- 2013 Okunma
- 26 Yorum
- 0 Beğeni
ZERRE'YE
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sevgili ZERRE umarım beğenirsin
Bir kardelendi o,
Yüksek bulutlara aşinaydı,
Gelemezdi öyle karanlıklara...
Sıkışık toprak, bir yudum su değildi istediği,
Alabildiğince geniş olmalıydı mekanı,
Öyle pencere pervazları değil.
Uludağ’ın yüksek rakımlı tepelerinde,
Toktağan karlar olurdu o açarken.
Kardelen bahardı, karlar kış!
Kuş bile ötmezdi bazen hüzünden
......................................
tepelerinin eteklerinde yedi göl,
........yedi göl, suları mavi, suları yeşil.
................balıklar yaşamaz derlerdi içinde.
Rivayete göre bu göller,
Krater çukurlarında biriken yağmur sularıymış,
Sodalıymış!
Kim demiş balık yaşamaz diye,
Laf-ı güzaf! .
İnanmamıştım zaten, eğilip baktım;
İribaş kaynıyordu kıyılar,
Birde minik balıklar....
İn cin top oynarmış, insan ayağı basmazmış,
O da yalan!
Az ilerde aksak bir köpek,
Kırk yıllık efendi aşinalığında
........geldi ayaklarımın dibine,
..............Bir kuyruk sallandı güne, şımarık! .
..................İnde vardı cin de, yalnız değildik!
Gökyüzüne baktım hasretle,
Bir mavi gök; birde bembeyaz yüksek yamaçlar.
Çimenler; bitip bitmemek arasında kararsız,
Cılızdı sarı Şeker Dikenleri, soğuktanmış!
Kar yağınca buralara sekiz ay yerden kalkmazmış!
Güneş, parlıyordu göğün en orta yerinde.
Coştum! ! ! Olabildiğince bağırdım!
Karşı yamaçlara kavuştu sesim.
Beğenmedi geri döndü az sonra.
Sevindim, aldım avuçladım!
Sonra usulca yere bıraktım.
Minik bir kardelendi oradan bakan.
Gökyüzüne aşkını bilirsiniz ya kardelenin.
İnattır; derler ki; ’demir olsa arada deler de geçer aşkı için’.
İşte o! tanıdık!
Biz onunla sevdadan yana hep aşinaydık...
..................................
Gözlerimde buluştu gözleri,
Bu kez ben utandım! konuşunca benimle,
bu kuş uçmaz, kervan geçmezlerin yalnızlığında.
Gerçekten hiç kuş göremedim,
Kervan desen izi bile yok.
Kırk yıllık dost kıvamında,
..........Bakıştık kardelenimle,
...............Konuştuk! Anlaştık!
:.......................Kardelen yalnızlığında! ......
........................................................................Kampüs Günlüğümden....
YORUMLAR
Günün yazısı seçilmiş... yazık.
Bir güne sığdırılmamalı bu yazı, hangi "tek gün" bu yazının güzelliğini taşıyabilir ki? Bu yazıya asırlar verilmişken?
Ben bile okurken taşıyamazken ağırlığını...
tebrik ederim, gönlümüzde günlerin yazısı olması dileğiyle...
aydın tarafından 2/6/2007 6:13:27 PM zamanında düzenlenmiştir.
''Karşı yamaçlara kavuştu sesim.
Beğenmedi geri döndü az sonra.
Sevindim, aldım avuçladım!
Sonra usulca yere bıraktım.
Minik bir kardelendi oradan bakan.
Gökyüzüne aşkını bilirsiniz ya kardelenin. ''
İşte kardelen,
''Alabildiğince geniş olmalıydı mekanı,
Öyle pencere pervazları değil. ''
İşte zirve...
Tebriklerim sonsuz..
Sevgili Dağların karıncasına selam..
Sevgimlr kalın..
