- 515 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Faiz Beeeey
Faiz Beeey, bu gün nasılsınız? Ne var ne yok? Hmmm! Hem var, hem de yok diyorsunuz anladım... Yani nabza göre şerbet, kolesterole göre de limonata ya da şekersiz çay... Başka bir deyişle böyle başa böyle tarak, böyle saça böyle firkete diyorsunuz yani... Geçen gün bayağı almış başınızı gitmişsiniz... Siz böyle alıp da başınızı gittiniz mi, benim memurum, benim işçim, benim köylüm, benim ev hanımlarım da, ’’Oylum oylum fidan boylum.’’ türküsü eşliğinde karşılıklı göbek atıyor...
Faiz bey, ya eskiden siz ne kadar alçak gönüllü idiniz... Hiç başınızı kaldırmazdınız öyle olur olmaz zamanlarda... Son zamanlarda ne oldu size böyle de yükseldiniz... Hayır burcunuzu bir bilsem, yükseleninize göre sizi biraz belki alçalta biliriz de...
Faiz Bey sizden bir ricam olacak naçizane... Ne olur fazla yükselmeyin artık. Mütevazı oldunuz mu hem siz kazanırsınız, hem de ülkemiz... Tüccarım, sanayicim sizden pek bir şikayetçi... Onların gönlünü kazanmanız da ancak sizin alçalmanız ile olacaktır... Alçaldınız diye de kimseler size alçak muamelesi yapmaz inanın buna... Bilakis benim memurumun, benim işçimin, benim köylümün gözünde zirvelere çıkarsınız Faiz Bey...
Faiz Bey, bak sana bey diyorum, gel üzme bizi... Merkez Bankamız da senin ile uğraşmaktan bıktı, biz de bıktık... Sen alçak gönüllü olup da düştün mü, sanayicim de rahat edecek, ev hanımlarım da, ev sahibi olmak isteyenlerde, kredi ile araba almak isteyenlerde... Velhasılı refah dolacak memlekete...
Faiz Baba, Faiz Ana ya da Faiz Birader mi desem sana? Her neysen işte bir düşsen, bu düşük faizinde ne kadar tatlı bir şey olduğunu sen de hemen anlayacaksın... Düşük derken çocuk bekleyen hanımların düşüğü ile karıştırma, faizin düşüğü demek, ülkenin çıkışı ve yükselmesi demek... Faiz cim sen düşük yap, ülkemizde bir sürü güzellikler doğsun...
Faiz’cim, canım ciğerim, datlım, balım, ibibiğim, dombilim, illa sana çelme mi takalım düşmen için, hiç yakışmaz bize... Kaydıraktan kayarak mı düşersin, yoksa seksen katlı gökdelenin tepesinden atlayarak mı düşersin ya da uydumuz Ay’a gidip de oradan mı atlarsın boşluğa, bilemiyorum... Düş yakamızdan artık... Düş yakamızdan da bizler de ülkemiz ve insanlık için güzel düşler görelim...
AHMET ZEYTİNCİ