Yaşama Biçimi ve Din
Uzun uzadıya anlatmak mı yoksa insanı merkeze alıp hatırlatma yapmak mı ikilemi arasında kaldım. Çünkü bize öğretilmeye çalışılanla gerçekler arasında çok fark var. İktidarların olduğu din iktidarların çıkarına hizmet edecek şekilde yorumlanır. En basitinden burdan bile baksak Hiçbir dinde iktidar yoktur aslında çünkü tüm insanlar kendi inançları doğrultusunda ulaşmak istediklerine ulaşmak için ibadet ederler. Kimse bir başkası için ibadet etmez dinen de edemez zaten. Kısaltırsak yaşama biçimimiz ve inancımız bizle Hak arasında olandır. Üçüncü şahısların ne müdahale hakkı vardır ne de önyargıyla yaklaşma hakkı. Hak’kın karşısına neden yapabildiğin halde iyilik yapmadın diye sorgulanırız. Yoksa neden zorla iyilik öğretmedin diye değil. Hak bize öğrenmeyi öğrendiklerini yorumlamayı ve sonunda doğruyu seçmemiz için akıl verdi. Doğrularımız başkasına yanlış geliyor diye Hak tarafından bizi cezalandırması için verilmiş bir görev yoktur. Aksine davet ve ikna vardır bunlarda da saygı korunma şartı koşulmuştur. Onun için insanların fiziki duruşları davranışları ve hareketleri insana saygı çerçevesinde olmalı ki insanların yüreklerinin değeri anlaşılsın. Çünkü gerçek oradadır ne yaparsak yapalım nasıl davranırsak davranalım o yüreğin doğruluğuna ve yanlışlığına hüküm verecek ona yakın güç Hak’tır. Unutmayalım ki hepimiz Hak’kın önünde eşitiz birbirimizden üstünlüğümüz yoktur. Ta ki hesap gününde hüküm verilene kadar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.