- 525 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dolandırıcı
DOLANDIRICI
Emre babasının eve getirdiği misafirin konuşmasını dinlerken “ Bir insan bu kadar etkili konuşabilir mi?” diye kendisine sormadan edemedi.
Gelen misafirin babasının çocukluk arkadaşı olduğunu misafir eve gelmeden önce söylemişti Emre’ nin babası. Gelen misafirin şehirden geleceğini bilmesine rağmen kasabada çayevinde otururken tüm kasabanın dedikodusunu yapan boşboğaz arkadaşlardan birisi zannetmişti. Ama yemek yerken karşısında oturan adam özgüvenli olarak çevresine gülücükler dağıtıyor ve ağzından çıkan her kelime masada bulunan insanlara sanki kafalarına balyoz inmişçesine etki bırakıyordu. Ama bunda ev sahiplerinin de “tüm benliğimizle seni dinliyor ve senin ağzından çıkacak kelimeler bize altın değerindedir” mesajı da etkili oluyordu. En etkili mesajlar yüz ifadelerimizle ve mimiklerimizle verdiğimiz sessiz mesajlar değil miydi? Emre bunları düşünürken , konuşmasını dinlediği Emrah beye hayranlığı daha da artıyordu. “Keşke ben de böyle etkili konuşsam da arkadaşlarım arasında ciddiye alınan ve sözü dinlenen adam olsam “ diye düşündü.
Emrah beyin :
“Çok kitap okuyan etkili insan olur ve çok okuyana çok saygılı olan insan da ondan daha etkili olur değil mi Emre?” diye seslenmesi ile “Bu adam içimden geçenleri de okuyor galiba” diye düşündü.
Yemek bitip de , yemek masasından oturma odasının koltuklarına Emrah bey, babası ve Emre oturduklarında kız kardeşi ve annesi de sofrayı toplamaya başlamışlardı.
Emre ve babası “konuşsa “diye dikkatle Emrah beye bakarken, o durumu anlayıp da konuşmaya hazırlanan tavırlarla muhataplarının taa gözlerinin içine bakarak yavaşça yerinden kımıldadı:
“Sadede gelelim ne diyorduk, sosyal medya hakkında konuşuyorduk değil mi? Sosyal medya da yazılı ve görsel medya gibi hayatın özeti olan bir mecra. Oraya ne için, hangi niyetle girdiğimize bağlı. Sohbet etmek ve bilgimizi artırmak için gireceksek bilgimizi artırırız. Yok dolandırıcılık yapacaksak onun içinde, adam öldüreceksek onun için de kullanabiliriz. Bu bizim niyetimize ve gerçek hayatta kurduğumuz diyaloglara bağlı” dedi.
Emre bu konuşma karşısında gayri ihtiyari sordu:
“Sosyal medya kötü değil mi, yani sosyal medya da bizimle tanışan insanlar, kötü niyetli değil mi?” diye sordu. Çünkü Emre’nin karşısına öyle insanlar çıkmış ve genelde sosyal medyada karşısına çıkacak her insan kötü niyetli , dolandırıcı sanıyordu. Yazılı be sözlü basının kendine empoze ettikleri, toplumda verilen mesajlar bu yöndeydi.
Emrah bey Emre’ye dikkatle baktı. Adeta gözlerinden içeri girecek sandı Emrah beyi Emre. Emrah bey:
“Emreciğim, pek çok gencin hatta büyüklerin yanılgısı da bu. Sosyal Medyada tanışarak evlenen insanlarda vardır, tanışarak birbirini dolandıran da , yüz yüze gelme imkanı olmayan insanların en güzel dostluğa devam etme mecrası sosyal medyadır ve görüntülü konuşmalardır. Yüz yüze görüşmelerin yerini tutmasa da gene de dostlukların kurulup gelişmesine sebep olur. Ben şahsen pek çok eski dostumu sosyal medya aracılığı ile buldum ve babanı da bu yolla aradım buldum. Tam 30 yıl sonra görüşebildik ve aylarca sosyal medyada sesli görüntülü konuşmamızı bu gün yüz yüze görüşmeye dönderdik.” dedi Emrah bey.
