- 1937 Okunma
- 13 Yorum
- 7 Beğeni
AH BU DIŞ MİHRAKLAR!
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
7-8 yaşlarındaydım. Çocukluğumun o masal köyünde. (Alaçatı Çiftlik köy) Erik badem ağaçlarının üstünde yağan ılık yağmurlarında ıslandığım, altın tozu serpildiğini hayal ettiğim kumsallarından denize girdiğim ve Rumlardan kalan iki katlı taş binanın dersliğinde duvarlarına vuran dalga seslerine dalıp gittiğimde…
Tek bir öğretmendi beş sınıfın öğretmeni de…
Anılarımda kınalı saçları orta boyu bisikleti ve şu sözleri çakılı kalmıştır.
Gün aşırı bütün okulu toplar köyün en uç tarafına götürür elinizi uzatsanız tutacakmışsınız gibi yakın görünen karşıdaki adayı gösterir ve “Bakın bunun adı Sakız Adası. Burada oturanlar bizim düşmanlarımız. Şimdi yüzünüzü o tarafa dönün ve andımızı okuyun. Sonra da tükürün.”
Herkesin doğrusu kendine doğru gelse de…
O günden bu güne değin kendi doğrularımdan asla ödün vermediğim gibi babamı mezarından çıkarır gerekeni yaparım.
Ve dolayısıyla Türk’e en büyük düşmanın yine Türk olduğuna inancım tamdır.
Dini inanca ve milliyetçiliğe zerrece dokunulduğunda cahilce sözler ve tehditlere varan barbarca saldırılara karşın, ülkenin ve toplumun içine düştüğü deva bulunamaz vahim durumunu anlamayan anlamak istemeyenlere bu kez John Perkins gerçeği anlatıyor.
Sene 2005 Türkiye ile bir alâkası olmayan John Perkins kitabında anlatıyor;
“Kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç verip otobanlar yaptırırız. Sonra onlara arabalarımızı satarız. Sonra bankalarını satın alırız. O bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız. Böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle. O ülkeye dünya bankası ya da kardeş kurumlardan kredi ayarlarız. Ayarlanan kredi “ASLA” o ülkenin hazinesine gitmez. O ülkede ‘proje‘ yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer. Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havayolları yapılır. Aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton. Bizim şirketlerimiz kazanır o ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum bu düzenekten hiçbirşey kazanmaz. Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur.
Bu o kadar büyük bir borçtur ki ödenmesi imkansızdır. Plan böyle işler. Sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki; “Bize büyük borcunuz var ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü satın, doğal gazınızı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin, askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, Birleşmiş Millletler de bizim için oy verin! Elektrik su kanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! Onları Amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın…” Sosyal hizmetleri, teknik sistemleri, eğitim kurumlarını, sağlık kurumlarını hatta adli sistemleri ele geçiririz. Bu, ikili, üçlü, dörtlü bir darbeler serisidir.”
Yazarın notu:
Aklın yolu birdir.
Kendi namusuna onuruna benliğine bağımsızlığına ve varlığına sahip çıkamayanlar
boş yere dışarıdan düşman aramasınlar.
YORUMLAR
“Ve dolayısıyla Türk’e en büyük düşmanın yine Türk olduğuna inancım tamdır.”
Tiksintiyle başımı çevirdim.” Ergiye ulaşacağım diye hiç kimsenin yoklukla varlık arasında bir çelişkiye düşmesini istemedim. Hüzünlü bir son istemem, o duvar kağıtlarındaki gibi derinin üstüne çizilmiş bütün o mutsuzlukları tek tek sökemem. Ama bildiğim tek doğru vardı “ Türk’ün Kürt’ten başka dostu toktur” sözüydü.
Sevgiler
"Türk’e en büyük düşmanın yine Türk olduğuna inancım tamdır"
Bu gerçekten doğru. Bu sitede bile bunun örneği çok.
Ben şunu hiç anlayamadım gitti. Asla ve asla ağzına Türk Milleti kelimelerini almayan, Türküm demeyen, Türklüğü çağrıştıran her şeye adeta düşman olan ve hatırlatan her şeyi silmeye çalışan birisini nasıl olur da Türk Milleti ısrarla baş tacı eder ? Döneminde Türk Bayrağı bile tartışmaya açılan, İstiklal Marşı üzerinde spekülasyonlar yapan biri !
Siz gidin de Yunanistan'da ben Helen ırkından gelmiyorum diyen birini lider seçin. Bakın adamı ne yapıyorlar.
Evet Türk'ün en büyük düşmanı yine Türktür. Özellikle devşirme olanlar.
Yazınız çok değerliydi. Kutlarım.
DEVRİM DENİZERİ
Bu kısacık cümleniz bile çok büyük şeyler ifade ediyor.
Bu toplumun ve bu düzenin dünyada bir eşi ne rastlanmamıştır.
Yazık oldu bu vatana ve o yurt sever güzel insanlara...
Selamlar esenlikler.
