- 972 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Fakat Bir Avuç İçim Var Senin İçin Çizmiş Tanrı
Yorgun yüzümün içine içine ağarmış saçları ile baş edebilmeyi seni sevince öğrendim. Daha çocukluğumda tanıştığım çok sevme teorisi çok kaybetme sancısı ile yer değiştirdiği vakitlerde, hayata yeniden dönme provama seni de kattım…
Ne kadar dibe battımsa o kadar cesurdum aslında, çünkü kalbime mıh gibi çakılan bir varlık ölmeme garantisi veriyordu artık.
Sana baktığımda beceremediğim ne varsa bugüne kadar madalya taktım göğsüme bir nişan gibi, sana baktığımda ne çok ağladımsa sen gelene kadar o nebze nehir kurutmayı başardım göğsümde, sana baktığımda tüm küçük gelinlerini azad ediyordu doğuda bir yer, sana baktığımda esasen içimde uzun ömürlü kelebekler belirliyordu tanrıya kafa tutan, anarşist, başı dik ama sevdalı... Bunu kimseye söylemedim, sırdaş tutmadım kendime, çünkü sen henüz geldiğinde kentime, büyük büyük adamların mezarları kurumak üzereydi, çünkü sen, henüz geldiğinde kendime bundan benim bile haberim olmadı...
Saf tuttuğum ama hep kaybettiğim saflıklarım oldu affet fakat bir avuç içim var senin için çizmiş tanrı, bir göz kenarım var seninle yaşlanmaya meyilli, bir yetimliğim var seninle tamamlanabilecek kadar eşsiz, bir soluğum var tüm öğretileri ve dinleri ters yüz edecek kadar uzun, bir sen varsın, olmayacağını bile bile sevmek azizliği…