- 346 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ORTA YEMEĞİ
ORTA YEMEĞİ
Askere yeni gitmiştik. Sağdan soldan gelen arkadaşlarla tanışır, hoş sohbetler ederdik. Genellikle hemşeri olanlar bir arada olmayı isterler. Ranzaları yan yana olur, bir şey lazım olunca ortaklaşa kullanırlar. Yemek vakitlerinde yemek gelene kadar espriler yapılır, fıkralar anlatılır, kahkahalar atılır.
Kolaylık olsun diye, salata, helva gibi orta yemekleri önceden sofrada hazırdır.
Bizim Karadenizliler aceleci ya ikinci yemek geç kalınca, çok muzip, birazda açıkgöz bir arkadaş:
-Habu nedir? habu nedir?
Diyerek çatalın ucuyla orta yemeğini bitirir.
Tabi kimse bir şey söylemez ama göz ucuyla da bir birinin gözlerine bakıp kızgınlıklarını ifade etmekten geri durmazlar.
Bir öyle iki öyle derken Sürmeneli arkadaş, kulakları çınlasın, önemli görevlerde de bulundu.
Canına tak etmiş olacak ki o arkadaş yine:
-Habu ne?
demeye kalmadı orta yemeğini kafasına geçirdi!
O arkadaş da hiç bozuntuya vermedi,
yalnız şöyle dedi:
-Ah şu elbiselere dua et, yoksa ben sana sorardım.
Ondan sonra yemekler gelmeden kimse orta yemeğine dadanamadı.
Sonra terhis olduk.
O arkadaşa rastladım, Uzun Sokakta.
Dedim:
-O elbiseler yok sırtında şimdi, ne yapacaktın?
-Hiç ne yapacağım orta yemeğinin yerine
yemek söyleyecektim ona… gülüştük.
Yusuf Yılmaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.