- 423 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Gördüğünün Yarısı
Fakülte yıllarında bize tasavvufu anlatan bir hocamız vardı. Tasavvuf Osman, derdik hep ona. Birçok şeyi ondan öğrendim. Onun en unutamadığım sözü ise:” Duyduklarınıza inanmayın, gördüklerinizin de yarısına inanın.”dı.
Şimdi sizde de olduğu gibi biz de o zaman sözün duyma ile ilgili kısmına itiraz edemedik. Aslında duyduklarına inanma meyilli olmamıza rağmen aklın yolunun bu olduğunu anlıyorduk. İkinci kısım ise aklımıza yatmadı. Neden gördüğümün yarısına inanacaktık, görüyorduk ya işte?
Yıllar geçti bu sözü duyalı, tek anladığım şey sözün doğruluğu idi. Evet insan gördüklerine inanır ve hatta bir şeyi iddia ediyorsa bastıra bastıra “Gözlerimle gördüm yaaaa” bile der. Ama gerçekten her gördüğümüz doğru mu? Ya da biz doğru bakabiliyor muyuz?
Bir dini sohbette verilen örnekle başlayayım:
Tam namaz zamanıdır, bir adam acele ile camiin tuvaletine girer. Kısa denebilecek bir sürede çıkar ve doğru camie dalar. Bunu görenler, adamın abdest bozmak için tuvalete gittiğini ve abdestsiz camie girdiğini sanır. Görülen doğrudur da yorum yanlıştır. Aslında adamın kanama ihtimali olan bir yarası vardır, kontrol için tuvalete girer ve kanama olmadığını, abdesti bozmadığını anlayınca doğru camie koşar.
Bir başka örnek de benden:
Birini gördüm geçen gün, Cuma namazı için çok yakınında bulunan camie arabasıyla gitti. Namaz bitişiyle birlikte de tekrar arabaya bindi ve eve yöneldi. İlk yorum, bu kadar mesafe için arabaya binilir mi, oldu tabii.
İşin aslı şöyle. Bu arkadaşın niyeti araba ile camie gitmek değil. Cami sonrası çarşıya gitmeyi planlıyor ve bir daha eve dönüp de arabayı almak istemiyor. Sonra namaz bitiyor tam çarşıya gitmek üzereyken evden arıyorlar ve unuttuğu bir şeyi almak için eve gidiyor.
İş sadece görüp yanlış yorumlamakla da kalmıyor elbette. Gözün insanı yanılttığı bilinir. Bir arkadaşınızı gördüğünüzü sanırsınız, yanılmışsınızdır sadece benzeridir. Çayın içindeki kaşık üstten bakınca kırık görünür. Ya da bir futbol karşılaşması izlerken topun kaleye girdiğini gören yüzlerce insanın sevinci kursağında kalır, çünkü göz yanılmıştır, top yan ağlardadır.
Daha nice örnekler verilebilir. Siz de yaşamışsınızdır buna benzer olaylar. Ne dersiniz, her gördüğümüze inanalım mı?
YORUMLAR
Çok mühim bir konuya değinmişsiniz Aytekin bey. Hayat yanılsamalarla dolu. Bu her türlü insan ve akıl ürünü fikir, felsefi akım ve ideolojiler için de geçerli. Insanlık ne yazık ki aklının ve beş duyu organının esiri.
Peki doğru olan ne? Doğru olan Kuran ve Sünnet. Çünkü onlar İlahi. Onun haricindekiler insan ve akıl ürünü. Dolayısı ile hükümleri kısmi.
Saygılarımla.