- 474 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BUGÜNKÜ YOL ARKADAŞIM HACI NAMIK DİLAVER
BUGÜNKÜ YOL ARKADAŞIM HACI NAMIK DİLAVER
Her dönemde bir yol arkadaşım oldu Hacı Namık Dilaver. Bunlardan biride, hatta en önde gelenlerdensin. Ama bana en büyük haksızlığı sen yaptın. Böyle mi sözleşmiştik. Önce ben gidecektim. Seni karşılayan ve yol gösteren ben olacaktım. Yine de benden kurtulman o kadar kolay olmayacak.
Bugün on iki temmuz Perşembe, güneşin beynimizde boza pişirdiği bir öğleden sonrası, toprağın iki metre derinine indirilen sadece bedenindi. Bırak orada kalsın. Ruhunla beraber senelerce öncesine dönüp güzel cemalinle bir yolculuğa çıkacağız. Öyle bir yolculuk ki, ten bedenden kopup semaya doğru giden.
Kolumu omuzuna atacağım, yürü be Namık Dilaver diyeceğim. Bu yol uzun ama meşakkatli değil. Gülerek güle oynaya gideceğiz. Konuşarak söyleşerek, kimi yerde durup kimi yerde yürüyerek.
İlkten öyle bir yerden geçeceğiz ki, yaşayanları maddeli dünyada insanlara gün yüzü göstermeyen gözleri ihtirastan gerçeklere kapanmış birbirlerini yiyen canlılar olup bizi fark etmeyecekler.
Karşımıza oldukça güzel bir yer çıkacak. Rahat daha düzgün ama yaşayanları, yine mutsuz yine huzursuz her an bir şeyler olacakmış gibi diken üstünde olacaklar. Bunlar hep birer ders ibretlik bir oyun, bitmeyen yolun iki yolcusuyuz.
Artık yaklaştık bir pınar başının huzur yaydığı yeşil topraklardan geçip sonsuz istirahatgahına geleceğiz. Şu karşıdaki çiti görüyor musun? Hacı Namık Dilaver, işte senin meskenin orası. Sen o çiti atlayıp geçerken, ben bir adım gerinde kalacağım. Biliyorum ki sende istemeyeceksin benim gelmemi. Seni, ortadan biraz uzun boylu, gözlüklü ayağında beyaz ayakkabıları olan, koyu renk elbiseli sarışın bir arkadaşın karşılayacak. Benim bir ağabeyim vardı, onu ara bul ya da o seni bulur Tuğrul’un selamı var Sabri Ağabey de deki bende geri çevirdim daha yaşayacak günleri var.
Ben omuzları düşmüş sarsak adımlarla geri dönerken, bundan sonra kimi bırakıp döneceğim diye daldığım derin düşüncelere boğularak yaşama döneceğim. Sen sonsuzluğu yakalarken ben ölümü düşüneceğim.
Hoşça kal Hacı Namık dilaver, hoşça kal Sabri ağabey.
* Bunları cenaze dönüşü uzandığım divanda daldığım uykunun derinlilerinde gördüklerimi hikâyeleştirip anlattım. Şunu çok iyi anladım ki dönüş çok daha zormuş.
Tuğrul Ahmet Pekel
12. Temmuz Perşembe
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.