ellerine baktım sonra

masanın üzerinde yan yana uzanan kollarının bilekten sonrasının açık kaldığı ve
parmaklarını merdiven gibi üst üstü koyup
kenetlediğin ellerine

baş parmakların en üstte
sabit ve sakin
belli ki heyecanını çoktan yenmişsin

dirseklerinden dik açıyla omuzlarına çıkan kollarına tırmandım
oradan boşa aldım gözlerimi
ta ki boynundaki kavise gelene dek

birazdan garson gelecek ve bir konu bulmalıyız acilen
bir yandan seni süzüp
diğer yandan ciddiye alınacak konu bularak
satır aralarına çiçek tohumları serpmek
hani sıkılmayasın diye
ve zırt pırt saatine bakmaktan alıkoyacak kadar etkili bir gülüşe sebep
gamzelerinde

derken,
içimden geçenleri okuyan bakışlarını yakaladım

kendimi güneşin altında mahsur kalmış karanlık gibi hissetmek
ve el yordamıyla güneşi söndürecek düğme aramak
anlatılır gibi değil

sonra,
bütün motivasyonu yerle yeksan eden o heyecanın üstüne
teyide muhtaç olduğumu anlamış olmalısın
ki dudaklarımda mıhlanıp kalan suskunluğa ıslak imzanı atarcasınaydı
o öpüşün adı

ellerime baktın sonra

masanın üzerinde yan yana durmaktan sıkılan
ve ellerinle, bir el mesafesi kadar yakın
ama bir o kadar uzaklığa anlam vermekte zorlanan
o muazzam açmaza
usulca uzanan ellerini
gördüğüm an

dedim ki,

al anahtarları elinden
ya da kır şu kuşkunun asma kilidini
bir şey yap en acilinden

çünkü yarın..