Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa efendim olur. -- goethe
Kerim BAYDAK
Kerim BAYDAK
@kerimbaydak1

Ah Şu İnsanlar, Neden Böyledirler

23 Temmuz 2018 Pazartesi
Yorum

Ah Şu İnsanlar, Neden Böyledirler

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

632

Okunma

Ah Şu İnsanlar, Neden Böyledirler

Ah Şu İnsanlar, Neden Böyledirler


İnsanlar, bazen kendisini öyle büyük görüyorlar ve küçük dağları ben yarattım havasına bürünüyorlarlar ki; burunlarının önünü bile görecek durumda değiller.Sürekli insanları suçlar ve sitemkar oluyorlar.
İnsanların eti, butu nedir ki böylesine olmadık havalara giriyorlar, anlam verebilmek çok çok zor.
Her insanın elbette bir takım beklentileri vardır. Bu bir kişi, bir grup veya bir kurum olabilir, hiç farketmez. Önemli olan; neyin, nereden, nasıl istendiğidir. İsterken, acaba ne kadar adab-ı muaşşere kuralları içerisinde hareket edilmektedir. O da ayrı sıkıntı.Âdeta bir muamma!..
Öyle ya! Herkes, herkesten herşeyi almaz, alamaz, almak gibi bir haksız, olumsuz, yersiz ve zamansız bir beklentinin ve ahmaklığının içerisine girmemesi gerekir.
İnsanlar arkasındaki uzun kuyrukları nispetinde bir takım taleplerde bulunup, haksızlığa uğradıklarını düşünerek anlamsız, tutarsız ve dengesiz tavırlar segilememeleri gerekir.
Herkes istediği şekilde meydanda at oynatmaya çalışamaz. Herkese, hak ettiği şekilde hakkı verilir. İstisnalar elbette olacaktır.
Meydanda rastgele oluşacak manevralarda –af buyurun ama- “ at izleri ve it izleri” birbirine karışır. Muallak olan cüretkar istek ve taleplerde her şey bir muamma halini alır, “kimin eli kimin cebinde”, “kim kimin kuyruğuna yapışmış”, bilinmez. Kimi zaman aslan, kediye boğdurulur.Kim zaman çakallar kendini arslan zanneder ya!...
Elindeki imkânları ve mevcut pozisyonlarını şahsî emellerini tatmin etmek uğruna, şeytanî vesveselerle nefsini memnun etmek için kullanmaz, kullanmaması gerekir.Böylesi bir tavır, hem etik olmamakta, hem de beşeri hukuk sistemlerinde pek tasvip edilmez.
Her insanın kendine göre, koruyup, kolladığı bir takım özellikleri vardır.Kişilerin sosyal durumları ne olursa olsun, bunu doyumsuz beklentilerini karşılamak için değirmen misali kullandığı sürece, toplumda, yüzsüz olur, itimat edilmez ve güvenirlikten uzak olur.
Kişisel yetkilerini ve çeşitli çevresel faktörleri kullanarak bazı insanların yerlerine göz dikerek, sahiplenmek iç güdüsü, öyle geçiştirilecek bir davranış ve yaşayış biçimi değildir. Sonuçta, hüsran, sonuçta üzüntü, sonuçta aile nafakasının yetersiz olması gibi bir durum, sonuçta insanlar arasında sevgi, saygı, hürmet gibi değerlerin yok olmasına, yalnızlığa ve tükenmişliğe sebep olur.
İnsan, kalabalık bir nüfusa, hatırı sayılır bir nüfuza sahip olabilir, hatta koca, iri yarı bir cüsseye, her şeyi bildiğini düşünen sivri bir zekaya da sahip olabilir; ama bu ona her istediğini talep etme ve yerine getirmesini isteme hakkı vermez.Aksi takdirde her şey cadı kazanına döner.
Her kademeye gelen, her koltuğu işgal eden, her mevki ve makamı sahiplenen, çeşitli iş ve işyerlerini işgal eden kişi/kişiler işin ehli olmayabilir.Bu her zaman olmuştur .Kritik yerlere ve yöneticilik sıfatını alacak kişilerde, belli başlı vasıfların olması gerekir.Bu vasıflara sahip olanlar, belki “ince eleyip, sık sık dokuyarak” bir takdir yetkisi kullanılıyordur eminim. Her şey insanın alnında yazılmadığı gibi, her insanın o an ki duruma göre; aynı kriterlerde devam ettireceği de düşünülemez. Zaman zaman zaaflar dikkatsizce kullanılarak bazı istismarlar olmaktadır. Bundan sonra da hep olacaktır.
Ah şu insanlar, neden hep böyledirler?..
Afakî, doyumsuz, izansız...
Toplum, bu tür insanlara karşı koruyucu özellik arzaden bir takım kriterleri ve sosyal iç dinamikleri mevcuttur.Sosyalleşmek adına olup, yazılı, sözlü bir takım sorumluluklar, yapılması gerekenler ve müeyyideleri mevcuttur.
Çevremizde her an rastlayabileceğimız bu türden insanları, toplum, mevcut iç dinamikleri içerisinde eritecek, yoğuracak ve şekillendirecektir.
Buna inanmak, güvenmek ve ona göre kendine çeki düzen vermek gerekir.
Çünkü biz, canlıların en şereflisi olan insanız!...

Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ah şu insanlar, neden böyledirler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ah şu insanlar, neden böyledirler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ah Şu İnsanlar, Neden Böyledirler yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Dilek USTA
Dilek USTA, @dilek-usta
24.7.2018 00:30:16
Selam Kerim bey...
Ne güzel analiz etmişsiniz çiğ süt emmiş beşerleri...
Birde bunlara ek olarak kendi fikrinden başka,diğer fikirlere saygı duymayan, bilir kişi edasıyla ota b..ka ukalalık yapan akıllı cahiller var...
Bu sebeple kendini bilen insanlar bu tipleri pek dikkate almazlar .Çünkü “Ön yargıları parçalamak, atomu parçalamaktan zordur…” (Albert Einstein) ..
Herkesi kendi haline bırakmak en doğrusu bence ,belki yalnızlaşır insan ama Murathan Munganın da dediği gibi "Bazı yalnızlıklar haysiyettir !.."

Sözün özü Tanrı herkesin yolunu İNSANA rast getirsin.

Selam ve sevgilerimle


Dilek USTA tarafından 7/24/2018 12:31:59 AM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.