kimi tanrı zannettiği iblislerin koynunda kaybolmuştur
kimi aşamadığı komplekslerinin girdabında
kimi gerçek zannettiği rolde kaybolmuştur
kimi çıkmaz sokakların neon ışıklarında
kimi kül tablasının boş kenarında kaybolmuştur
kimi bol sıfırlı kağıtların kokusunda
kimi hayallerinde kaybolmuştur
kimi şişelerin dibinde
kimi şablon giydirdiği insanın azı dişlerinde kaybolmuştur
kimi dış görünüşün sahtekarlığında
kimi nefsinin emirlerinde kaybolmuştur
kimi ayak altında sürünen mazgal kenarlarında
kimi kutsal zannettiği emirlerde kaybolmuştur
kimi soytarıların güzel kurulmuş cümlelerinde
kimi korkularında kaybolmuştur
kimi hazzının doymak bilmeyen açlığında
kimi aklının girift yollarında kaybolmuştur
kimi kalbinin ürpertici ıssızlığında
kimi kalemin ucunda kaybolmuştur
kimi satırların kenarında
kimi cehennemde kaybolmuştur
kimi cennetin kapısında
kimi akreple yelkovanın soluğunda kaybolmuştur
kimi zamansızlığın uçurumunda
kimi gözyaşlarında kaybolmuştur
kimi gamzelerinin ölü toprağında
kimi bileklerinde gezinirken kaybolmuştur
kimi yarin terlemiş teninde
kimi bir savaş çığlığında kaybolmuştur
kimi bir intihar nöbetinde
kimi kendi zanlarının bilgiçliğinde ! kaybolmuştur
kimi gerçek zannettiği hurafelerin zincirinde
kimi melek zannettiklerinin gölgesinde kaybolmuştur
kimi şeytan yerine koyduklarının ayak izlerinde
kimi derin zannettiği sığlıkta kaybolmuştur
kimi sığ zannettiği inilmez derinlikte
kimi hiçlikte kaybolmuştur
kimi boyunu aşan anlamların eteğinde
kimi dünyada kaybolmuştur
kimi ahiret tesellisinde
kimi kendini tanrı sanma rezilliğinde kaybolmuştur
kimi dilenci yerine koyma ezikliğinde
kimi katlettiği masalların finalinde kaybolmuştur
kimi anlamadığı şairlerin kül eden öfkesinde
kimi değersiz hissetmenin lanetinde kaybolmuştur
kimi narsizminin uğursuz eşiğinde
kimi aceleci fıtratının bozgununda kaybolmuştur
kimi ayaklarını çivileyen kararsızlık durağında
kimi ilgi beklediği insanların talanında kaybolmuştur
kimi ittiği insanların silinmeyen hatırasında