Merhaba
Yazı uyarıcı, bilinç yükleyici niteliğiyle değil günün, günlerin yazısı
Yazar sorunun özünü bir kahve içimi rahatlığında ortaya koymuş
Biz tüm toplum kesimlerimizle şuurlu, uyanık ve gönüldeş olsak kimse bizi yıkamaz
Kutlarım gün başarınızı
Sıhhat afiyet dilerim
Saygı ve selamlarımla...
DEVRİM DENİZERİ
Selamlar İyilikler.
Ve dolayısıyla Türk’e en büyük düşmanın yine Türk olduğuna inancım tamdır.
Bunu ben de yıllardır söylüyorum.
Bazı arkadaşlar Türklerin 16 devlet kurduklarını sanırlar. Yanlış aslında. o 16 imparatorluktur. Devlet ise 250 den fazladır. 250 den fazla Türk devletinin - Osmanlı hariç, ki bir yerde o da dahil diyebiliriz- hepsini yine bir başka Türk Devleti ortadan kaldırmıştır.
Yani dış mihraklar diye bir şey yok aslında. Ya da 21. Yüzyıla göre konuşacak olursak; eğer iç mihraklar olmasa dış mihrakler hiç bir halt edemezler.
Selam ve saygıllar
DEVRİM DENİZERİ
Selamlar.
Varolun Sevgili Kurşun Kalem. Sözleriniz boş beyinlere kurşun gibi işler umarım..)
Sevgi selam ve aydınlık yarınlar dileğimle...
DEVRİM DENİZERİ tarafından 7/8/2018 10:15:05 AM zamanında düzenlenmiştir.
DEVRİM DENİZERİ
Sevgi selam ve aydınlık yarınlar dileğimle...
1950'de başlayan işgal niyeti ülkemizde de özelleştirmeler, darbeler, krizler ile gerçekleşti. Şimdi sürdürülebilir sömürgenin düzenini kurmak adına batı yerli işbirlikçileri ile bunun çabası içinde...Halk ise politik fanatizmin bataklığında debeleniyor...Acı çekme vakti gelmiş bu toplumun. Bunun bedelini ödemeden kurtulamayacak bu sömürüden bu toplum...Dış mihrak hep var ve olacak. Sorun dış mihrakların kullandığı iç mihrak ve onların peşine takılan yığınlardır...
Önder Karacay tarafından 7/7/2018 4:09:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
DEVRİM DENİZERİ
Harikasınız. İşte bu...
Selamlar
..kısa özeti olmuş düşüncelerinin - dünya görüşünün yazım kuralları kalem inceliği edebi manada beğenilesiydi fakat içeriği makulü asgari müştereği aramıyor aksine ''dış mihrak'' diyerek kendisine mebzul miktarda iç düşman yaratıyordu yazar..tek doğrusu var içerde ordu yargı ve siyaset sağlam dursaydı bu ülkede darbe olmaz öyle zırt pırt muhtıra veremezdi ''iç tehdit'' diyerek bahsetmenizi isterdim tehtid kimlerdi ? islamcılar kürtler aleviler zaman zaman gayri müslim azınlıklar ve de türkçüler (pan türkistler yayılmacılar) ayrıca yunan düşmanlığının tersini söylemişlerdi bana da herkes bilir en büyük düşman araptı -atamızın en nefret ettiği kitle araplardı adamcağız ismini değiştirdi arap diye ama o da (kamal) arap çıktı mustafa zaten öz araptı peygamber sıfatı..o devirde iş güzar şairlerden k.kamu ne diyordu ''kabe arabın olsun çankaya bize yeter'' mısaı yeterdi ?..venizelos aşkıyla yunanı bi sevdik bi sevdik ki bende çok severim ki dünya tatlısı rum komşularımız vardı hala irtibat halinde galata rum dan mezun yunanistan'da oturan arkadaşlarım var..işin aslı her türlü güçlüyseniz (ekonomik askeri) sizin herkes dostunuz ayrıca global konjonktür de çok etkili süper güçler güç savaşları dış siyasetiniz çok hesaplı ince ve tarafsız gibi görünmeli-içerdeki heyhulayı söylemeye gerek yok ''türk e türk propagandas''ını bilirim Çetin Altan usta nın mottosuydu ki bir alıntı daha ''meslek sahibi olmak derdi dünya nın her yerinde iş bulacak'' ne doğru söylemiş bir tc memuru (asker sivil bürokrat) yurt dışında cımdızlak beş parasız kalacak mesleği yok çünkü..uzattım galiba..tebriklerle kutluyorum yazınızı...saygılar selamlar
DEVRİM DENİZERİ
Esenlik ve güzelliklerle kalın.
Can içim kutluyorum. Güne yakıştı bu mükemmel yazı..
Daha nicelerine inşallah..
Sevgimle
DEVRİM DENİZERİ
Benden de sevgiler gönül dolusu..
Çok zaman "Tamam işte bu son yazım olsun" diyorum..
