- 1113 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
YAŞLILARIMIZ
İnsan doğar, büyür, yaşlanır.
Tabii ki yaşlılık herkese nasip olmaz Allah’ın verdiği ömür, kişiye göre değişir. Kimi doğarken, kimi çocukken, kimi gençken, kimi de yaşlanınca ölüm denen son durağa varır. Bu son duraktan sonraki hayatımızı ise Allah bilir. Çünkü o her şeye kadirdir.
Dünya hayatı içerisinde geçirdiğimiz evrelerimiz içerisinde, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık vardır. Onun içindir ki, her doğan insan yarının yaşlısı olma adayıdır.
Peki, yaşlılıkta hayatın zorluklarını hiç düşündünüz mü? Her ailede var olan yaşlılarımızın yerine hiç kendinizi koydunuz mu? Lütfen duygudaşlık yaparak yaşlı anne ve babanızın veya halanızın veya teyzenizin yerine kendinizi bir koyun hele. İşte bu muhasebenizden sonra yaşlılara bakış açınızın, tavır ve davranışlarınızın değiştiğini göreceksiniz.
İnsan, doğumla başlayan hayatı ile çocukluk, gençlik ve yaşlılık basamaklarından çok hızlıca geçer. Hatta insanoğlu zaman zaman aman Allah’ım, ne çabuk da geçip gitti bu yıllar diye hayıflanır durur.
Sonunda hayatınız ölüm denen bir son ile bu dünyadan göçer gider.
Onun için dostlarım yaşlılık hayatın bir gerçeğidir.
Yaşlılıkta insanın psikolojik ve fizyolojik zayıflama ve güç kaybı meydana gelir. Halk tabiri ile insan yaşlanınca çocukluk dönemine geri döner. Hayatlarının en zor ve en muhtaç dönemini yaşayan yaşlılarımızı aile ortamlarımızdan uzaklaştırmayalım. Onları akraba eş dost, gelin ve torun ile iç içe yaşatalım. Çünkü onların bizlerden tek beklentisi, saygı görmek ve ilgi görmektir. Bu tutumumuz onların en iyi ilacıdır.
Allah’ın buyruğu da bu yöndedir. Allah sadece kendisine ibadet etmeyi değil, ana ve babaya da iyi davranmamızı emretmiştir. Aile içerisinde mutluluğu ve huzuru artıran en büyük etken, fedakârlık, büyüklere saygı, küçüklere sevgi ile yaklaşmaktır.
Kıymetli okurlar;
Hz Ömer efendimiz ölümü her gün hatırlatması için kendisine ücretli bir adam tutar. Adam her gün ölümü Hz Ömer efendimize hatırlatır.Yıllar sonra Hz Ömer efendimiz adama, senin görevin bitti artık gidebilirsin der. Adam şaşkınlık içerisinde neden efendim der. Hz Ömer efendimizin adama cevabı; Artık saçlarıma aklar düştü, onlar bana her gün ölümü hatırlatıyor, sana gerek kalmadı der. İşte böyle sevgili dostlarım! Bu duygu ve düşüncelerimle, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Sami Aslan
YORUMLAR
Eskidendi yaşlılarımıza hürmet, bağlılık, vefa... Şimdikiler başından atmak için türlü bahaneler üretiyor...Gücü olup ta huzur evlerine yatıranlarda sanki 5 yıldızlı otele tatile yollamışlığın rahatlığı, ferahlığı, havası var, gidenin duygularının hiç önemi olmaz onlar için.
Huzur evi lüksü olmayanların hali hepten içler acısı.
Allah herkese hayırlı evlatlar nasip etsin.
Teşekkürler paylaşım için.