- 643 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
Yeni Bir Başlangıç
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Kaiken yine her sabah olduğu gibi bugün de erken kalktı. Yaşının vermiş olduğu kuvvetle tersanenin
bir ucundan girip diğer ucundan çıktı. Çalışanlar işe gelmeden etrafı kolaçan etti. Mesai saati
başladıktan kısa bir süre sonra tersanenin etrafında gezen orta yaşlı hafif göbekli birini gördü.
Kaiken: ‘Heyy babalık kime bakmıştın ?’
----‘ Evladım bu gün ailemle bir tekne turu yapmak istiyorum. Tekne bakmaya gelmiştim. Kiminle
görüşmem gerekiyor?’
Kaiken: Tersane yönetiminde Ege Dayı var. Onunla görüşün.
----- ‘Sağ ol evladım.’
Diyerek Kaiken’in yanından ayrıldı ve hızlıca Ege Dayının yanına gitti. Gerekli izinleri aldıktan sonra
evraklarını Kaiken’e iletmesi yönünde bilgiyi aldı. Ailesine iskelede beni bekleyin diyerek Kaiken’in
yanına gitti.
---- Ege Dayı bu evrakları sana iletmemi söyledi.
Diyerek evrakları alelacele eline tutuşturdu.
Kaiken evraklara şöyle bir göz ucuyla bakıp;
‘Tekne orada hazır buyurun’ dedi.
Marya, annesi ve babası yavaş yavaş denize açılırken Kaiken’in yüreğine bir şey oturmuştu çoktan.
Kötü şeyler olacak hissediyorum diyip duruyordu tersaneye yeni başlayan ve eğitilmesi için yanına
verilen Matt’e. Bir yandan işini yapıp bir yandan da denize açılan aileyi kolaçan ediyordu.İki üç saat
sonra havanın birden karardığını fark edince korkusu göğüs kafesini zorlamaya başladı. Havanın
birden karadığını gören Marya’nın babası tekneyi kıyaya çevirip hızlıca kürek çekmeye başladı. Tamda
o anda tersaneden ve iskeleden hortum alarmı verildi. Alarmı duyan Kaiken işini bırakıp iskeleye
koştu. Teknenin kıyaya mesafesi yaklaşık yirmi metre mesafede idi. Hortum denizin dalgalarını döve
döve ilerliyor, dev dalgalar ise tekneyi. Dalgalara yenik düşen tekne devriliyor. Kaiken yardımcılarına
bağırarak;
‘’Can yeleklerini ve simitleri hazırlayın’’
Diyip ayakkabılarını çıkartarak tereddüt etmeden denize atladı. Kıyıdakiler bir yandan Kaiken’in
dediklerini yapıyor bir yandan da onu yönlendiriyorlardı. Kaiken çok iyi yüzme bildiği için önce
Marya’nın anne ve babasını kıyaya yaklaştırıp simitleri tek hamlede onlara geçirdi. Ama Marya
gözden kaybolmuştu. Kaiken derin bir nefes alıp suya daldı. Yaklaşık üç buçuk dakika çıkmadı sudan.
Karadakiler, Marya’nın annesi ve babası korku dolu gözlerle denizine bakıyorlardı. Ege Dayının
Kaiken’e olan güveni tam olduğu için korkmuyordu Kaiken için. Ama Marya’nın suyun altında kaldığı
süre uzun olduğu için onun hayatından endişe etmeye başladı. Herkes telaşlı gözlerle denize bakarken
iskelenin dibinden Kaiken ve sımsıkı sarıldığı Marya suyun üzerinde göründü. İskeledekilerin yardımı
ile kıyıya çıkartıldılar. Kaiken nefes almaya çalışırken Marya ise yuttuğu suları adeta kusuyordu.
Kaiken sırt üstü uzanıp başını ellerinin arasına aldı. Derin derin nefes almaya çalışıyordu. Hemen
dibinde ise Marya vardı kendisine bakıyordu. Kaiken, Maryaya dönüp şunu söyledi;
Bana kıyafet borçlusun.