Gel gör ki Can Nesimi' nin uzun dizelerinden şu iki satır çekiyor beni kendi dağına:
Kâh çıkarım gökyüzüne, seyrederim âlemi
Kâh inerim yeryüzüne, seyreder âlem beni
Her anlamda sağlığımı yitirmeme karşın engelleyemiyorum kendimi..
Unutmuyorum insan olduğumu asla..
Vicdanım ve acılardan büsbütün incelmiş ruhum rahat bırakmıyor beni..
Söylenecek söz kalmamış olsa da..
Ahh ne kadar ulvi ne kadar övünülesi bir güzelliktir bir insanın bir insanı doğru ve derinlemesine anlayabilmesi..
Candan öte canımısın sen benim Dilek USTA'm...
Öncelikle sayfamda size rastlamak ve yazıya yaptığınız önemli ve ciddi katkınız beni çok sevindirdi.Ancak ülkede durum iflah olmaz bir hal almış iken hala iyimser olabilenleri hiç anlamıyorum.Zamanla yaşayarak diyorsunuz..Zaman durmaz kaldı ki yaşanacak daha ne kaldı ki..
Ben 7-8 yaşlarımda o çocuk kalbimde hissetmiş ve bu günlerin yaşanacağını anlamıştım sanki..
Oysa asırlardır bu toplum bir tek adım dahi ilerlememiş kendine gelememiş ve zifiri karanlıkları görememiş..İnanın ben Hitler'e bile saygı duymuşumdur. Yenilgiyi onuruna yediremeyip kendi eliyle son vermişti hayatına...
Selam sevgi ve esenlik dileklerimle.
Onlara
Ben yoruldum anlatmaktan onlar yorulmadı anlamamaktan!
Yaşayarak anlayacaklar artık
Yaşamın en iyi öğreticisi yine yaşamın kendisidir..
2, dünya savaşından önce Hitler' in propağan da bakanı göbels kendine bağlı bir medya yarattı Bu medya sayesinde faşistlere karşı olan bütün muhalifleri hedef göstererek yok ettiler ve halk artık medya ne derse ona inanmaya başladı Rus askerleri Berlini işgal edene dek ordularının Rusya da zaferden zafere koştuğuna inandırıldı alman halkı ancak kapılarını Rus askerleri çaldığında anladılar kandırıldıklarını ve o günden sonra kimse Almanya'da ben Hitlere oy verdim diyemedi ama çok büyük yıkıma uğradı Almanya!!!
bizim ülkemizde de artık insanlar yaşayarak anlayacak olanlar umarım yıkıntı büyük olmaz o zaman...
Tebrik ederim Yüreğinize sağlık güzeldi...
Taylan KOÇ tarafından 7/7/2018 11:03:43 AM zamanında düzenlenmiştir.
Filiz Şahin.
iman eder gibi inandıkları için zor hem de imkansıza yakın
DEVRİM DENİZERİ
Ben 7-8 yaşlarımda o çocuk kalbimde hissetmiş ve bu günlerin yaşanacağını anlamıştım sanki..
Oysa asırlardır bu toplum bir tek adım dahi ilerlememiş kendine gelememiş ve zifiri karanlıkları görememiş..İnanın ben Hitler'e bile saygı duymuşumdur. Yenilgiyi onuruna yediremeyip kendi eliyle son vermişti hayatına...
Selam sevgi ve esenlik dileklerimle.
Taylan KOÇ
"Aklın yolu birdir.
Kendi namusuna onuruna benliğine bağımsızlığına ve varlığına sahip çıkamayanlar
boş yere dışarıdan düşman aramasınlar"
Ne kadar haklı ve doğruluğu tartışılmaz bir söz...
Bu ülkenin sorunu bitmez birtanem.
Kraldan çok kralcı kesilen,
Bir tek benim doğrum doğrudur yaklaşımıyla agresif,ve elinden gelse karşı fikri boğazlayacak kadar kindar,
Farklı düşüncelere saygısız,
Okumadan,dinlemeden eleştirel bakış açısı
ve verdiği oyun nelere mal olduğunu analiz edemeyecek kadar at gözlüğüyle konuşan
empati yeteneğinden yoksun insanlar var olduğu sürece daha çok düşman ararlar..
Kalemi keskin, yüreği mert can içim...Kocaman sevgilerimi gönderiyorum sana
DEVRİM DENİZERİ
Gel gör ki Can Nesimi' nin uzun dizelerinden şu iki satır çekiyor beni kendi dağına:
Kâh çıkarım gökyüzüne, seyrederim âlemi
Kâh inerim yeryüzüne, seyreder âlem beni
Her anlamda sağlığımı yitirmeme karşın engelleyemiyorum kendimi..
Unutmuyorum insan olduğumu asla..
Vicdanım ve acılardan büsbütün incelmiş ruhum rahat bırakmıyor beni..
Söylenecek söz kalmamış olsa da..
Ahh ne kadar ulvi ne kadar övünülesi bir güzelliktir bir insanın bir insanı doğru ve derinlemesine anlayabilmesi..
Candan öte canımısın sen benim Dilek USTA'm...