Sonra Emre’ye bakmaya devam ederken ara ara da anlık babasının yüzüne bakmaya devam ediyordu Emrah bey. Bu sırada Emre’nin kız kardeşi çayları getirerek servis ettikten sonra Emre’nin oturduğu koltuğun kenarına oturdu. O da dikkatle misafirlerini dinlemeye başladı. Demek ki misafir gelince konuşmaları da etkili oluyordu. Çocuklarının dikkatle Emrah beyi dinlediğini gören Emre’nin babası içinden “ Ben bunları anlatsa bizim çocuklar pek ciddiye almaz. Ama Emrah anlatınca diniyorlar . İşte hitabetin gücü diye” düşünerek gülümseyip çocuklarına sevgiyle baktı. Odada bir anda sevgi ve saygı ile birbirine bakan dört insanın sevgisi ile ışıklandı ve ısındı neredeyse. Sevgi ve saygı olan ortamlarda ortam hem ısınır hem aydınlanır zaten.
Emrah bey bu durumun farkına vararak konuştu:
“ Ben facebook veya diğer sayfalarda sohbet etmek istediğim adamlara gençlere selam veririm. Kimi küfreder kimi teşekkür eder. “
Emrah bey bunu anlatınca Emre’nin yüzü kıpkırmızı oldu. O an aylar önce Emrah Bey’in facebook hesabından kendisine selam verdiğini , kendisinin de Emrah beye “dolandırıcı” diye hakaret ettiğini hatırladı. Emrah beyin bunu hatırlatacağını zannederek az kalsın bayılacaktı. Ama Emrah bey öyle yapmadı. Bunu Emre anlayınca kendini toparladı. Hatasını anlayarak:
“Emrah amca, gerçekten haklısınız, bu kısa konuşmada bile önyargılarımı bir sel gibi yıktınız. Bu konu hakkında düşüneceğim. Bazen insanın farkına varamadığını sizin gibi büyükler bilgi ve tecrübe ile bizlere farkına vararak gösteriyor. Teşekkür ederim “dedi.
Emrah bey Emre’ye bakarak manalı manalı:
“Peki bundan sonra sosyal medya da sana selam verene nasıl davranacaksın?”
Emre gülümseyerek:
“Onunla sohbet edeceğim, önyargılara kapılmadan, niyetinin saflığını anlamaya çalışacağım. Kötü niyetli olduğunu anladığım zaman da uzak kalacağım. İyi niyetli ise iyi niyetli kaldığı müddetçe O’nunla dostluk kuracağım ve niyeti zamanla kötüye kayarsa uzaklaşacağım”
Emrah bey gülümseyerek:
“Maşallah sana gerçekten konuyu anlamışsın ve bundan sonra her söylenen ve yazılana inanmayacak ve insanları tanımak için önyargılı davranmayacaksın” diyerek çantasından çıkardığı “iletişim” konulu 5 kitabı Emre ve kardeşine hediye etti. Emre o kadar duygulanmıştı ki, babasının bir zamanlar kardeş kadar arkadaşı olan Emrah beye saygı ile sıkıca sarıldı:
“Bu kitabı ben mutlaka okuyacağım ve en azından 5 kişiye de okutacağım, yaşasın önyargıları yıkmak” dedi.
Emre’nin babası da içinden” Bir müsibet , bin nasihattan hayırlıdır” diye geçirdi. “Arada güzel arkadaşları getirerek çocuklarla tanıştırmak gerek “ diye düşüncesini pekiştirdi. “ Sonra çocuklarına baktığı zaman onlarında kendisine baktığını gördü Emre’nin babası ve “Çok da faydalı oluyor bu takdik” diye düşündü.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.