- 325 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ZİMUĞUN DEĞİRMENİ
ZİMUĞUN DEĞİRMENİ
Yıl 1954 Eğitim Enstitüsü Türkçe öğretmenliği bölümünde okuyorum. Tatillerde genellikle köyde olurum. Evimin önünde oturup kitap okurum. Teyze’min kızıyla nişanlıyken, bir kızda bana devamlı laf atıyor. Yine bir gün kitap okurken o kız yanımdan geçerken “Bahçesinin dibinde sıra sıra kavaklar***sevgilimi yoruyor elindeki kitaplar” diyerek yanımdan geçip gidiyor. İster istemez bu kıza karşı bir hoş oldum. Nişanı bozup elli yıl beraber bir yastığa baş koyduğumuz ve geçen yıl rahmetli olan hayat arkadaşımla ta o zaman hayatımızı birleştirmiştik. Acı tatlı günlerimiz oldu. Hastalıkta sağlıkta bir birimizi hiç bırakmadık.
O kadar severdi beni ki arada Zimuğun Değirmen’ine un öğütmeye yollardı beni. Bir gün yine değirmene gittim ama değirmenin taşı dönmüyor. Orada, benden önce gelen bir çocukta kıvranıp duruyor. Hemen değirmenin bendini kestim, gömleğimi çıkardım, değirmen çarkının bulunduğu yer çanak gibidir, su buraya tazyikli vurunca çark döner. Çarkı tamir edipte, gömleği giyince, elimi yan cebime attım, sigara yok. Herhâlde düşürdüm dedim.
Geçenlerde bir kahvenin önünde oturuyoruz, tanımadığım kişilerde var. Bu konuyu konuşurken “ O adam sendin demek, bende seni arıyorum” dedi .Sarıldı öptü beni. “Elli yıl oldu tam, o sigarayı cebinden ben almıştım” gülüştük….
BESEY(İlkbahar Çiçeği)
Öğretmenlikte ilk tayin yerim Maraş’ta bir dağ köyü idi. Hiç unutmuyorum Türkçe dersinde “hayaller, hayal kırıklığı ve gerçekler” konusunu işliyorum. Anlatıyorum ama çocuklar Türkçeyi pek iyi bilmiyorlar. En önde oturan Besey isminde çok sevimli bir kız çocuğu var. İlkbahar çiçeği demekmiş.
-Besey anladın mı kızım?
- Hayır öğretmenim.
- O zaman şöyle anlatayım: Ben çok uzaklardan gelmişim, gömleğim kirlenmiş Besey benim gömleğimi yıkasa ütülese diye hayal ederim. Oda bana dese ki hayır yıkayamam tabi hayal kırıklığına uğrarım. Gerçek ise kimseye bir şey demeden akşam leğene biraz sıcak su koyup sabunlayıp yıkamamdır. Şimdi anladın mı?
-Evet öğretmenim.
Arada o sevimli kıza kitaplar verirdim. “Senden güzel Türkçe öğretmeni olur” derdim
-Hayır.
Hayır diyordu ama gözleri öyle demiyordu.
Sonra benim tayinim çıktı memlekete geldim. Bir gün öğretmenler odasında oturuyorum, masanın üzerinde benim adıma yazılmış bir tebrik kartı, açtım ”Öğretmenim bayramınızı kutluyor ellerinizden öpüyorum. Besey
Muğla Davutbaba Lisesi Edebiyat Öğretmeni Besey İŞCAN
Not: Değerli Hocamız Murat Cihan’la sohbetten derlenmiştir.
Yusuf Yılmaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.