1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
831
Okunma
Töreleri din haline getirmek.
Farkında değilsiniz belki ama bu gün en dindarlarımız bile bazı töreleri din gibi kabul etmeye başlamış.
Bu törelerin başında evliliklerin ölüm ya da boşanma sonucu bitmesi sonrası dul kalan kadınlara bakıştır.
İslamı en iyi yaşadığını sanan Cemaat üyesi bir erkek bile, kendi genç yaşta ölse, karısının başkasıyla evlenmesini aklına bile getirmek istemez.
Kadında bu düşünceyi bu töreyi kabul etmiştir. Kadın bilir ki, önce ölen kocası değilde kendi olsa, kendi ailesi, kocasının ailesi, kendi çocukları, komşuları, en yakın arkadaşları.. kısa süre sonra kocasını evlendirmek için yarışa girecekler, fakat tersi olsa "maaşı var evi var evlenmez" yani öyle bir terbiyesizlik yapmaz der gibi en baştan töreyi ortaya koyacaklar.
Belkide en yakın akrabasından, belki en yakın arkadaşı olan biraz yaşı geçmiş bir hanım kızı, belki akraba ve çocuklarının sahip çıkmadığı bir dul hanım kendinin ölümünden kısa süre sonra, eş dostun çabalarıyla kocasının eşi olacak.
Bu gayet normal kabul ettiğimiz bir durum.
Karısını aldatan, kumar oynayan, içki içen, ailesini muhtaç duruma düşüren, eşini çocuklarını dövüp sonrada boşanmamakta, başkasına yar etmemekte direnen sapıklar için demiyorum.
"Siz Allah rızası için yaşadığını düşünen dindar erkekler, Allah rızası için kendi nefsinizi bir yoklayın.
Sizin çok sevdiğiniz bir eşiniz olsa, siz daha önce ölebileceğinizi hesap edip yakınlarınıza, kardeşlerinize, arkadaşlarınıza, dostlarınıza "Ben önce ölürsem Allah rızası için benim karımı dul, çocuklarımı yetim bırakmayın, karımı aranızdan durumu uygun olan Allah’tan korkan biri ile evlendirin" diye vasiyet eder misiniz. Ya da bunun böyle olması fikri size normal gelir mi? Size Huzur verir mi? Yoksa zaten ben ölürsem evim maaşım çocuklarıma da karıma da yeter evlenip de ne yapacak mı diyorsunuz?"
Hele akrabanızdan en sevdiğiniz güvendiğiniz birinin ya da sevdiğiniz bir arkadaşınızın siz öldükten sonra karınızla evlendiğini bir düşünün..." ne hissediyorsunuz umarım bu yazı için bana küfür etmiyorsunuz..
Peki ey dindar olan ve ya olmaya çalışan din kardeşlerim, abilerim, Peygamberimizin (s.a.v) dönemindeki Müslümanlar böyle miydi? Allah c.c Peygamberimizin eşlerini kendinden sonra başkasının nikahlamasını haram kıldı. Sizin eşlerinizi değil. Hem Allah buyurur ki: "Ey iman edenler! Allah’ın ve Peygamberinin önüne geçmeyin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Hucurat Suresi:1." Hem Allah (c.c.) kölelerin bile evlendirilmesini emrederken, siz nasıl olur da, kocası ölmüş yada boşanmış olan hür kadınları, "abla, kız, gelin, anne.." ayrıldıkları ve ya ölmüş olan kocalarına köle gibi gören bir mantığa hizmet edersiniz...
Siz, biz bu töreyi hangi kitaptan aldık..."Atalarımızı böyle yapar bulduk, bizde öyle yapıyoruz mu diyorsunuz? Diyoruz.."
Bu alışılmış durum din mi? Töremi?