- 802 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
İDAM çözüm mü?
ÎDAM çözüm mü ?
İdam ;en az çocuk istismarı kadar ürkütücü ve insanlık dışı bir kavram.
Birinin canına kastetmek onun cesedi üzerinde egosunu tatmin etmek ve kana susamışlık,sebebi ne olursa olsun ancak insandışı bir varlığın talep edebileceği bi cezalandırma yöntemi...
Çocuk istismarı,gerek yazılı ve görsel basın, gerekse sosyal medyada büyük bir tepkiye neden olmakta, paylaşımlarda birinci sıralarda yer almaktadır.
Buraya kadar her şey normal, insancıl refleks olarak, işlenen suçun cezasız kalmaması gerektiği konusunda hiç bir sıkıntı olmadığı ve bu konuda sizinle aynı fikirde olduğumu bilmenizi isterim.
Ancak bunu salt krîmînalize ederek olayı tüm boyutlarıyla irdelemeden, olayın da üzerimizde bıraktığı etkiyle"sallandıralım, altı parçaya bölelim,asalım,hadım edelim keselim"gibi geçici ve anlık çözüm yerine, toplumsal bilinçlenmenin toplum ahlakı üzerindeki etkisini bir kenara bırakarak,görmezden gelerek,hamasi söylemlerle kalıcı çözüm bulunamayacağı açıktır.
Bu ve bunun gibi naralar, üç beş gün içinde daha önce unuttuklarımız gibi toplumsal hafızamızın çöp kutusuna gider ve biz tekrar-tekrar toplumsal hafızaya anons etmekten başka bir şey yapmamış oluruz.
Zira toplum ahlakını "ne dini telkinler, ne ideolojik söylemler, ne de yasal yaptırımlar" rayına oturtabilir.
Farz-edelim ki bu suçu işleyenlere, çoğu kişinin dilinden düşürmediği "idam cezası" uygulandı, bu sadece tespit edilen failler için olacaktır, peki ya tespit edilemeyen (faili meçhul) vakalar cezasız mı kalacak?
Kaldı ki idam bir cezalandırma yöntemi değildir ve olmamalıdır.
Îdam isteyenler ;gerçekten siz sadece bu suçu işleyenlere uygulanacağını mı sanıyorsunuz?
O halde "bir kereden bir şey olmaz, 12 yaşında ki kız çocuğu 60 yaşında adamla nikahlanır ve annesinin dizinden tahrik olan, şehvet duyan zihniyete hangi cezayı uygun göreceğinizi doğrusu merak ediyorum “!
Bizim görevimiz, toplumun eğitim düzeyini yükselterek, bireyi suça teşvik eden olumsuzlukları ortadan kaldırmak suretiyle suçun işlenmesinin önüne geçmek olmalıdır. Yoksa suç işlendikten sonra, hangi ceza yöntemi Eylül, Leyla ve daha bir çok çocuğumuzu geri getirebilir?
"Ahlak, insanlığa ait bir mirastır"ona sahip çıkmalıyız ...
04 Temmuz 2018
___/Ehmed Kardok
YORUMLAR
Sevgili hocam
Bilimsel, rasyonel, gerçekçi ve hukuksal düzlemde bakmışsınız
Hele ki, soğukkanlılığın kaybolduğu bir dönemde böyle bakmanız, paylaşmanız çok güzel, fren koymanız hani
Elbette eğitim en önemli faktör
Gelecek eğitimle inşa edilebilir
İdamın caydırıcılığına, sorunu ortadan kaldıracağına inanmak benim için de güç
Bataklığı kurutmak yerine sinekleri öldürmek, klasik örnekle
Ancak suçla orantılı cezada bana gerçekçi görünüyor
Hadım değil elbette
Hadım sapıklığı ortadan kaldırmaz çünkü
Sapıklık beyinde başlar ve biter, yoksa cinsel organda değil
Ancak para veya hapis cezasının böyle bir konuda ceza olduğunu düşünmüyorum
Evet müebbet idamdan daha esaslıdır
Şu kadar ki "Alkatraz Kuşçusu" filminin sunduğu kararlı hukuk sistemi hani hocam?
Kişi bizde affa uğrar çıkar
Nihayetinde "Kuzuların Sessizliği" filminin Hannibal Lecter'ini hayatın dışında, fantazi bir karakter sanmakta yanlış olur bence
Sapıklığı eğitimin ve hatta değerlerin ortadan kaldıracağı veya önleyeceği kanaatinde de değilim açıkçası
Genetik motiflere de dayanabilir hani
Bunlar tabi psikiyatrinin, tıbbın alanı saygı duyarım
Ancak idama karşı damı önermek dediğim gibi bana gerçekçi gelmiyor
Kaldı ki, giden bir can
Hele ki, çocuk gibi bir masum
İdama karşı olunması özellikle bir noktada bana biraz sofistike bir yaklaşım görünüyor
Yaşam hakkının kutsiyeti
Ölenin yaşam hakkı kutsal değil mi?
