- 435 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR GÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
BİR GÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Bu sabah kalktım, sporumu yapıp, dişlerimi fırçalayıp ,tıraşımı olup, güzel bir banyo, namazımı ifa edip, kahvaltımı yaptıktan sonra annemin de hayır duasını alıp çarşıya çıktım. Günlük gazeteleri okuduktan sonra sahil gezintisine çıktım. Hava çok sıcaktı parkta oturup çayımı yudumlarken baktım Murat Cihan Hocam geliyor. Ona dün yaptığımız sohbette ki konuyu hikayeye çevirdiğimi söyledim ve okudum. Bir de Beşiktaş’ta yaptığım konuşmanın metnini okudum. Çok hoşuna gitti. Taktiri, bende yeni şeyler yazma isteği uyandırdı.
Akşam üstü güneşin azalan sıcaklığı, tatlı bir esintiyle beni denizin kollarına itti. Deniz o kadar ılıktı ki bir saatten fazla yüzdüm. Tam güneş batarken üstümü giyinip eve giderken baktım bir genç denize uzun uzun bakıp seyrediyor. Keyfini bozmak istemedim ama hava o kadar tatlı , mehtap o kadar güzeldi ki bir fotoğraf çektireyim dedim.
-Merhaba delikanlı bana bir fotoğraf çeker misin?
-Tabi ne demek.
-İster misin bende sana çekeyim mi?
-Yok abi ben görüntüden hoşlanmıyorum.
-Öğrenci misin?
-Burada hem tatil hem mastır yapıyorum. Almanya’da okuyorum.
-Hangi bölüm?
- Mekanik
- Seviyor musun?
- Daha önce ekonomi okuyordum baktım çok kişi oraya yönelmiş, vazgeçtim, makine okumaya karar verdim.
-Benim çocuk lisede pek çalışmadı, çok yaramazdı, öyle hızlı bisiklet sürüyordu ki bir gün yüzü gözü kan içinde ön dişi kırık bir vaziyette eve geldi, yani o derece yaramazdı .Düşük puanla iki yıllık odyometri bölümüne gitti. Orayı bitirince dikey geçiş yaptı odiyloji bölümüne orada da çok da başarılı oldu bu yıl bitirecek.
- Bende çok yaramazdım devamlı plustion oynuyordum. Baktım bu işin sonu yok kendimi istikbale hazırlamam gerekir diye düşündüm. Gençlikte oluyor böyle şeyler. Sonra biraz daha büyüyünce hayatın gerçeklerini daha iyi analiz ediyorsun.
- Nasıl yani
Burada nasıl denize doğru bakıp tefekkür ediyorsam yeni yeni makineler icat etmek, çok çalışmak, vatanıma ,milletime faydalı olmak isteği.
-Seni bu meraka iten sebep ne?
-Kıyas kıyas… Almanya neden iler biz neden onların gerindeyiz hissi!
“Bu yaşta böyle bir genç. bana neler söylüyor, onu bir kat daha sevdim”
-Peki Almanya’da kalmayı düşünmüyor musun?
-Hayır orada gerekli ilmi yapıp vatanıma döneceğim. Burada biz Türkleri hor görüyorlar. Herkes sabah kalkıyor işine koşa koşa gidiyor. Çok çalışıyorlar. Her yer fabrika. Ben kendi kendimi yiyorum. Bizim onlardan neremiz eksik.
“İşte Atatürk’ün istediği genç” dedim kendi kendime!
“Sizi bir kıvırıcım olarak göndereceğim alevler olarak döneceksiniz” diyen yüce insanın masmavi gözlerindeki ışığı o gencin de gözlerinde gördüm.
Aydınlık Türkiye’yi gördüm
Böyle milyonlarca genç var benim vatanımda, onların yüreğindeki heyecanı, parlak zekasını, iradesini, ideallerini harekete geçirip kısa zamanda yatırıma dönüştürecek bir kuvvet.
Bu eğitim sistemiyle olmaz!
Yeni milli eğitim bakanımız ne yapacaksa yapsın bu gençlerimizi çağın şartlarına uygun yeni ülkülerle donanmış bir şekilde yetiştirmenin yolunu bulsun ve uygulasın.
Gençlerimizi heder etmeye kimsenin hakkı yoktur.
Son olarak o denize bakıp tefekkür eden gence şunu sordum
-Cevap vermeye bilirsin, biraz özel bir soru olacak.
-Denize uzun ve derin bakıyordum ne düşünüyordun?
-Bir makine parçası takıldı aklıma onu daha işler hale nasıl getirebilirim!...
Yusuf Yılmaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.