Cesedi Yakmak
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Uyandım.
Ama ben uyansam da uyanmamış taklidi yapıp bir süre daha yatakta kalmayı çok severim. Kahvaltı yapmak için ise hiç acele etmem. Telefona baktım. Annem “uyuyor musun halâ?”yazmıştı. Ki bu evet olarak cevaplanamayacak sorular arasındadır. Kapıyı açıp “Geldin mi?” demek ise bu sorunun kardeşidir ki bunu da çok sormuştur. Bir de “Ne düşünüyorsun?” vardır genelde eşler ve sevgililerin suskun olana sorduğu fakat hiç bir zaman doğru yanıtı alamadığı.
İşte böyle aptal salak şeyler düşünedururken annem aradı. An itibarı ile açmamak illegal.Hal hatır ettik. Sonra “Sesin neden kötü geliyor”dedim. “Nurcan ablanın oğlu intihar etmiş” dedi.
Bir süre sessizlik oldu. Oysa her günkü gibi boktan bir gündü bu. Her şeyin sıradan gitmesi gerekiyordu. Kimse koskoca bir devrimi beş kelimeyle anlatmamalıydı. Hem ben domuz çiftliğinde geçen bir öykü yazacaktım böyle sümüklü şeyler değil.
“Orada mısın Sinem?”
“Nasıl?” dedim.
“Kendini asmış”dedi.
Kapattık.
Sonra ilk sorumun “neden” değil “nasıl” olmasına şaşırdım. Çünkü normal olan meraklanma sorusu buydu.
Kendini asmış... Bir kez karşılaşmıştık. Annesinin yanındaydı benden bir yaş büyük diye biliyordum. Sessiz sakin biriydi. Ben Nurcan ablayla konuşurken bir ara bakışmıştık. Çok sessizce. Sözsüzce. Kaçamak.
Et ve kemiğin altındaki gizler.
İntihar aslında yaşam sevgisinden kaynaklanan bir edimdir. Ancak kaybedecek şeyleri olan insanlar intihar eder" demişti biri.
Şu “Kaybedecek şeyleri olan” kısmına katılabildim sadece.
Nilgün Marmara’nın " Ölüm yaşarken vardır, olmuştur , cesedi yakarak ortadan kaldırmak gerekir " sözü belki.
Büyük bir ateş yaktı. Evet kocaman bir ateş
Bir ceset ve bir çok kalp aynı ateş içinde yandı.
Boktan bir gün unutulmayacak boktan bir güne dönüştü.
Keşke ölmeseydin. Keşke biri odaya girip tutsaydı ayaklarından sımsıkı. Koparıp atsaydı o simsiyah ipi... Bırakma deseydi, bırakma. Solucanlara bak deseydi. Binlerce yıllık buzun altından çıkıp tekrar yaşama dönen...
Belki solucanlardan öğrenirdik be öğrenebilirdik..
Donup donup tekrar yaşamak nasıl olur...
Yakmasaydın keşke.
YORUMLAR
İntihar bir vazgeçiştir.Öyle birdenbire ortaya çıkmaz.Hepimizin kaçınılmaz bir sonu var.Bazıları bu sonun tarihine ve şekline kendileri karar vermek ister.Kararlı bir ruhun kopup gitmesini engel olabilmenin ihtimali olabilir mi?Aslında doğal olanı kabullenmek her zaman daha kolaydır.Böyle olunca hep arkada kalanlara yapılabilecek eksiklerin acısı kalır.Sabır dilerim...
Seçenekler eyleme dönüştürülme olasılığı ile bir tercih niteliği taşısa da intihar gerçekleştirilmemesi gereken bir eylem olup anlık bir kaçış hissidir. Kurumuş, kurutulmuş bir ruhun suyu yok oluşta araması.. Ne kadar derininde birikmişlikler de olsa, bir eksiğin ya da eksikliklerin kapanma ihtiyacından doğan maalesef ki "kaçış" eylemi..
Dilerim Allah kimseyi şaşırtmaz bu yöne yönlendirmez..
Ve diliyorum ki bu paylaşımın sadece bir kurgudur sevgili O qué..( öyle gibi gelmese de )
Özlemiştim(k) güzel kalemini duygunu..
sevgimle..mutlu kal..