- 687 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYAT HEP BANA KURŞUN SIKTI, ŞİMDİ BEN HAYATA KURŞUN SIKACAĞIM.
HAYAT HEP BANA KURŞUN SIKTI,
ŞİMDİ BEN HAYATA KURŞUN SIKACAĞIM.
Barmen bira dolu bardağı önüne bırakırken, ‘’ Bugün erkencisiniz Gönül Hanım.’’ Kadın başını kaldırıp barmene bakarak, ‘’ Benim şu anda en geç saatlerim. Daha eve gitmedim.’’
Meyhanenin içi boştu, can sıkıntısından konuşacak insan arıyordu. Kadın veya erkek fark etmezdi. Onun için kadına sordu, ‘’ Senin adın gerçekten Gönül ‘mü? Hani sizin gibi kadınlar yaptığı iş icabı genellikle takma isim kullanırlarmış.’’
Kadın cevap verdi, ‘’ Adımı öğrenip ne yapacaksın? Evlatlık mı alacaksın? Yine de soruş biçimini beğendim. Kaba bir adam olsaydın derdin ki, senin gibi orospular takma isimle dolaşıyor ortalıkta. Benim kimseden korkum yok. Adım Gönül.
Bu sırada mekânın kapısı açıldı, genç bir adam tedirgin bakışlarla içeri girerek tezgâha yaklaştı. Barmene, ‘’ Bir bira verir misiniz’’ dedi. Eline bira bardağını alarak, sağına soluna bakındı ve kadının bulunduğu masaya yaklaşarak, ‘’ Buraya oturabilir miyim Hanımefendi’’ diye sordu.
Kadın,
‘’ Oturacak başka boş masa mı kalmadı?
Genç adam,
‘’ Oturacak boş masa çok, ama hiç biri bu masa kadar ışıldamıyor. Ondan olsa gerek.’’
Bu kendisine yapılan güzel bir iltifattı ve gururu okşanmıştı. Başıyla oturabilirsin işareti yaptı. Genç adam kibarca sandalyeyi kadının tam karşısına gelecek şekilde çekti ve oturdu.
Kadın genç adama bakarak, ‘’ Bu izbeliğe yolun nasıl düştü?’’
Genç adam,
‘’Birisini arıyordum yolumu kaybettim. Bir bira içerek dinlenmeyi düşündüm. İyide yapmışım.
Kadın,
‘’ Adım Gönül. Ya sizin?
Genç adam,
‘’ Gönül ne? Bir de soyadın olmalı? Benim adım berrak. Bir kadını arıyordum, daha doğrusu annemi. Elimdeki imkânlarla buraya kadar gelebildim. Burada her şey sona erdi. Onun adı da Gönül’dü.
Gönül,
‘’ Soyadı neydi?’’
Berrak,
‘’ Gönül Cansu.’’
Kadın soyadını duyunca birden sarardı. Karşısında oturanın, yıllar önce bağrından koparılarak alınan oğlu olduğunu anlamıştı. Genç adama cevap verdi, ‘’ Öyle birini tanımıyorum.’’ Yerinden sallanarak ayağa kalktı ve barmene seslendi. ‘’ hesaplar benden Ziya abi.’’ Sonrada genç adama dönerek, ‘’ Eyvallah arkadaşım buralarda oyalanma sana göre değil.’’
Gecenin verdiği yorgunlukla meyhaneden sallanarak çıktı. On dakika sonra Apartmanın dördüncü katındaki dairesinden içeri girdi. Çekmecelerden birinde bir parça kâğıt bulup üzerine bir şeyler karaladı kağıdı masanın üzerine bıraktı pencereyi açarak hiç düşünmeden kendini boşluğa bıraktı.
Kâğıda nemi yazdı? Hikâyenin başlığını okursanız ne yazdığını anlarsınız.
Tuğrul Ahmet Pekel
Ağustos/ 2018
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.