14 Ağustos 2001’de kurulduktan 15 ay sonra 3 Kasım 2002’de girdiği ilk seçimden zaferle çıkan AK Parti iktidara gelişinin 16’nci yılı içinde…

AK Parti, 14 Ağustos 2001’den bu yana 12 sandıktan da zaferle çıktı. 5 genel seçimin yanı sıra, 3 yerel seçimde de halk AK Parti’yi tercih etti. 24 Haziranda yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçiminde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan % 52,6, Lideri olduğu Ak Parti ise %42,6 oy aldı. Bu sonuçlar Türk Siyasi Tarihinde kırılması çok zor bir süreci de beraberinde getirdi.


Türk Siyasi Tarihinin en büyük siyasi aktörlerinden olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan süreci çok iyi analiz etti ve yönetti, ödül olarak ta Türk seçmeni tarafından büyük bir teveccühe layık görüldü.

Ak Parti Lideri ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan duruşuyla, halka yaklaşımıyla ve geleceğe yönelik projeleriyle halkın gönlünde adeta taht kurdu. Seçmen yapılanları ve yapılacakları aynı kefede tartarak çoğunluk oy hakkını Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ dan yana kullandı ve beş yıllık bir iktidar hakkı daha tanıdı. Muhalefet Partileri ise yapılanları yıkmayla, Türkiye Cumhuriyeti Devletine çağ atlatacak projeleri durdurmayla, yapılanları da yıkmayla tehdit ettiler. Halkımız yeniliğe açık, yıkım psikolojisine ise hep kendisini kapatmıştır.


Muhalefet partileri maalesef seçmenin ve ülkenin geleceğine yönelik projeler üretemediğinden seçmen nazarında kabul görülmediler. Ak Partinin bu kadar süre iktidarda kalması bir siyasi parti için çok büyük handikap olması gerekirken, muhalefetin etkili proje üretememesi ve geleceğe dair umut verememesiyle, bu handikabı Ak Parti kendi lehine çevirmeyi başarabildi.

Bu süreçte Ak Parti bürokratlarının hatası olmadı mı? Oldu hem de çok oldu ama halkı aydınlatma görevi olan muhalefet bunu iyi işleyemedi, seçmenin gerçekleri görmesini sağlayamadı.
Bazı bürokratlar Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın hayallerini bile düşünemediler. Bu bürokratların başında şüphesiz Milli Eğitim Bakanlığı politika yapıcı üst düzey yöneticiler gelmekte. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu bürokratların yaptıkları başarısız icraatlardan rahatsızlık duymuş olacak ki sistemin değişmesi gerektiğini bizzat kendisi basın önünde açık açık söyledi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sınav sisteminin değişmesi gerektiğini söylediği halde Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları sınavsız sistem diye eğitim kurumlarını nitelikli ve niteliksiz olarak ikiye ayırdılar.

Amacı halkın niteliğini artırmak olan Milli Eğitim Bakanlığı kendi varlık gerekçesini kendisi yok saydı.

Yönetici atama, öğretmen atama ve diğer mevzuatlarda kalıcı ve adil değişimler yapamadı.

Adam kayırmacılığı ve nepotist uygulamaları insanların iliğine işleyecek kadar uyguladılar. Yargının verdiği kararları uygulamadılar.

Maalesef “Adalet Mülkün Temelidir.” Felsefesini düstur edinemediler.

Eski Müsteşar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcılık görevine getirilmeyerek başarısızlığının bedelini böylece ödemiş oldu. Sonra da sanal alemden hakkınızı helal edin mesajları yayınlamaya başladı.

Kusura bakmayın ama bizim kültürümüzde günah çıkarmak yok.