarınsa sorgulayacakları bir vicdanı olmadığından düșman safhına geçiyorlardı. Benden daha fazla çalamayacakları mesafeyi araya soktuğumdan dișbiliyorlardı uzaktan uzağa.
Sükut ikrardan değildi herzaman!
sude nur haylazca
YORUMLAR
''Ben'' diye girdin mi cümleye mutlaka ''sen'' kelimesini yazmak lazım... Çünkü, sığındığımız benlik o kadar kişisel gözükür ki, karşımızdaki bizi değil ,kendisini okumakla uğraşır. Yine ben,biz yapayalnız kalırız...Bundan sonra ister sövün, isterseniz övün,hiçbir şey değişmez ben duygusunu hapsedenler için...
sevgiler
Merhaba
Sizinkisi, kendinizi başkaları üzerinden tanımlama ve var etme eğilimi gibi geldi bana. Tabi kendinizi anlatıyorsanız...
İç konuşmalar iyidir. Doğru konu ve özellikle kendi olumlu yönleriniz üzerine olmaları önemli. Kendinizle yaptığınız konuşmalar sizin kişiliğinize ve kim olduğunuza dair ipuçları verir. Örneğin yazınızda yaptığız gibi insanlar hakkında negatif iç konuşmalar yapmayı alışkanlık haline getirirseniz iyileri bile kötüleştirebilirsiniz, olumlu iç konuşmalarla kötüleri iyileştirebileceğiniz gibi...
İnsan düşündüklerinin ve bilhassa düşünmeyi alışkanlık haline getirdiklerinin çocuğudur.
Aklın ve onun hardiski bilinçaltının oyunlarına gelmemek lazım. Düşünceler sadece düşüncedir ve çoğunlukla gerçek değillerdir. Hem kendi hakkımızdaki düşünceler, hem başkaları hakkındaki, hem hayat hakkındaki...
Hayatı irade sahibinin buyurduğu akışa bırakmak lazım.
Unutmayın, siz insanlara rağmen değerlisiniz. Dolayısı ile sitem etmeye hakkınız yok. Değeriniz kul olmanızdan geliyor.
Saygılarımla...