Bir tek sevgili Fikret'i usta bir dağcı olarak düşünürken bir anda sevgili Yakıcı'nın bilemediğimiz bir özelliğini daha öğrenmiş olduk bu günlük vesilesiyle hani sık sık günlüğü özledim demekte haksız olmadığım da ortaya çıktı böylelikle çok güzeldi dizeler zirvede sizlerin tatığınız o heyecanları duyguları en azından hissettiren dizelerdi kutluyorum yürekten sevgili dostum ve sevgili Fikret'e hediye edilmesi de çok hoş bir davranış olmuş dosttan dosta güzel bir armağan iki yüreği de kutluyorum sevgiyle ve sevdiklerinizle kalın her zaman sevgilerimle..
Çınar GÖLE
Ben Zerre'yi kısaca anlatmıştım
Yıldızlar penceresinden
Kargülü uzatmış
Ne yapsın sevgisinden
Seviyorum ikisini de
Can dost penceresinden
Ben ki Zümrüt-ü Anka iken
Tüy döktüm
Padişah çilesinden
Sığmadı yüreğim de
Aşkımın fermanına
Seslendim Melametimden
Kaçtı kalemimin ayarı
Yar Sevgisinden
O yüzden hırpaladım dostlarımı
O Dostluğun Sevgisinden
Dosttan gayri dost olmaz
Dostlara eğildim şimdi
Güneşin merkezinden
Tariflerime kalemim durmuyor bu gece
Kargülü Almila bilmiyorum mu yüceliğini
Bakiye gidiyor muhabbetim
Yavan kalır tebriklerim
:)
Güneş, parlıyordu göğün en orta yerinde.
Coştum! ! ! Olabildiğince bağırdım!
Karşı yamaçlara kavuştu sesim.
Beğenmedi geri döndü az sonra.
Sevindim, aldım avuçladım!
Sonra usulca yere bıraktım.
Beyenmedi ya! Bağırdık çağırdık, şiir dedik şarkı dedik, ağıt yaktık. Ama yar bir türlü beğenmedi. Ne yapalım. Yare mi küselim kadere mi?
Selam ve dualar ablam.
Bu eserim benim dağcılık yaptığım zamanlara ait izlenimlerimle donandı. 1992 yılında şehirden yürüyerek zirveye çıkan ender dağcılardan birisiyim. ve o ilk keşfediş...
Daha sonra 2000 yılında yeniden çıktık tepeye....
Ve hala aklımdadır.... Anlatamadıklarım....
Sevgili Zerre;
Senin de betimlediğin gibi, anlatılamaz, anlatılmaz. Sadece görülür duyumsanır ve hatırlanır...
Bazen de yıllar sonra böyle satırlara dökülür...
Sizin kevser ırmağı dediğiniz göle ben cennet gölü demiştim zaten.
Zira orada cenneti duyumsuyor insan.
Abartısız bu hissi yaşıyor....
İlk gördüğümde o yeşil mavi derinliklerde kaybolmayı ne çok istemiştim.
Değerli DOSTUM;
Sanırım bu eserim en çok size yakıştı....
daim saygılarımla
kargülüALMILA tarafından 2/6/2007 11:44:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
kargülüALMILA tarafından 2/6/2007 11:55:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ahhh sevgili Hemsehrim ... Cok ama cok tesekkür ederim .
Ne kadar zarif bir hediye oldu bana .. Güzel gönlüne saglik ...
Gönül mahsenimde hep en güzel yerde duracak ...
O Uludag ne güzeldi ... iki kez zirve yaptim ... O göller bölgesi ... Kara Göl , Kilimli Göl, Buzul Göl .. ahh o anilarim ..
Zirve defterine sunlari yazmistim, " Riyasiz ..yalansiz ... Güzel Uludag ... sana geldim ... ahh ne güzelsin .. Sana söz vriyorum .. senin bu güzelligini herkes anlatcagim."
iste öyle .. 2000 yili temmuz ayinda buzul Gölde bir tir büyüklügünde bir buz vardi .. ondan da bahsetmek istedim .. ama Kilimli Gölün hemn üzerinde akan o pinar ( ben Kevser su ) demistim .. öyle buz gibi nasil güzel akar tam da orada ..
can gönülden tebrikler ... sevgilerimle ....