Burada sizi tenzih ederim ama, ölen öldü kalan sağlar bizimdir anlamı çıkmıyor mu biraz?
Derler ki, cinayet öngörülmüş olmayabilir, anlık bir ruhsal sapıncın ürünü olabilir ama idamda devlet taammüden adam öldürüyor resmen
Hukuk felsefesini yabana atmam elbet; ciddi, sistematik bir alandır, kahvehane muhabbetlerini elbette kaldırmaz
Ama ya sosyal psikolojinin gördüğü tahribatın hiç mi bilimsel değeri yok hocam!
Bana idam konusunda en gerçekçi hatta tek gerçekçi itiraz geri dönülmezlik olarak görünür hep
Hani, tüm deliller aleyhine ama suçsuzsa
Hele bizim gibi oldukça langır lungur işleyen, doldur boşalt giden bir hukuk sistemi düşünülürse
Yanlışlıkla hapse atılanlar Ergenekon'da olduğu gibi serbest bırakılabilir, sahi ya idam edilseydi Ergenekoncular, o zamanlar tereddütsüz onlara vatan haini diyenler, günde geldi kahpe FETÖ, askerimize neleri reva gördüler demedi mi, demiyor mu?
Albert Camus'un "Yabancı" adlı romanı da gelir aklıma
İşlemediği bir suçtan dolayı yargılanan ve fakat tıpkı yazar gibi Egzistansiyalist (Varoluşçu) olduğundan dolayı yaşamı saçma, absürd karşılayan; ne var ki, çok insanın anlamına varamayacağı bir onur kavramıyla kendini mahkemede savunma gereği duymaması neticesinde kahramanın idama adeta yürümesi
"Camus’un yabancısının yabancılaşmasını kendi ağzından şöyle aktarabiliriz; ‘yani bu işin benim dışımda görülüyor gibi bir hali vardı. Her şey, ben karıştırılmaksızın olup bitiyordu, kaderim bana sorulmadan tayin olunuyordu (…) İyi düşününce söylenecek bir şeyim olmadığını anlamaktaydım. Kendi kendimi seyrediyormuş gibi bir hisse kapıldım.?"
Dolayısıyla idam cezasının geri dönülmezliği ciddi anlamda önemli ve temel bir argümandır
Bunun dışında cezanın bazı durumlarda uygulanabilir olmasını salt caydırıcılığa dayanmaksızın red etmiyorum
Kabul ediyor muyum peki? O işte suç üstüne bağlı
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket hocam
Saygı ve selamlarımla...
levent taner tarafından 7/5/2018 12:17:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ehmed Kardok
Ehmed Kardok
Size ben yurt disindan misaller vereyim (olabildigince egitim seviyesi yuksek toplumlar yani)
Amsterdam'daki kresin birinde Robert adinda biri yillarca cocuklari istismar etmis. Uluslararasi cocuk pornosunu takip eden Ameriklalilarin ihbari uzeri yakalandi, sucunu itiraf etti. Hatirladigim 90 uzerinde cocugu istismar etmis bu sapik...
simdi hapishanede bizden toplanan vergilerle yiyip icip gun geciriyor. Kim bilir bir kac yil sonra cikar, dunyanin baska bir yerinde ayni sapikigi yine yapar
Bu sapiga hem de madur ailelerden de toplanan vergilerle devletin bakmasi cok cagdas, ilericilik, modernliktir degil mi!
Bu sefer Belkica'dan bir misal (mark d.)
Yine sapigin biri (esinin yardimiyla) bir kac genc kizi kacirip uzun zaman evinin bodrumunda hapseder, tecavuz eder ve birini oldurur.
Esi hapisten cikti, tazminat odememek iicn devlete yalvariyor
esinin cikmasi icin de yalvariyor
tabi tabi ne kadar modernlik, cagdaslik, ilericik filan !
Bu tur insanlari beslemek, korumak, savunmak (idam cezasina karsi cikmakla da olsa) insanlik disidir vesselam!
Ehmed Kardok
Tam aksine sizin eleştiriniz istismarı meşrulaştırma çabası gibi de algılanabilir. Bence bu eleştirinizi gözden geçirin...
hotamisli
Istismarcilari mesrulastirmaya calisan siz ve sizin gibiler
Tekrar edeyim
Istismarcilari a s a l i m
Tekrar ediyorum ASALIM
Gozden gececek bi sey varsa o da sizin yaziniz
"Zira toplum ahlakını "ne dini telkinler, ne ideolojik söylemler, ne de yasal yaptırımlar" rayına oturtabilir."
Kesinlikle katılıyorum .. Kısa ve öz ne kadar düzgün açıklamışsınız.
Selam ve sevgilerimle