- 394 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hayatta ve Ölümde
Mezarlıkta ağaçlar yeşillenmiş, mezarlar türlü çiçekle renklenmişti. Orta yaşlı çift tekerlekli iskemlesini ittirdikleri ihtiyar kadınla taşlı yolda ilerliyordu.
Delikanlı koşarak mezarlığa girdi. Gül dalları yükselen mezarın yanından geçerken bir tane kopardı.
İskemlenin ince tekerleri dönerken zorlanmakta ihtiyar kadın sarsılmaktaydı. Kadın yön verirken devirecek gibi olunca adam iskemlenin didonlarını tuttu. Yoldan çıkıp mezarların arasına girdiler. Kadın hüzünle “Babamın ki şurada.” Adam mezarın ayakucuna iskemleyi yaklaştırdı. İhtiyar kadının başı hafif hafif sallanıyor, parmakları titriyordu. Kadın “Anne, babama geldik.” İhtiyar başını adama çevirdi. Kadın çömelip donuk ifadeli gözlere baktı. “Anne, babama geldik. Evlilik yıl dönümünüz.” İhtiyar başını mezara döndürdü. Kaşları çatıldı. “Hep aynı numara!”
Delikanlı yatağa uzanmış gözleri kapalı, kıpırdamıyordu. Genç kız söylene söylene yatağa yanaştı. “İlk yıl dönümümüzü nasıl unutursun!” Karnına yumruğu yapıştırdı. “Ölü taklidi yaparak kurtulamayacaksın!” Delikanlı çevik hareketle kıza sarılıp yanına yatırdı. Gömleğinin içine elini sokup tek dal gül çıkardı.
İhtiyar kadın sessizleşti. Gözleri donuklaştı. Kadın adama baktı. “Gidelim artık.” Tekerlekli iskemle mezarın ayak ucundan yanına döndü. İnce tekerler birkaç tur attı. İhtiyar yavaşça titreyen elini gül dalına uzatıp bir tane kopardı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.